Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
yakınındaki
Sens de
"yakınındaki"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
yakınındaki
next to
prep.
Sens de
"yakınındaki"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 30 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
ekvator üstünde veya yakınındaki bölgeler için kullanılan ingilizce ifade
low latitudes
n.
2
General
taraça (evin bitişiğindeki/yakınındaki tabanı döşeli)
terrace
n.
3
General
rıhtım yakınındaki arazi
quayside
n.
4
General
abd'nin washington eyaletindeki yakima nehri vadisinde ya da yakınındaki bölgelerde yaşayan yerli kabileye mensup kimse
yakima
n.
5
General
queensland yakınındaki ada yerlilerinin queensland şeker tarlalarında çalıştırılmak üzere toplanması
blackbirding
n.
6
General
limanın yakınındaki bölge
harbourside
n.
7
General
şöminenin yakınındaki alan
hearth
n.
8
General
kuzey kutbu yakınındaki
arctic
adj.
Colloquial
9
Colloquial
pasifik okyanusu yakınındaki bölge
the coast [usa]
n.
Trade/Economic
10
Trade/Economic
mağaza yakınındaki yaya trafiği
footfall
n.
Technical
11
Technical
yakınındaki alıcı setlerinde uğultu yapan radyo alıcı seti
blooper
n.
Marine
12
Marine
(özellikle abd donanmasına ait gemilerde) görevli kabinlerinin yakınındaki bölüm
country
n.
Anatomy
13
Anatomy
beyin tabanının yakınında bulunan talamus ve yakınındaki diğer gri maddelerden oluşan çekirdek kitleleri
basal ganglia
n.
14
Anatomy
ön kolun radyal kenarı boyunca ilerleyip dirsek yakınındaki sefalik damar ile birleşen bir damar
vena cephalica accessoria
n.
15
Anatomy
kornea kenarı yakınındaki gözakında bulunan ince toplardamarlar
venae episclerales
n.
16
Anatomy
kornea kenarı yakınındaki gözakında bulunan ince toplardamarlar
episcleral veins
n.
Optics
17
Optics
(lens veya aynada) optik eksen yakınındaki boşluk ile ilgili
paraxial
adj.
Astronomy
18
Astronomy
kendisi ışık vermeyip yakınındaki yıldızların ışığını dünya'ya yansıtan bulutsu
reflection nebula
n.
Zoology
19
Zoology
abd ve kanada yakınındaki bataklık ve göletlerde görülen bir su kurbağası türü
spring frog
n.
Botanic
20
Botanic
tahıl ve çeşitli palmiyelerin üst yapraklarının yakınındaki çiçeklerin üstünü kapatan zarf
boot
n.
Agriculture
21
Agriculture
tarla ucunda veya çit yakınındaki sürülmemiş toprak
headland
n.
Forestry
22
Forestry
(güney amerika'da) ırmak yakınındaki orman
gapo
n.
Geography
23
Geography
morava nehri yakınındaki güneydoğu sırbistan şehri
nis
n.
24
Geography
morava nehri yakınındaki güneydoğu sırbistan şehri
nish
n.
25
Geography
nehrin yakınındaki alçak ve düz arazi
holm [uk]
n.
26
Geography
nehrin yakınındaki alçak ve düz araziler
holmes [uk]
n.
Military
27
Military
üs yakınındaki düşman uçaklarını yok etmeyi amaçlayan saldırı operasyonu
intruder operation
n.
Sport
28
Sport
(kriket) vurucunun en yakınındaki kale direği
leg stump
n.
Chess
29
Chess
rakibin kalesinin içi veya yakınındaki bir piyonun koruduğu kare
outpost
n.
Slang
30
Slang
havalimanı yakınındaki kontrollü bir hava trafiği bölgesi
birdcage
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yakınındaki
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy