Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
run and run
run and run
Geçmiş
Cümleler
"run and run"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
run and run
f.
alıp yürümek
2
Konuşma Dili
run and run
f.
ilgi odağı olmak/haline gelmek
"run and run"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hit-and-run accident
i.
arabayla çarpıp kaçma
Tom was killed in a
hit-and-run accident.
Tom bir
arabayla çarpıp kaçma
kazasında öldü.
More Sentences
Military
2
Askeri
hit-and-run
i.
vur-kaç
Tom was killed in a
hit-and-run
accident.
Tom bir
vur-kaç
kazasında öldü.
More Sentences
General
3
Genel
pass and run
i.
verkaç
4
Genel
cut and run
f.
bırakıp kaçmak
5
Genel
cut and run
f.
kaçmak
6
Genel
cut and run
f.
sıvışmak
7
Genel
run coke and heroin
f.
kokain ve eroin kuryeliği yapmak
8
Genel
hit and run
s.
çarpıp kaçan
9
Genel
hit-and-run
s.
çarpıp kaçan (şoför)
10
Genel
hit-and-run
s.
ani
11
Genel
hit-and-run
s.
hızlıca olup biten
12
Genel
hit-and-run
s.
çarpıp kaçan
13
Genel
hit-and-run
s.
çarpıp kaçan sürücünün sebep olduğu (kaza)
Proverb
14
Atasözü
you can't run with the hare and hunt with the hounds
ne şiş yansın ne kebap demek olmaz
15
Atasözü
you can't run with the hare and hunt with the hounds
tavşana kaç tazıya tut demek olmaz
Colloquial
16
Konuşma Dili
eat and run
f.
bir şeyler atıştırıp gitmek
17
Konuşma Dili
snatch and run
f.
kapıp kaçmak
Idioms
18
Deyim
run hot and cold
f.
bir öyle bir böyle olmak
19
Deyim
run hot and cold
f.
sağı solu belli olmamak
20
Deyim
run hot and cold
f.
bir öyle bir böyle demek
21
Deyim
run hot and cold
f.
iki arada bir derede kalmak
22
Deyim
cut and run
f.
basıp gitmek
23
Deyim
take the ball and run with it
f.
bir fikri veya planı alıp geliştirmek
24
Deyim
pick up the ball and run with it
f.
bir fikri veya planı alıp geliştirmek
25
Deyim
be going to run and run
f.
dönüp dolaşılıp konuşulmak
26
Deyim
be going to run and run
f.
gündemden düşmemek
27
Deyim
turn tail and run
f.
kuyruğunu kıstırıp kaçmak
28
Deyim
turn tail and run
f.
kuyruğunu bacaklarının arasına alıp tüymek
29
Deyim
cut and run
f.
sıvışmak
30
Deyim
run with the hare and hunt with the hounds
f.
tavşana kaç tazıya tut demek
31
Deyim
cut and run
f.
tabanları yağlamak
32
Deyim
run with the hares and hunt with the hounds
f.
tavşana kaç, tazıya tut demek
33
Deyim
run lean and mean
f.
verimli bir şekilde çalışmak
34
Deyim
hold with the hare and run with the hounds
f.
ikili oynamak
35
Deyim
hold with the hare and run with the hounds
f.
ne şiş yansın ne kebap demek
36
Deyim
hold with the hare and run with the hounds
f.
acem kılıcı gibi olmak
37
Deyim
hold with the hare and run with the hounds
f.
tavşana kaç tazıya tut demek
38
Deyim
hold with the hare and run with the hounds
f.
iki yüzlü davranmak
39
Deyim
hold with the hare and run with the hounds
f.
içerisinde yer aldığı bir şeyin aynı zamanda karşısında yer almak
40
Deyim
take the money and run
f.
kazandığıyla/elindekiyle yetinmek
41
Deyim
take the money and run
f.
kazandığını alıp gitmek
42
Deyim
take the money and run
f.
kazandığıyla yetinip fazlası için uğraşmamak
43
Deyim
take the money and run
f.
kazandığı/elindeki parayı alıp çekilmek
44
Deyim
run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché]
f.
deneyip tepkileri ölçmek/görmek
45
Deyim
run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché]
f.
