Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
yeryüzünde
Sens de
"yeryüzünde"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
yeryüzünde
aboveground
adj.
Phrases
2
Phrases
yeryüzünde
under the sun
expr.
Idioms
3
Idioms
yeryüzünde
above-ground
adj.
4
Idioms
yeryüzünde
under the sun
expr.
Archaic
5
Archaic
yeryüzünde
below
adv.
Sens de
"yeryüzünde"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
yeryüzünde yaşamın başlangıcı olduğu varsayılan ilk yaşam biçimi
eobiont
n.
2
General
yeryüzünde yatan
superterranean
adj.
3
General
yeryüzünde bulunan
superterranean
adj.
4
General
yeryüzünde yaşayan
superterranean
adj.
5
General
yeryüzünde aktif olan
superterranean
adj.
6
General
yeryüzünde yatan
superterraneous
adj.
7
General
yeryüzünde bulunan
superterraneous
adj.
8
General
yeryüzünde yaşayan
superterraneous
adj.
9
General
yeryüzünde aktif olan
superterraneous
adj.
10
General
yeryüzünde görülen
superterrene
adj.
11
General
yeryüzünde bulunan
superterrene
adj.
12
General
yeryüzünde görülen
superterrestrial
adj.
13
General
yeryüzünde bulunan
superterrestrial
adj.
14
General
yeryüzünde bulunan
surface
adj.
Technical
15
Technical
uydunun yeryüzünde tam altına denk gelen yer
subsatellite point
n.
16
Technical
yeryüzünde kullanılan radyo-röle sistemlerinde ölçmeler
measurements on terrestrial radio-relay systems
n.
Telecom
17
Telecom
yeryüzünde kullanılan radyo röle sistemleri
terrestrial radio- relay systems
n.
Mining
18
Mining
(yeryüzünde) içi mineralli madde ile dolu çatlak
fissure vein
n.
Physics
19
Physics
bir libre ağırlığındaki cismin yeryüzünde uyguladığı yerçekimi kuvveti
pound-force
n.
Astronomy
20
Astronomy
yeryüzünde yer alan iki kutup dairesi
polar circles
n.
21
Astronomy
(yeryüzünde bir nokta) güneşin tam altında olan
subsolar
adj.
Archaeology
22
Archaeology
yeryüzünde yaşamış en büyük etçil hayvanlar
carnosaura
n.
Religious
23
Religious
vişnu'nun yeryüzünde bedene bürünmesi (hinduizm)
ramachandra
n.
24
Religious
mesih'e yaptığı zulüm dolayısıyla, mesih dünyaya tekrar gelene kadar yeryüzünde dolaşmaya mahkum edilmiş hayali şahsiyet
the wandering jew
n.
Philosophy
25
Philosophy
yeryüzünde bulunan doğal ve beşeri kaynakların sonsuzluğuna inanan kimse
cornucopian
n.
26
Philosophy
yeryüzünde bulunan doğal ve beşeri kaynakların sonsuzluğu inancı ile ilgili
cornucopian
adj.
Environment
27
Environment
çevreye zararlı maddelerin su ile karışmaksızın atmosferden ayrılarak yeryüzünde birikmesi
dry deposition
n.
Geology
28
Geology
yeryüzünde meydana gelen
epigenetic
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yeryüzünde
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy