below - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

below

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "below" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 59 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
below adj. alttaki
below adj. aşağıdaki
below adv. altta
below adv. aşağıda
below prep. altında
below prep. aşağı
General
below adj. düşük rütbede
below adj. rütbe olarak altta
below adj. rütbe olarak aşağıda
below adv. aşağıya
below adv. aşağıdan
below adv. cehennemde
below adv. alt
below adv. alttan
below adv. altındaki
below adv. alta
below adv. altına
below adv. alttan
below adv. aşağısından
below adv. altından
below adv. su altında
below adv. alt katta
below adv. alt kata
below adv. bir metnin daha sonraki bölümünde
below adv. daha düşük bir rütbede
below adv. daha düşük bir sınıfta
below adv. (sıcaklık) sıfırın altında
below adv. çizginin altında
below adv. alt kademe
below adv. (birinden/bir şeyden) düşük
below prep. aşağısında
below prep. ötesinde
below prep. aşağı
below prep. -in altında
below prep. -den aşağı
below prep. güneyi
below prep. güneyinde
below prep. gururuna yediremeyecek kadar aşağı
below prep. hakaret derecesinde aşağıda
below prep. gurur kırıcı seviyede
below prep. (bir şeye) değmez
below prep. altında
below prep. daha düşük seviyede
below prep. … ile kaplı
below prep. ... ile gizlenmiş
below prep. ... ile saklanmış
Trade/Economic
below adv. altında
Technical
below adv. altında
Computer
below expr. neyin altına
Marine
below adv. alt güvertede
below adv. alt güverteye
Zoology
below adv. alt tarafta
below adv. karın tarafında
Theatre
below n. sahne aşağısı
below n. sahne altı
Archaic
below n. dünya
below n. yeryüzü
below adv. dünyada
below adv. yeryüzünde

Sens de "below" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 423 résultat(s)

Anglais Turc
General
below-grade work n. zemin altı işler
descent of the sun below the western horizon n. güneş batması
descent of the sun below the western horizon n. güneşin batması
view from below n. alttan görünüm
view from below n. alttan bakış
below ground n. zemin altı
message below n. alttaki mesaj
message below n. aşağıdaki mesaj
below link n. aşağıdaki bağlantı
below link n. alttaki bağlantı
link below n. aşağıdaki bağlantı
link below n. alttaki bağlantı
below freezing n. sıfır derecenin altı
hit below the belt v. kalleşlik etmek
calculate below the real value v. eksik hesaplamak
hit below the belt v. haksızlık etmek
speak below one's breath v. alçak sesle konuşmak
hit below the belt v. kahpelik etmek
rank below v. birinden aşağı bir rütbede olmak
be below seasonal normals v. mevsim normallerinin altında seyretmek
drop down below a certain level v. belli bir seviyenin altına düşmek
drop below v. altına inmek
go down below v. altına düşmek
drop below v. altına düşmek
be below the average v. ortalamanın altında kalmak
be below the critical level v. kritik seviyenin altında seyretmek
fall below the critical level v. kritik seviyenin altına düşmek
specify below v. aşağıda belirtmek
indicate below v. aşağıda belirtmek
drop to below zero v. sıfırın altına düşmek
plunge to below zero v. sıfırın altına düşmek
take someone below v. alt güverteye götürmek
below average adj. vasatın altında
below par adj. başa baştan aşağı
below-mentioned adj. aşağıda adı geçen
below-average adj. ortalamanın altında
below the average adj. ortalamanın altında
below the average adj. seviyenin altında
below stated adj. aşağıda belirtilen
below mentioned adj. aşağıda belirtilen
written below adj. aşağıda yazılan
written below adj. aşağıda yazılı olan
below (someone or something) adj. (birinin/bir şeyin) düzeyine uymayan
below (someone or something) adj. (birinin/bir şeyin) düzeyinden düşük
below (someone or something) adj. (birinin/bir şeyin) düzeyinin altında
below (someone or something) adj. (birine/bir şeye) yakışmayan
from below adv. alttan
below par adv. normalin altında
below threshold adv. eşik altı
below stairs adv. alt katta
below the salt adv. az tanınmış kimseler arasında
from below adv. aşağıdan
down below adv. altına
way below adv. çok aşağıda
below the skin adv. derinin altında
down below adv. altında
below zero adv. sıfırın altında
below the mark adv. istenilen derecede değil
below seasonal normals adv. mevsim normallerinin altında
below par adv. başa başın altında
below ground adv. yerin altında
below ground adv. gömülü
below ground adv. yer altında
below is the list of our employees adv. personel listemiz aşağıdaki gibidir
at the age of ... and below adv. yaş ve altı
below grade adv. yer altında
below the poverty line adv. yoksulluk sınırının altında
below the level adv. seviyenin altında
below expectations adv. beklentilerin altında
below the par adv. seviyenin altında
below-consensus adv. genel kanının altında
below-consensus adv. uzlaşılanın altında
below-consensus adv. mutabık olunanın altında
well below adv. nın oldukça altında
as noted below adv. aşağıda belirtildiği gibi
below ground adv. yer altı
below the sea level adv. deniz seviyesinin altında
below the surface adv. yüzeyin altında
far below adv. açık ara altında
far below adv. çok altında/aşağısında
here below adv. aşağıda
here below adv. altta
below the belt adv. korkakça
below the belt adv. ahlaksızca
below the belt adv. vicdansızca
below (someone or something) adv. (birinin/bir şeyin) altında
below (someone or something) adv. (birinden/bir şeyden) aşağı bir düzeyde
below (someone or something) adv. (birinden/bir şeyden) düşük
below (someone or something) adv. (birinin/bir şeyin) gerisinde
Phrasals
sink below something v. altına batmak
look below v. aşağı bakmak
send someone below v. birini geminin altına/alttaki güvertelerden birine göndermek
drop below v. (bir şeyin) altına inmek
rate something below something else v. (bir şeyi başka bir şeyin) altında değerlendirmek
fall below v. (bir şeyin) altına inmek
drop below v. (bir şeyin) altına düşmek
fall below v. (bir şeyin) altına düşmek
rank below (someone or something) v. değeri (birinden/bir şeyden) düşük görülmek
rank below (someone or something) v. (birinden) bir şeyden daha az önemli kabul edilmek
rank below (someone or something) v. değeri (birinin/bir şeyin) altında sayılmak
rank below (someone or something) v. önemi (birinin/bir şeyin) gerisinde olarak görülmek
rank below (someone or something) v. sıralamada (birinin/bir şeyin) gerisinde sayılmak
rank below (someone or something) v. sıralamada (birinin/bir şeyin) altında kabul edilmek
rank below (someone or something) v. değerini (birinden/bir şeyden) düşük görmek
rank below (someone or something) v. (birinden) bir şeyden daha az önemli kabul etmek
rank below (someone or something) v. değerini (birinin/bir şeyin) altında görmek
rank below (someone or something) v. önemini (birinin/bir şeyin) gerisinde olarak görmek
rank below (someone or something) v. sıralamada (birinin/bir şeyin) gerisinde görmek
rank below (someone or something) v. sıralamada (birinin/bir şeyin) altında değerlendirmek
rank below (someone) v. (birinden) aşağı rütbede/mevkide olmak
rank below (someone) v. (birinden) düşük bir pozisyonda/kademede olmak
rank below (someone) v. (birinden) düşük bir sıralamada olmak
bob (below) v. aniden bir şeyin altında kaybolmak
drop below someone or something v. birinin/bir şeyin altına düşmek
drop below someone or something v. birinin/bir şeyin altına inmek
drop below (something) v. (bir şeyin) altına düşmek
drop below (something) v. (bir şeyin) altına inmek
drop below (something) v. (bir seviyenin) altına düşmek/inmek
fall below (something) v. (bir şeyin) altına inmek
fall below (something) v. (bir şeyin) altına düşmek
rate below v. altında değerlendirmek
rate below (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) altında değerlendirilmek
rate below (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli sayılmak/görülmek
rate below (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli olarak değerlendirilmek
rate below (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) altında değerlendirmek
rate below (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli saymak/görmek
rate below (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli olarak değerlendirmek
send below v. geminin altına/alttaki güvertelerden birine göndermek
sink below v. altına batmak
stay below the radar v. gözden/dikkatten kaçmak
stay below the radar v. fark edilmemek
stay below the radar v. atlanmak
stay below the radar v. unutulmak
take (someone or something) below v. (birini/bir şeyi) alt güverteye götürmek
take below v. alt güverteye götürmek
take below v. alt kata götürmek
Phrases
the questions below n. aşağıdaki sorular
those below n. aşağıdakiler
immediately below n. hemen aşağıda
see the table below expr. aşağıdaki tabloda yer almaktadır
choose a place from the list below expr. aşağıdaki listeden bir yer seçin
is as below expr. aşağıdaki şekildedir
as you may see below expr. aşağıda göreceğiniz üzere
presented below expr. aşağıda sunulmaktadır
is below expr. aşağıdadır
as can be seen below expr. aşağıda göreceğiniz üzere
is presented below expr. aşağıda sunulmaktadır
look below expr. aşağı bakınız
as indicated below expr. aşağıda belirtildiği gibi
as shown below expr. aşağıda gösterildiği gibi
as described below expr. aşağıda tanımlandığı şekilde
choose a place from the list below expr. aşağıdaki listeden bir yer seç
see the table below expr. aşağıdaki tabloda görebilirsiniz
see the table below expr. aşağıdaki tabloya bakınız
look at the table below expr. aşağıdaki tabloya bakınız
look below expr. aşağıya bakınız
see below expr. aşağıya bakınız
is as below expr. şu şekildedir
below you can find our offer expr. teklifimizi aşağıda bulabilirsiniz
below you can find our offer expr. teklifimiz aşağıda yer almaktadır
as can be seen in the figure below/above expr. (aşağıdaki/yukarıdaki) şekilde görüldüğü gibi/görüleceği üzere
as above, so below expr. aşağıdaki yukarıdakine, yukarıdaki aşağıdakine benzer
as above, so below expr. aşağıda ne olursa yukarıya, yukarıda ne olursa aşağıya yansır
as above, so below expr. bütün parçaya, parça bütüne benzer
as above, so below expr. ne varsa alemde o vardır ademde
Colloquial
be below par v. ortalamanın altında olmak/kalmak
be below par v. istendiği/beklendiği/gerektiği kadar iyi olmamak
be below par v. vasatın altında olmak
be below par v. alışılmışın/normalin altında olmak
below someone or something adj. birinin/bir şeyin altında bir pozisyonda/konumda
below someone or something adj. birinin/bir şeyin altında/aşağısında
below someone adj. sıralamada birinin altında
below someone adj. sıralamada birinden sonra
below someone adj. birinin altında
below someone adj. birinden aşağı bir düzeyde
below someone adj. birinden düşük
below someone adj. birinin gerisinde
below the belt adv. bel altında
below one's breath expr. anlaşılmayan bir ses tonuyla
below one's breath expr. duyulmayacak bir ses tonuyla
below one's breath expr. fısıltı gibi
below one's breath expr. fısıldarcasına
down below expr. aşağısı (genital bölge için kullanılan hüsnütabir)
down below expr. alt (genital bölge için kullanılan hüsnütabir)
down below expr. alt taraf (genital bölge için kullanılan hüsnütabir)
down below expr. alt kısım (genital bölge için kullanılan hüsnütabir)
down below expr. alt takımlar
down below expr. genital bölge
down below expr. aşağıda
down below expr. altta
Idioms
below decks n. apış arası
below the belt jokes n. bel altı espri/şaka
notch below n. bir düşük kalite
hit below (one's) weight v. yeteneğinin hakkını verememek
hit below (one's) weight v. yeteneğini gösterememek
hit below (one's) weight v. kendisinden beklenen performansı sergileyememek
hit below (one's) weight v. kendisinden beklenenin altında kalmak
hit below (one's) weight v. kendisinden beklendiği kadar başarılı olamamak
hit below (one's) weight v. denginin altında biriyle beraber olmak
hit below (one's) weight v. görünüm/zeka/iş bakımından kendisine uygun olmayan biriyle ilişkisi olmak
keep (one's) head below the parapet v. göze batmamaya/dikkat çekmemeye çalışmak
keep (one's) head below the parapet v. ilgi toplamamaya/kenarda kalmaya çalışmak
keep (one's) head below the parapet v. kenarda durmaya çalışmak
keep (one's) head below the parapet v. göz önünde/hedef olmaktan kaçınmak
keep (one's) head below the parapet v. göz önünde/hedef olmaktan sakınmak
marry below (one's) station v. kendinden daha aşağıda/daha aşağı statüde biriyle evlenmek
marry below (one's) station v. dengi olmayan/uygunsuz biriyle evlenmek
marry below oneself v. kendinden daha aşağıda/daha aşağı statüde biriyle evlenmek
marry below oneself v. dengi olmayan/uygunsuz biriyle evlenmek
punch below (one's) weight v. yeteneğinin hakkını verememek
punch below (one's) weight v. yeteneğini gösterememek
punch below (one's) weight v. kendisinden beklenen performansı sergileyememek
punch below (one's) weight v. kendisinden beklenenin altında kalmak
punch below (one's) weight v. kendisinden beklendiği kadar başarılı olamamak
punch below (one's) weight v. denginin altında biriyle beraber olmak
punch below (one's) weight v. görünüm/zeka/iş bakımından kendisine uygun olmayan biriyle ilişkisi olmak
sit below the salt v. mevki/rütbe/itibar açısından aşağı/alt seviyede olmak
sit below the salt v. (şaka yollu) biz fanilerin arasına karışmak
hit below the belt v. aniden saldırmak
hit below the belt v. bel altı vurmak
hit below the belt v. belden aşağı vurmak
aim below the belt v. bel altı vurmak
hit someone below the belt v. bel altına vurmak
hit someone below the belt v. birini arkadan vurmak
hit someone below the belt v. birini sırtından vurmak
hit below the belt v. kalleşlik etmek
marry below oneself v. kendisinden aşağı sınıfta birisiyle evlenmek
aim below the belt v. yumuşak karnına vurmak
hit below the belt v. yumuşak karnına vurmak
be below the belt v. belden aşağı vurmak
be below the belt v. bel altı vuruş yapmak
be below the belt v. yumuşak karnına vurmak
be below the belt v. zayıf noktasından/yerinden/damarından yakalamak
be below full strength v. tam güç olmamak
be below full strength v. tam kapasite olmamak
be below full strength v. güçten düşmek
be below full strength v. gücünün/kapasitesinin altında olmak
be below full strength v. gücü yerinde olmamak
be below full strength v. kuvveti yerinde olmamak
be below full strength v. gücü kuvveti yerinde olmamak
be below/under par v. ortalamanın altında olmak/kalmak
be below/under par v. istendiği/beklendiği/gerektiği kadar iyi olmamak
be below/under par v. vasatın altında olmak
be below/under par v. alışılmışın/normalin altında olmak
be below full strength v. eksik sayıda olmak
be below full strength v. eksik kadro olmak
be below full strength v. kapasitenin altında olmak
hit below the belt v. bel altı vurmak
hit below the belt v. belden aşağı vurmak
hit below the belt v. kalleşlik etmek
hit below the belt v. yumuşak karnına vurmak
hit (one) below the belt v. (birini) sırtından vurmak
hit (one) below the belt v. (birini) arkadan vurmak
hit (one) below the belt v. (birini) bel altı vurmak
hit (one) below the belt v. (birini) belden aşağı vurmak
punch below your weight v. yeteneğinin hakkını verememek
punch below your weight v. yeteneğini gösterememek
punch below your weight v. kendisinden beklenen performansı sergileyememek
punch below your weight v. kendisinden beklenenin altında kalmak