deneyip kabul görüp görmediğini ölçmek
46
Deyim
run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché]
f.
deneyip kimlerin kabul ettiğini görmek
47
Deyim
run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché]
f.
nabız yoklamak
48
Deyim
run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché]
f.
nabız yoklaması yapmak
49
Deyim
hate to eat and run
expr.
kalkmak hoşuma gitmiyor ama
50
Deyim
run with the hare and hunt with the hounds
expr.
tavşana kaç tazıya tut
51
Deyim
hate to eat and run
expr.
yedikten sonra böyle hemen kalktığım için üzgünüm
52
Deyim
let's run it up the flagpole (and see who salutes)
expr.
deneyip kim kabul ediyor görelim
53
Deyim
let's run it up the flagpole (and see who salutes)
expr.
deneyelim bakalım nasıl bir tepki olacak
54
Deyim
let's run it up the flagpole (and see who salutes)
expr.
deneyip görelim
Speaking
55
Konuşma
let's run it up the flagpole and see if anyone salutes it
expr.
fikrimizi/düşüncemizi ortaya koyalım bakalım kabul görecek mi?
56
Konuşma
I hate to eat and run
expr.
kalkmak hoşuma gitmiyor ama
57
Konuşma
I hate to eat and run
expr.
yedikten sonra böyle hemen kalktığım için üzgünüm
Law
58
Hukuk
hit-and-run
i.
(motorlu araçlarla) kaza yapıp kaçma suçu
Politics
59
Siyasal
hit and run
i.
vur kaç
Technical
60
Teknik
single and two run technique
i.
tek ve iki pasolu teknik
61
Teknik
single and two-run technique
i.
tek ve iki pasolu teknik
62
Teknik
single and two run technique
i.
tek ve çift pasolu teknik
Computer
63
Bilgisayar
new download-and-run file
i.
yeni yükle ve çalıştır dosyası
64
Bilgisayar
download-and-run file
i.
yükle ve çalıştır dosyası
65
Bilgisayar
download and run
expr.
yükle ve çalıştır
Automotive
66
Otomotiv
hit and run
i.
vur kaç
Traffic
67
Trafik
hit-and-run
i.
çarpıp kaçan
68
Trafik
hit-and-run
f.
çarpıp kaza yerini terk etmek
Marine
69
Denizcilik
to cut and run
f.
palamarı kesip süratle gitmek
70
Denizcilik
cut and run
f.
rüzgar öncesi demirleme kablosunu keserek yelken açmak
Military
71
Askeri
crouch and run trench
i.
eğilerek koşma hendeği
72
Askeri
hit-and-run tactics
i.
vur-kaç taktiği
73
Askeri
employ hit-and-run tactics
f.
vur-kaç taktiği uygulamak
74
Askeri
tip-and-run [brit]
s.
vur-kaç taktiğine dayalı
75
Askeri
hit-and-run
s.
(hava saldırısında) aniden bombalayıp uzaklaşan
Sport
76
Spor
tip and run [brit]
i.
kriket benzeri bir oyun
77
Spor
run and gun
i.
hücuma yönelik oyun şekli
78
Spor
pitch-and-run shot
i.
golfte kısa bir vuruş
79
Spor
pitch-and-run
i.
golfte kısa bir vuruş
80
Spor
hit-and-run
f.
beyzbolda vur kaç yapmak
81
Spor
hit-and-run
f.
vur kaç yapmaya çalışmak
Basketball
82
Basketbol
run and gun
i.
çok yüksek tempoda oynayıp ilk fırsatta atış yapma
83
Basketbol
run-and-gun
i.
takımın hızla hücuma çıkıp etkili şutörleriyle rakip savunma yerleşmeden sayı bulması
Baseball
84
Beysbol
hit-and-run
i.
vur kaç oyunu
85
Beysbol
hit-and-run
s.
vur kaç ile ilgili
86
Beysbol
hit-and-run
s.
vur kaç yapılan
Card
87
İskambil
hit-and-run
f.
(pokerde) hızlıca birkaç el kazanıp çıkmak
Slang
88
Argo
rip and run
f.
torbacının elindeki uyuşturucuyu alıp kaçmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of run and run
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy