yerli - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yerli



Sens de "yerli" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 44 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yerli local adj.
yerli domestic adj.
yerli native adj.
yerli indigenous adj.
General
yerli autochthon n.
yerli american indian n.
yerli habitant n.
yerli indigen n.
yerli resident n.
yerli inhabitant n.
yerli habitan n.
yerli homeling n.
yerli endemic adj.
yerli homemade adj.
yerli aboriginal adj.
yerli vernacular adj.
yerli enchorial adj.
yerli homebred adj.
yerli domicilled adj.
yerli autochthonous adj.
yerli local adj.
yerli in-place adj.
yerli built-in adj.
yerli native-born adj.
yerli native adj.
yerli home-grown adj.
yerli aborigin adj.
yerli vernaculous adj.
yerli living adj.
yerli homeborn adj.
yerli home-bred adj.
yerli desi adj.
yerli deshi adj.
yerli onshore adj.
yerli ingrown adj.
yerli loc (local) abrev.
Colloquial
yerli homegrown adj.
Trade/Economic
yerli internal adj.
yerli aboriginal adj.
Industry
yerli home-made adj.
Technical
yerli stationary adj.
yerli native adj.
yerli autochthonic adj.
Gastronomy
yerli local adj.

Sens de "yerli" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
General
yerli kimse native n.
yerli hayvan native n.
yerli olmayan exotica n.
yerli ekonomiyi koruma yöntemi protectionism n.
yerli köyü kraal n.
yerli olma nativeness n.
yerli sanayi domestic industries n.
yerli yazarlar indian authors n.
yerli olmayan exotism n.
yerli ırklar native races n.
yerli malı home product n.
asıl yerli aborigine n.
yerli halk aborigines n.
yerli malı domestic good n.
yerli orman native forest n.
yerli halk indigenous peoples n.
yerli kod derleyicisi native code compiler n.
yerli sanayii koruma politikası protectionism n.
japonya'nın yerli dini shintoism n.
yerli ürün inland produce n.
yerli mamul home product n.
yerli şirket domestic corporation n.
yerli üretim home production n.
yerli üretici domestic manufacturer n.
yerli asker greyback n.
ulusun yerli halkının hak ve çıkarlarını koruyan kişi ya da siyasetçi nativist n.
yerli mal native n.
yerli yatırımcı domestic investor n.
yerli insan indigen n.
yerli insan indigene n.
yerli kenar süslemesi indian beadwork n.
yerli kuruluş domestic company n.
yerli banka domestic bank n.
yerli basın national press n.
yerli film turkish film n.
yerli basın national media n.
yerli ve yabancı domestic and foreign n.
yerli dil vernacular n.
yerli halk aborigine n.
yerli imalat domestic manufacturing n.
yerli dizi domestic tv series n.
yerli içki domestic drink n.
yerli sigara domestic cigarette n.
yerli içki local drink n.
yerli sigara domestic tobacco n.
yerli içki domestic spirit n.
yerli içki domestic alcohol n.
yerli firma local firm n.
yerli şirket local company n.
yerli kaynaklı olmayan non-domestic origin n.
yerli malı home made n.
yerli malları domestic goods n.
yerli halk native population n.
yerli ortaklık domestic partnership n.
yerli sanayi domestic industry n.
yerli mimari domestic architecture n.
yerli ürün domestic product n.
yerli fiyatı domestic price n.
yerli bitki native plant n.
tayvan'ın yerli halklarından biri siraya n.
gürcistan'ın kuzeybatısındaki dağlık svaneti bölgesinde yaşayan yerli halkı svan n.
yerli kaynak domestic resource n.
bir bölgede yaşayan yerli nüfus local inhabitants n.
yerli turistler domestic tourists n.
yerli katkı oranı domestic participation rate n.
avrupalı olmayan yerli toplumlar indigenous non-european populations n.
yerli asker grayback n.
yerli oku indian arrow n.
yerli bilgi indigenous knowledge n.
yerli halk indigenous dwellers n.
yerli içecek local drink n.
araplaşmış yerli afrikalılar arabized indigenous africans n.
yerli halk aborigen n.
asıl yerli aborigen n.
ataları brezilya yerlisi, avrupalı veya afrikalı karışımı olan yerli caboclo n.
yerli yemek native food n.
orta meksika'da yaşayan taracahitian yerli halkı üyesi cahita n.
güney kaliforniya yerli halkı üyesi cahuilla n.
kazanç elde etmek, altın ve maden keşfetmek amacıyla güney amerika'ya giden, köleleştirmek için yerli halkı avlayan portekiz kaşif bandeirante n.
(güney asya) bölgeden vergi toplamaktan sorumlu yerli arazi sahibi talookdar n.
(güney asya) bölgeden vergi toplamaktan sorumlu yerli arazi sahibi talukdar n.
yerli mülk sahiplerinden elde edilen vergi gelirlerinin toplanmasından ve ödenmesinden sorumlu olan idari bölge taluk n.
calusa yerli halkının dili calusa n.
meksika'nın yerli bir halkı ve bu halkın dili tarahumara n.
yerli ya da yarı yerli latin kökenli kadın chola n.
irokuaların beş kolundan biri olan amerikan yerli halkı cayugas n.
guam ve kuzey mariana adalarında yaşayan yerli halk chamorro n.
alaska'nın yerli halklarından olan kimse native alaskan n.
hawaii adaları'ndaki yerli polinezya halkının üyesi veya soyundan olan kimse native hawaiian n.
yerli olmayan kimse nonnative n.
yerli olmayan kimse non-native n.
kanada'da pasifik kuzeybatı kıyılarının yerli halklarından biri nuu-chah-nulth n.
kanada'da british columbia'daki bella coola vadisi'nde yaşayan yerli bir topluluk nuxalk n.
abd'nin batı wyoming eyaletindeki wind nehri'nde yaşayan yerli kabilenin üyelerine verilen isim wind river shoshone n.
abd'nin washington eyaletindeki yakima nehri vadisinde ya da yakınındaki bölgelerde yaşayan yerli kabileye mensup kimse yakima n.
eskiden kuzey kaliforniya'nın pitt nehri vadisi'nde yaşamış yerli kabile yana n.
avustralya yerli halkına mensup kimse australoid n.
eskiden kuzey kaliforniya'da yaşamış yerli kabilesinden olan kimse yahi n.
eskiden kuzey kaliforniya'da yaşamış yerli kabilesine mensup üye yahi n.
abd'nin washington eyaletinde bir yerli kabilesi yakama n.
abd'nin washington eyaletinin güney-orta kesiminde yaşayan yakama kabilesine mensup yerli yakama n.
abd'nin washington eyaletinde bir yerli kabilesi yakima n.
abd'nin washington eyaletinin güney-orta kesiminde yaşayan yakama kabilesine mensup yerli yakima n.
yerli kimse kamaaina n.
meksika sınırının kuzeyinde colorado nehri'nin aşağısında yaşayan bir yerli kabile yuma n.
kökeni inka imparatorluğu'na dayanan güney amerika yerli halkına mensup kimse quechua n.
yerli hizmetçi mate [india] n.
yerli hizmetçi matee [india] n.
eskiden güney-orta kuzey dakota'nın güney ve orta kesimlerinde missouri nehri boyunca sıralanan köylerde yaşayıp günümüzde sakakawea gölü çevresinde bulunan amerikan yerli halkına mensup kimse mandan n.
ekvador'un sahil kesiminde yaşayan yerli bir halk manta n.
ekvador'un sahil kesiminde yaşayan yerli bir halka mensup kimse manta n.
gila nehri vadisinde yaşayan yerli bir kabile maricopa n.
colorado nehri vadisinde yaşayan bir amerikan yerli halkı halchidhoma n.
eskiden massachusetts körfezi bölgesinde yaşamış olan yerli bir kabile massachuset n.
guyana'daki yerli kabilelerce kullanılan ağaç kabuğundan yapılmış kano woodskin n.
güneybatı çin, kuzey vietnam, laos ve tayland'da yaşayan yerli bir halk meo n.
güneybatı çin, kuzey vietnam, laos ve tayland'da yaşayan yerli bir halk maeo n.
(filipinler'de) yabancı-yerli melezi mestizo n.
eskiden kuzeybatı florida'da yaşamış olup günümüzde güney florida'da ikamet eden seminolelerin bir kısmını oluşturan amerikan yerli kabilesi mikasuki n.
saravak'taki yerli halkın bir üyesi milano n.
saravak'taki yerli halkın bir üyesi milanau n.
güney dakota'nın batı-orta kesiminde ikamet eden bir amerikan yerli kabilesine mensup kimse minneconjou n.
bir brezilya yerli kabilesi botocudos n.
bir brezilya yerli kabilesi aymborés n.
bir güney amerika yerli halkı botocudo n.
botocudo yerli halkına mensup kimse botocudo n.
(eski koloni topraklarında) yerli bir hizmetçi boy n.
büyük britanya yerli halkı britannic n.
kuzeybatı arizona'da, büyük kanyon'un güneyinde yaşayan bir amerikan yerli kabilesine mensup kimse hualapai n.
kuzeybatı arizona'da, büyük kanyon'un güneyinde yaşayan bir amerikan yerli kabilesi hualapai n.
kuzeybatı arizona'da, büyük kanyon'un güneyinde yaşayan bir amerikan yerli kabilesi hualpai n.
brezilya'nın mato grosso eyaletinin batı kesiminde yaşayan yerli bir halk huari n.
eskiden kuzey-orta missouri'de yaşamış olup günümüz nüfusu kuzey-orta oklahoma'da bulunan amerikan yerli kabilesine mensup kimse missourian n.
meksika'da yaşayan bir yerli halk mixe n.
kuzey amerika'daki yerli halklar arasında kullanılan gayri resmi bir iletişim ağı moccasin-telegraph n.
eskiden new york'taki long island adası'nın doğu ucunda yaşamış olan yerli kabileye mensup kimse montauk n.
irlanda'nın yerli ırkı gaeltacht n.
delaware'de yaşayan bir amerikan yerli kabilesine mensup kimse munsee n.
amerikan yerli dilinde amerikan sığla ağacı alaqua n.
yerli bir kadınla birlikte yaşayan beyaz erkek combo [obsolete] [australia] n.
kaliforniya kıyılarında yaşayan bir yerli halk costanoan n.
kaliforniya'nın güneyinde yaşayan bir yerli halkı diegueno n.
yerli vatandaş domestic [obsolete] n.
pamlico nehir vadisinde yaşayan yerli bir amerikan halkı pamlico n.
pamlico nehir vadisinde yaşayan yerli halkın bir üyesi pamlico n.
güney amerika pampa bölgesinde yaşayan yerli bir amerikan halkı pampero n.
polinezya, mikronezya veya melanezya'nın yerli haklarından birinin üyesi pacific islander n.
yerli halkın çocuğu pickaninny [africa] n.
yerli çocuk pickaninny [africa] n.
avustralya'da yaşayan bir yerli halk pintubi n.
kaliforniya'nın kuzeyinde yaşayan yerli bir halk pomo n.
yerli cuna halkına mensup kimse cuna n.
yerli halk inhabitation n.
bazı yerli kuzey amerika halklarının kullandığı bileklik peag n.
bazı yerli kuzey amerika halklarının para olarak kullandığı boncuk peag n.
bazı yerli kuzey amerika halklarının kullandığı bileklik peage n.
bazı yerli kuzey amerika halklarının para olarak kullandığı boncuk peage n.
bazı yerli kuzey amerika halklarının kullandığı bileklik peak n.
bazı yerli kuzey amerika halklarının para olarak kullandığı boncuk peak n.
aşağı michigan yarımadasında yaşayan bir yerli halk potawatomi n.
aşağı michigan yarımadasında yaşayan yerli amerikan halkının bir üyesi potawatomi n.
aşağı michigan yarımadasında yaşayan bir yerli halk potawatami n.
aşağı michigan yarımadasında yaşayan yerli amerikan halkının bir üyesi potawatami n.
new mexico'da bir yerleşim yerinde yaşayan bir yerli halk san juan n.
fox valley'de yaşayan yerli bir halk sauk n.
fox valley'de yaşayan yerli bir halk sac n.
yerli kadın daughter n.
güney amerika'nın geniş ve ağaçsız bozkırlarında yaşayan ispanyol ve yerli atalara sahip melez sığır çobanı guacho n.
doğu brezilya'da yaşayan bir yerli grubu ge n.
yerli halk originary [obsolete] n.
koloni döneminde hindistan'daki ingiliz ordusunda görevli yerli asker seapoy n.
florida'da yaşamış olan bir yerli amerikan kabilesi seminoles n.
kaliforniya'nın güneyinde yaşayan yerli bir halk serrano n.
kolumbiya nehri boyunca geniş bir bölgeye yayılmış yerli bir amerikan halkı shahaptian n.
kolumbiya nehri boyunca geniş bir bölgeye yayılmış yerli bir amerikan halkı shahaptin n.
yerli ırktan hizmetçi bearer n.
yerli yersiz sorular soran kimse sticky n.
her şeyi yerli yerine yerleştirmek put everything into place v.
yerli yersiz konuşmak chelp v.
yerli işgücü yerine yabancı işgücü kullanmak offshore v.
her şeyi yerli yerine oturtmak concinnate v.
(hakim) yerli yersiz tokmak vurup güç gösterisi yapmak gavel v.
asıl yerli aboriginal adj.
yerli (kuş) resident adj.
yerli yersiz espri yapan facetious adj.
yerli ve yabancı local and foreign adj.
yerli kaynaklı olmayan nonlocal origin adj.
yerli olmayan non-native adj.
yerli ispanyol indo-hispanic adj.
yerli yapım locally produced adj.
yerli ve milli domestic and national adj.
avustralya yerli halkı ile ilgili aboriginally adj.
asıl yerli aborigin adj.
yerli yerinde nice adj.
yerli olmayan nondomestic adj.
yerli yerinde copacetic adj.
yerli yersiz her şeye karışan busy adj.
yerli olmayan derived adj.
(güney amerika) pampa bölgesinin yerli halkına ait pampean adj.
(güney amerika) pampa bölgesinin yerli halkı ile ilgili pampean adj.
yerli yeni gine halklarına ait papuan adj.
yerli yeni gine halkları ile ilgili papuan adj.
yerli yeni gine halklarına özgü papuan adj.
melanezya bölgesi yerli halklarına ait papuan adj.
melanezya bölgesi yerli halkları ile ilgili papuan adj.
melanezya bölgesi yerli halklarına özgü papuan adj.
yerli esnaflarca üretilen peasant adj.
yerli üretim olan peasant adj.
yerli olmayan foreign adj.
yabancı ebeveynlerin yerli çocuğu olan second-generation adj.
yerli olarak endemically adv.
yerli yersiz in season and out of season adv.
yerli yerinde in its proper place adv.
yerli olarak autochthonously adv.
yerli yerinde in the original position adv.
yerli yerinde in the proper place adv.
yerli yerince properly adv.
yerli yerinde featly adv.
(avustralya yerli dilinde) üzerinde longa [australia] prep.
yerli anlamı veren son ek -ite suf.
Phrasals
(bir yerli) olmak hail from (some place) n.
(bir şey hakkında) yerli yersiz konuşmak sound off (about something) v.
aslen (bir yerli) olmak come from v.
(bir yerli) olmak come from (something) v.
aslen (bir yerli) olmak come from (something) v.
Proverb
yerli yersiz şaka yapılmaması gerektiğini ifade eden bir atasözü ounce of discretion is worth a pound of wit
her şey yerli yerinde; olması gerektiği gibi god's in his heaven; all's right with the world
her şeyin bir yeri var ve her şey yerli yerine konmalı a place for everything, and everything in its place
her şeyin bir yeri var ve her şey yerli yerinde olmalı a place for everything, and everything in its place
her şeyin bir yeri olmalı ve her şey kullanıldıktan sonra yerli yerine konmalı a place for everything, and everything in its place
Colloquial
her şey yerli yerinde olması ve o şekilde bırakılması a place for everything and everything in its place n.
yerli esrar/marihuana homegrown n.
yeni zelanda'nın yerli halkından olan kimse hori n.
yerli yeni zelanda halkı ile ilgili hori adj.
Idioms
(birinin) yerli yersiz görüşü (one's) two cents' worth n.
yerli yersiz görüşü your two cents'worth [us] n.
yerli yersiz görüşü your two penn'orth [old-fashioned] [uk] n.
bir şeyleri yerli yerine yerleştirmek put something into place v.
bir yerli olmak hail from v.
yerli yerine oturmak slot into place v.
yerli yerine oturmak fall in place v.
yerli yersiz konuşmak speak out of turn v.
yerli yerine oturmak fall into place v.
yerli yersiz konuşmak talk out of turn v.
yerli yerine oturmak click into place v.
yerli yerine oturmak drop into place v.
yerli yerine oturmak fall into place v.
yerli yersiz kendi fikrini söylemek give (one's) tuppence (worth) [uk/australia] v.
yerli yersiz kendi fikrini söylemek give (one's) two pennies (worth) [uk] v.
yerli yersiz kendi fikrini söylemek give (one's) two penn'orth v.
yerli yersiz kendi fikrini söylemek give (one's) twopence (worth) [uk/australia] v.
yerli yersiz (kendi) fikrini söylemek put in (one's) tuppence (worth) [uk/australia] v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in (one's) tuppence (worth) [uk/australia] v.
yerli yersiz (kendi) fikrini söylemek put in (one's) two pennyworth [uk] v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in (one's) two pennyworth [uk] v.
yerli yersiz fikrini söylemek put in your two pennyworth v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in your two pennyworth v.