punch below your weight v. kendisinden beklendiği kadar başarılı olamamak
a cut below adj. kalitesiz
a cut below adj. bayağı
a cut below adj. ikinci derecede
a cut below adj. düşük derecede
under/below strength adj. zayıf
under/below strength adj. güçsüz
under/below strength adj. güçten düşmüş
below the belt adj. kural tanımayan
below the breadline adv. yoksulluk/açlık içinde
below the breadline adv. yoksulluk/açlık sınırı altında
below the breadline adv. aç açıkta
below the breadline adv. evsiz barksız
below the radar adv. gözden/dikkatten kaçmış
below the radar adv. farkına varılmamış
below the radar adv. fark edilmeyen
below the radar adv. atlanmış
below the radar adv. unutulmuş
below the radar adv. gözden uzak kalmış
below the radar adv. göz önünde bulunmamış
below the radar (screen) adv. gözden/dikkatten kaçmış
below the radar (screen) adv. farkına varılmamış
below the radar (screen) adv. fark edilmeyen
below the radar (screen) adv. atlanmış
below the radar (screen) adv. unutulmuş
below the radar (screen) adv. gözden uzak kalmış
below the radar (screen) adv. göz önünde bulunmamış
below the surface adv. (meselenin/konunun) derinine/özüne
below the surface adv. içinde/derinlerde bir yerde
below the surface adv. görüntüsünün/görünüşünün altında
below the breadline adv. yoksulluk içinde
below the breadline adv. açlık içinde
below the breadline adv. yoksulluk sınırı altında
below the breadline adv. aç açık/evsiz barksız
below the belt adv. haksız bir şekilde
notch below expr. bir kademe/seviye altı
a cut below expr. dandik
a cut below expr. kolpa
a cut below expr. kötü
a cut below expr. bir tık aşağı
(some amount) below expr. sıfırın altında (bir derece)
below par expr. ortalamanın altında
below par expr. istenenin/beklenenin altında
below par expr. istenen/beklenen düzeyin altında
below par expr. gerekenin altında
below par expr. vasatın altında
below stairs [dated] expr. bodrum katında
below stairs [dated] expr. giriş altında
below the salt expr. düşük düzeyde
below the salt expr. düşük kademede
below the salt expr. alt kademede
below the salt expr. alt kesimde
below the salt expr. alt seviyede
below the salt expr. toplumun alt kesimlerinde
below the salt expr. toplumun düşük tabakalarında
below the surface expr. görünenin arkasında/altında
below the surface expr. içinde
below the surface expr. derinlerde bir yerde
below the surface expr. yüzeyin altında
below the radar expr. gözden/dikkatten kaçmış
below the radar expr. farkına varılmamış
below the radar expr. atlanmış
below the radar expr. unutulmuş
below the radar expr. gözden uzak kalmış
below the radar screen expr. gözden/dikkatten kaçmış
below the radar screen expr. farkına varılmamış
below the radar screen expr. atlanmış
below the radar screen expr. unutulmuş
below the radar screen expr. gözden uzak kalmış
Speaking
as you can see below expr. aşağıda göreceğiniz üzere
I can't go below that expr. aşağısı kurtarmaz
leg cut off below the knee expr. bacağı diz altından kesilmiş
Trade/Economic
below par n. bir borç senedi ya da tahvilin piyasa fiyatının nominal değerinin altında bulunması
below the line n. çizgi altı
below-the-line transactions n. çizgi altı işlemleri
below cost pricing n. maliyetin altında fiyatlandırma
below par n. nominal değerden aşağı
below-the-line transactions n. ödemeler bilançosunun denkleştirici hesapları
watch below n. palavra nöbetçisi
watch below n. rahatçı vardiya
watch below n. şantiye nöbetçisi
unallocated costs due to production below normal activity level n. stopaj maliyeti
below par adj. itibari değerden aşağı
below par adj. nominal değerin altında
below the rate of exchange adj. kurun altında
below-the-line adj. şirketin kar zarar hesabının yatay çizgisinin altındaki verilerle ilgili
below-the-line adj. (nominal hesap) geliri sermaye işlemlerinden ayıran yatay çizginin altında olan
below par adv. başabaştan aşağı
below par adv. baştan aşağı
below par expr. başa başın altında
below the rate of exchange expr. döviz kurunun altında
below the line expr. normalin altında
please see below the list of our employees expr. personel listemiz aşağıdaki gibidir
below par expr. saymaca değerinin altında
below par expr. paritenin altında
Law
court below n. alt mahkeme
court below n. asliye mahkemesi
court below n. bidayet mahkemesi
bail below n. bir özel davada davalının mahkemede hazır bulunmasını tekeffül eden kefil
below the rate of exchange adj. kurun altında
below par expr. itibari değerin altında
below the line expr. normalin altında
Politics
alter in accordance with the provisions set out below v. aşağıda yer alan hükümler uyarınca değiştirmek
Media
below-the-fold adv. gazetenin katlama yerinin altında kalan kısmında
Advertising
below the line advertising n. çizgi altı reklamlar
below the line n. pazarlama bütçesinin medyada yayınlanan reklamlara ait kısmı dışındaki harcamaları
below-the-line adj. reklam ajansı kullanmadan yapılan (reklam kampanyası)
Technical
distribution from below n. alttan dağıtma
wall below a window n. pencere nişi
heating water below boiling temperature n. suyun kaynama noktası altındaki sıcaklığa kadar ısıtılması
below detection limit n. tespit sınırı altı
for frequencies below expr. -in altındaki frekanslarda kullanılan
Computer
new frame below n. alta yeni çerçeve
summary rows below detail n. ayrıntı altında özet satırlar
below selection n. seçimin altı
text below n. üst metin boyutu
above/below n. yukarı/aşağı
below text adv. metnin altında
below the fold adv. internet sayfasının ekranın görünmeyen alt bölümünde kalan kısmında
add below expr. aşağı ekle
look at the photos below expr. aşağıdaki fotoğraflara bak/bakınız
see below expr. aşağıya bakınız
below bar code expr. barkod altında
levels below expr. düzey altına sınırla
below messages expr. iletilerin altında
in and below expr. içinde ve altında
below item expr. öğenin altında
below normal expr. normalin altında
notes below slides expr. notlar slaytların altında
below selected item expr. seçili öğenin altında
summary below data expr. veri altında özetle
Construction
below-grade wall n. zemin altı duvar
Automotive
piston with ring below bore n. eteği segmanlı piston
Aeronautic
below minimums n. minimumların altı
Marine
go below v. güverteden geminin içine inmek
below decks adv. palavra altına
Medical
below the neck adv. boynun altında
aged and below expr. yaş ve altı
aged ... and below expr. yaş ve altı
Math
function bounded below n. alttan sınırlı fonksiyon
set bounded below n. alttan sınırlı küme
bounded below adj. alttan sınırlı
Forestry
below-ground biomass n. yer altı biyokütle
Education
below the grade level n. vasatın altında
Literature
below-the-line publications n. ortak yayım hiyerarşisinde alt düzeyde bulunan yayımlar
Environment
area below sea level n. deniz seviyesi altındaki alan
below detection limit n. saptama sınırının altında
Geology
below detection limit expr. saptama sınırı altı
Boxing
hit below the belt v. kemerden aşağı usulsüz olarak vurmak
below the belt adv. bel altında
Card
below-the-line adj. briçte tek sayılı ellerde kazanılan skora ayrılan skor sayfası bölümünde olan
Theatre
lighting from below n. alttan ışıklama
Cinema
lighting from below n. alt aydınlatma
Ottoman Turkish
below ground n. medfun
Slang
down below n. aşağısı
down below n. alt takımlar
down below n. genital bölge
below deck n. apışarası
proud below the navel [outdated] [uk] v. penisi sertleşmek
proud below the navel [outdated] [uk] v. çadırı kurmak
proud below the navel [outdated] [uk] v. kuşu ötmek
proud below the navel [outdated] [uk] v. kuşu kalkmak
below deck expr. belaltı
Star Wars
behemoth from world below n. alt dünya'dan behemoth