antique - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

antique

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "antique" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 31 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
antique adj. antika
antique adj. antik
General
antique n. antika eşya
antique n. ilk çağlardan kalma
antique n. eskilik
antique n. buluntu
antique n. eski sanat eseri
antique n. antik dönem insanı
antique n. yaşlı kimse
antique v. eski veya antika bir görünüm vermek
antique v. antika alışverişine çıkmak
antique v. antikalaştırmak
antique adj. antik
antique adj. demode
antique adj. modası geçmiş
Trade/Economic
antique n. antik eşya
antique n. antika
Dyeing
antique n. yeşilimsi kahverenginin orta bir tonu
antique n. şerbet rengi
Printing
antique n. kaba ve cilalanmış kağıt
antique adj. perdahlanmamış (kağıt)
antique adj. kaplanmamış (kağıt)
History
antique n. antik yunan veya roma stili
antique adj. antik yunan veya roma'dan gelen
antique adj. antik yunan veya roma'ya ait
Music
antique adj. eski zamana ait
Bookbindery
antique v. kabartma desenle süslemek
Archaic
antique adj. yaşlı
antique adj. saygıdeğer
antique adj. kutsal
antique adj. muhterem

Sens de "antique" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 35 résultat(s)

Anglais Turc
General
antique dealer n. antikacı
antique shop n. antikacı
antique treasure n. antik hazine
antique age n. antik çağ
antique shop n. antika satıcısı
antique dealer n. antika satıcısı
antique scripts n. antik yazılar
antique furniture n. antika mobilya
verde antique n. verd antique mermeri
verd antique n. verd antique mermeri
antique clock n. antika saat
antique shop n. antika dükkanı
antique store n. antika dükkanı
antique store n. antikacı
antique radio n. antika radyo
antique mirror n. eskitme ayna
make to look antique v. antika görünümlü yapmak
Colloquial
mom will murder you if she finds out you broke her antique vase expr. antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni paramparça eder
mom will kill you if she finds out you broke her antique vase expr. antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni paramparça eder
mom will kill you if she finds out you broke her antique vase expr. antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni öldürür
mom will murder you if she finds out you broke her antique vase expr. antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni öldürür
Tourism
antique city n. antik kent
antique city n. antik şehir
Technical
antique drawn glass n. antika görünümlü çekme cam
antique drawn flat glass n. antika görünümlü düz cam
antique level n. açılı taşlayıp parlatma
Textile
moire antique n. yüksek kaliteli kalın bir hareli kumaş
Architecture
antique green n. antik yeşil
antique green n. mısır yeşili
Dyeing
antique brown n. bir kahverengi tonu
Automotive
antique automobile club of america n. amerikan antika otomobil kulübü
antique car n. antika araç
antique auto racing association n. antika otomobil yarışları birliği
Geology
verde antique n. yeşil ana kütlesinde feldispat kristalleri bulunan bir andezit porfir
Theatre
antique comedy n. antik komedya