yerli yersiz fikrini söylemek put in your two penn’orth v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in your two penn’orth v.
yerli yersiz fikrini söylemek put in your two ˈcents’ worth v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in your two ˈcents’ worth v.
yerli yersiz (kendi) fikrini söylemek put in (one's) twopence (worth) [uk/australia] v.
yerli yersiz fikir/görüş belirtmek put in (one's) twopence (worth) [uk/australia] v.
yerli gibi yaşamak go native v.
yerli kültürünü benimsemek go native v.
yerli yersiz fikir belirtmek put (one's) oar in (something) v.
yerli yersiz fikir belirtmek put (one's) oar into (something) v.
yerli yersiz fikir belirtmek put in (one's) two cents' worth v.
yerli yersiz fikir belirtmek put in (one's) two pennies (worth) [uk] v.
yerli yersiz fikir belirtmek put in (one's) two penn'orth [uk] v.
yerli yerinde copasetic adj.
yerli yerinde all present and correct [uk] expr.
her şeyi yerli yerinde in apple-pie order expr.
her şeyi yerli yerinde not a hair out of place expr.
yerli yerinde in apple-pie order expr.
yerli yerinde shipshape and bristol fashion [uk] expr.
yerli nüfus huzursuzlanıyor the natives are getting restless expr.
yerli nüfus memnun değil the natives are getting restless expr.
yerli nüfus hoşnut değil the natives are getting restless expr.
yerli nüfus rahatsız the natives are getting restless expr.
yerli nüfus huzursuz the natives are restless expr.
yerli nüfus memnun değil the natives are restless expr.
yerli nüfus hoşnut değil the natives are restless expr.
yerli nüfus rahatsız the natives are restless expr.
Speaking
bana yerli gibi davranma don't go native on me expr.
çoğu yerli on iki kişi yaralandı mostly locals twelve people were injured expr.
her şey yerli yerine oturdu gibi it's like everything fell into place expr.
her şey yerli yerinde all in order expr.
her şey yerli yerinde mi? is everything in place? expr.
Trade/Economic
yerli sanayiyi yabancı rekabete karşı korumak için ithalatta vergi veya kota uygulanması trade protection n.
yerli sanayiyi yabancı rekabete karşı korumak için ithalatta vergi veya kota uygulanması protection n.
harcamaların yerli ve ithal malları arasındaki bölüşümünü etkileyen politikalar expenditure switching policies n.
memleketin yerli likidite durumu domestic liquidity n.
yerli imkanlar local resources n.
yerli ürün home product n.
yerli taşıt domestic vehicle n.
yerli varlıklara yatırım önyargısı home bias n.
yerli ortak local partner n.
yerli üretim home product n.
yerli malı haftası week of domestic goods n.
yerli şirket local corporation n.
yerli malı haftası local products week n.
yerli malı belgesi domestic goods certificate n.
yerli malı haftası domestic goods week n.
yerli malı kullan sloganı buy national bias n.
yerli şirket domestic corporation n.
yerli araba domestic car n.
yerli üretim local production n.
yerli katkı oranı local content rate n.
yerli tüketici domestic consumer n.
yerli kaynak domestic fund n.
yerli olmayan üretim nondomestic production n.
yüksek tarifeleri aşağı çekerek yerli üreticileri yabancı rakipler karşısında rekabete zorlama educational tariff n.
yerli mahsul home product n.
yerli üretim home production n.
yerli otomobil domestic car n.
yerli araç domestic vehicle n.
yerli özel bankalar domestic private banks n.
yerli sanayi domestic industry n.
yerli üretici domestic producer n.
yerli sermaye national capital n.
yerli üretim domestic production n.
yerli mal local manufacture n.
yerli sermaye local capital n.
yerli imkan local means n.
yerli sermaye domestic capital n.
yerli imkanlar local opportunities n.
yerel veya yerli kaynaklardan personel, hizmet, malzeme veya ekipman alımı local procurement n.
faaliyetlerinin gerçekleştirildiği ülke dışında faaliyet göstermek üzere kayıtlı yerli şirket offshore n.
yerli sanayii koruma politikası taraftarı protectionist n.
yerli halklarla takasta kullanılan trade adj.
yerli menşeli domestic-origin adj.
yerli menşeli local-origin adj.
yerli sanayii koruma politikasını destekleyen protectionist adj.
yerli sanayii koruyan protectionist adj.
Law
yerli polis peon n.
farklı milletlerden olan kimseler arasında adaleti sağlamak için yerli ve yabancı hakimlerden oluşan (mahkeme) mixed adj.
Politics
avustralyalı yerli halk martu people n.
bir ülkenin yerli nüfusu indigenous populations n.
bir güney amerika yerli kavmi aymara n.
filipinler'de yaşayan yerli etnik grup badjao n.
filipinler'de yaşayan yerli etnik grup badjaw n.
filipinler'de yaşayan yerli etnik grup bajau n.
filipinler'de yaşayan yerli etnik grup badjau n.
güney amerikanın güney ucunda bulunan yerli bir halk fuegian n.
güney amerika'da yaşayan bir yerli topluluğu guarani n.
kongo'da yaşayan yerli bir halk babungo n.
orta amerika'da yaşayan yerli amerikalılar miskito n.
patagonya yerli kabilelerinin ortak adı tehuelche n.
tanzanya ve kenya sınırları içinde bulunan masai mara bölgesinde yarı göçebe hayat süren yerli halk masai n.
tanzanya ve kenya sınırları içinde bulunan masai mara bölgesinde yarı göçebe hayat süren yerli halk maasai n.
yerli para domestic currency n.
yerli nüfus indigenous population n.
kanada hükümetince tanınan yerli halk first nation [canada] n.
kanada hükümetince tanınan yerli halklar first nations [canada] n.
yerli sanayii koruma politikası protection n.
yerli halkın çıkarlarını koruyan nativist adj.
yerli halkın çıkarlarını koruyan siyasetçilerden oluşan nativist adj.
yerli toplumların haklarını ve devamlılığını savunan nativistic adj.
yerli halkın çıkarlarını koruyan nativistic adj.
yerli halkın çıkarlarını koruyan siyasetçilerden oluşan nativistic adj.
Industry
yerli imalat olan home-made adj.
Tourism
ülkeye gelen yabancı turistler ile yerli turistlerin toplamından oluşan turizm internal tourism n.
yerli seyahat acentası domestic travel agency n.
yerli turist domestic tourist n.
yerli turistin yurtdışına çıkışlarından oluşan turizm outbound tourism n.
yerli ürün paketi domestic package tour n.
çevreye ve yerli halka verilen zararı minimuma indirmeyi hedefleyen turizm şekli ecotour n.
çevreye ve yerli halka verilen zararı minimuma indirmeyi hedefleyen turizm şekli ecotourism n.
Technical
yerli kip etki alanı native mode domain n.
yerli basamaklar native digits n.
yerli hurda domestic scrap n.
asıl yerli autochthonal adj.
asıl yerli autochthonous adj.
yerli yersel sporadic adj.
Computer
yerli karakter takımı native character set n.
Informatics
yerli derleyici native compiler n.
yerli veri türü native data type n.
yerli kod üretici native code generator n.
yerli dosya yapısı native file format n.
yerli kod native code n.
Construction
ahşap yerli merdiven standing ladder n.
Automotive
yerli içerik etiketi domestic content label n.
Aeronautic
yerli hava taşıyıcısı local air carrier n.
Marine
bir tür yerli amerikan kanosu shovelnose n.
Anatomy
organları yerli yerinde olan anatomically correct adj.
Psychology
yerli terapiler aboriginal therapies n.
Marine Biology
yerli stok native stock n.
yerli balıkçılık native fishery n.
eskiden kuzey amerika'daki yerli halkların para veya süs olarak da kullandığı bir tür deniz kabuğu ioqua shell n.
Zoology
tazmanya'da görülen, beyaz benekli kuyruğu olan büyük bir yerli kedi tiger cat (dasyurus maculatus) n.
Botanic
amerika'nın tropik ve tropik altı bölgelerinde yetişen, yerli, tigridia cinsi soğanlı bitkilere verilen ad tigridia n.
yerli çuha çiçeği primula vulgaris n.
yerli çuha çiçeği primrose n.
eskiden yerli halkın eklem ağrısı ve iltihabı tedavisinde kullandığı çeşitli kuzey amerika bitkilerine verilen ad rheumatism weed n.
yerli bitki örtüsü tahrip olmuş alanlarda yetişen yabani ve yaygın bir bitki ruderal n.
yerli bitki örtüsü insan eliyle tahrip edilmiş alanlarda yetişen bir ot ruderal n.
yerli ayva crab tree [australia] n.
yerli nar pomegranate [australia] n.
Agriculture
yerli ırk native breed n.
yerli karakavak fidanı native black poplar seedling n.
yerli karakavak native black poplar n.
yerli bitkiler indigenous plants n.
yerli ırklar native breeds n.
yerli olmayan adventive adj.
Breeding
rhode island'da yetiştirilen, grimsi siyah tüyleri olan yerli bir hindi narragansett n.
yerli ırklar indigenous breeds n.
yerli kara sığır native black cattle n.
Apiculture
yerli ırk native race n.
yerli ırk indigenous race n.
Tobacco
ucuz yerli sigara biri [india] n.
Forestry
yerli orman native bush [nz] n.
yerli ağaç native tree n.
Social Sciences
yeni zelanda'da yaşayan māori asıllı yerli halka verilen isim tangata whenua n.
new mexico'da yaşayan bir yerli halk olan keresler'in üyesi kimse laguna n.
diğer kültürlerden etkilenmeye karşı yerli kültürün korunmasına dayalı yaklaşım nativism n.
doğu oregon, batı nevada ve kuzeydoğu kaliforniya bölgelerinde yaşayan yerli kabileye ve üyelerine verilen ad northern paiute n.
doğu oregon, batı nevada ve kuzeydoğu kaliforniya bölgelerinde yaşayan yerli kabileye ve üyelerine verilen ad paiute n.
geçmişte abd'nin idaho, utah, oregon ve montana eyaletlerinde yaşayan yerli kabilenin üyelerine verilen isim northern shoshone n.
geçmişte abd'nin idaho, utah, oregon ve montana eyaletlerinde yaşayan yerli kabilenin üyelerine verilen isim shoshone n.
norveç ve isveç’in bulunduğu yarımadanın yerli halkı northlander n.
(kanada'da) en kuzeyde yaşayan yerli northlander n.
geçmişte erie gölü'nün kuzey kıyısında yaşayan, irokua dilini konuşan, yerli amerikan halk birliğinin bir üyesi neutral n.
meksika'nın oaxaca şehrinin güneyinde yaşayan yerli bir halk tequistlatec n.
meksika'nın oaxaca şehrinin güneyinde yaşayan yerli halkın üyesi olan kimse tequistlatec n.
kanada'da yaşayan bir yerli halk thlingchadinne n.
kanada'da yaşayan bir yerli halk dogrib n.
venezuela'nın batısında yaşayan yerli bir halk timote n.
florida'nın merkezi ve kuzeydoğusunda yaşayan yerli halk timucua n.
florida'nın merkezi ve kuzeydoğusunda yaşayan yerli halk timucuan n.
kanada'nın ontario eyaletinde bir yerli halk tionontati n.
avustralya'nın kuzeyindeki yerli bir halk tiwi n.
meksika'da bir yerli halk tlapanec n.
meksika'nın güneydoğusunda yaşayan yerli chiapas halkı tojolabal n.
meksika'nın güneydoğusunda yaşayan yerli chiapas halkının bir mensubu tojolabal n.
meksika'nın puebla ve veracruz bölgelerinde yaşayan bir yerli halk totonac n.
meksika'nın puebla ve veracruz bölgelerinde yaşayan bir yerli halk totonaco n.
meksika'nın puebla ve veracruz bölgelerinde yaşayan bir yerli halk totonaca n.
kabilelerde yaşayan yerli insanlar tribespeople n.
bir kabilede yaşayan yerli kadın tribeswoman n.
meksika'nın oaxaca eyaletinin batı kesiminde yaşayan yerli halk trique n.
meksika'nın oaxaca eyaletinin batı kesiminde yaşayan yerli halkın bir mensubu trique n.
kanada'nın british columbia eyaletinde bulunan bir yerli halk tsimshian n.
panama'nın kuzey kıyılarındaki adalarda yaşayan bir yerli halk tule n.
kanada'nın british columbia eyaletinde bulunan bir yerli atabask halkı tsetsaut n.
kanada'nın british columbia eyaletinde bulunan yerli atabask halkının bir mensubu tsetsaut n.
kolombiya ve kuzey ekvador'da yaşayan bir yerli halk tucano n.
kolombiya ve kuzey ekvador'da yaşayan yerli halkın bir mensubu tucano n.
mississippi'deki yazoo nehri vadisinde bir yerli halk tunica n.
bir amerikan yerli halkı tuscarora n.
washington eyaletinde bulunan bir yerli halk twana n.
tetonların bir bölümünü oluşturan yerli dakota halkı two kettle n.
meksika'da bir yerli halk tzeltal n.
meksika'da bir yerli halk tzental n.
meksika'da bir yerli halk tzotzil n.
meksika'da bir yerli halk tsotsil n.
meksika'da bir yerli halk zotzil n.
guatemala'da bir yerli halk tzutuhil n.
guatemala'da bir yerli halk zutuhil n.
guatemala'da bir yerli halk zutugil n.
molük adalarının iç kesimleri ve malaya takımadalarındaki adalardan birinin bazı bölgelerinde yaşayan yerli halk alfur n.
molük adalarının iç kesimleri ve malaya takımadalarındaki adalardan birinin bazı bölgelerinde yaşayan yerli halk alfuro n.
tierra del fuego'da bir yerli halk alikuluf n.
tierra del fuego'da yerli halkın bir mensubu alikuluf n.
tierra del fuego'da bir yerli halk alacaluf n.
tierra del fuego'da yerli halkın bir mensubu alacaluf n.
tierra del fuego'da bir yerli halk alakaluf n.
tierra del fuego'da yerli halkın bir mensubu alakaluf n.
oregon eyaletinin pasifik kıyılarında yaşayan bir yerli halk alsea n.
oregon eyaletinin pasifik kıyılarında yaşayan yerli halkın bir mensubu alsea n.
brezilya ve peru'da yaşayan bir yerli halk amahuaca n.
brezilya'nın kuzeydoğusundaki maranhão eyaletinden bir yerli halk amanayé n.
brezilya'nın kuzeydoğusundaki maranhão eyaletindeki yerli halkın bir mensubu amanayé n.
brezilya ve peru'da yaşayan bir yerli halk amawaca n.
abd'nin güneybatısındaki bölgede yaşayan amerikan yerli halklarının mensubu apache n.
avustralya'nın orta kesimlerinde bulunan bir yerli halkı aranda n.
montana ve güney saskatchewan'da bulunan bir yerli halk atsina n.
montana ve güney saskatchewan'da bulunan bir yerli halk gros ventre n.
abd'nin batı wyoming eyaletindeki wind nehri'nde yaşayan yerli kabilenin üyelerine verilen isim eastern shoshone n.
eskiden abd'nin georgia eyaletinin kıyı kesimleriyle güney carolina eyaletinin bazı bölgelerinde yaşayan yerli kabilesine mensup kimse yamasee n.
eskiden abd'nin georgia eyaletinin kıyı kesimleriyle güney carolina eyaletinin bazı bölgelerinde yaşayan yerli kabilesine mensup kimse yamasees n.
avustralya yerli halkına mensup kimse australioid n.
yerli bir amerika halkı bannock n.
kamçatka yarımadası'nın güneyinde yaşayan yerli bir kabile kamtschadales n.
kuzey iskandinavya'da yaşayan ve ren geyiği güden yerli bir göçebe halkın üyesi saame n.
burma ve hindistan'ın kuzeydoğusunda yaşayan yerli bir halk zo n.
günümüzde yaşayan yerli zapotek halkları zapotec peoples n.
ekvador ve kuzeydoğu peru'da yaşayan güney amerika yerli halkından olan kimse jibaro n.
oklahoma'da ve meksika'nın coahuila eyaletinde yaşayan bir amerikan yerli kabilesine mensup kimse kickapoo n.
meksika sınırının kuzeyinde colorado nehri'nin aşağısında yaşayan bir yerli kabile quechan n.
peru ve ekvador'daki amazon ormanlarında yaşayan yerli bir kabilenin üyesi jivaro n.
kanada'nın new brunswick bölgesi ile abd'nin maine eyaletinin kuzeydoğu kesiminde yaşayan bir yerli kabile malecite n.
kanada'nın new brunswick bölgesi ile abd'nin maine eyaletinin kuzeydoğu kesiminde yaşayan bir yerli kabile maliseet n.
kanada'nın new brunswick ve doğu quebec bölgelerinde yaşayan bir yerli kabileye mensup kimse maliseet n.
kanada'nın new brunswick ve doğu quebec bölgelerinde yaşayan bir yerli kabileye mensup kimse malecite n.
abenaki, maliseet, mikmak, passamaquoddy ve penobscot halklarının oluşturduğu bir yerli amerikalı konfederasyonun bir üyesi wabanaki n.
eskiden massachusetts körfezi bölgesinde yaşamış olan yerli bir kabileye mensup kimse massachusett n.
eskiden massachusetts körfezi bölgesinde yaşamış olan yerli bir kabile massachusetts n.
arjantin ve bolivya'daki bir yerli kabile halkının üyesi wich n.
kuzey indiana'da yaşayan bir yerli kabile miami n.