Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
a strike
a strike
Geçmiş
Cümleler
"a strike"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 132 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
strike a match
f.
kibrit çakmak
He
struck a match
and lit the candles.
Bir
kibrit çaktı
ve mumları yaktı.
More Sentences
2
Genel
strike someone a blow
f.
birine bir yumruk indirmek
3
Genel
strike with a butt
f.
dipçiklemek
4
Genel
strike a bargain
f.
pazarlıkta anlaşmaya varmak
5
Genel
strike up a tune
f.
orkestra vb bir parça çalmaya başlamak
6
Genel
strike a bargain
f.
uzlaşmak
7
Genel
go on a hunger strike
f.
açlık grevine başlamak
8
Genel
strike with a truncheon
f.
coplamak
9
Genel
strike a balance
f.
uzlaşmak
10
Genel
strike a bargain
f.
anlaşmaya varmak
11
Genel
strike up a conversation
f.
sohbet etmeye başlamak
12
Genel
strike a deal
f.
anlaşma yapmak
13
Genel
strike a bargain
f.
mutabık kalmak
14
Genel
strike a chord
f.
ilgisini çekmek
15
Genel
strike up a friendship
f.
arkadaşlık kurmak
16
Genel
strike up a friendship
f.
ahbaplığa dökmek
17
Genel
strike a balance
f.
anlaşmaya varmak
18
Genel
strike a bargain
f.
mutabakata varmak
19
Genel
strike a bargain
f.
mutabakat yapmak
20
Genel
instigate a strike
f.
bir grevi kışkırtmak
21
Genel
break a strike
f.
grevi dağıtmak
22
Genel
break a strike
f.
grevi kırmak
23
Genel
strike a balance
f.
hesaptaki gelir ve gider durumunu karşılaştırmak
24
Genel
strike a bargain
f.
fiyatta anlaşmak
Idioms
25
Deyim
strike a lead
f.
zengin olmak için bir yol bulmak
26
Deyim
strike a ledger
f.
gelir gider dengesi sağlamak
27
Deyim
strike a lead
f.
köşeyi dönmek
28
Deyim
strike a blow
f.
ağır bir darbe indirmek
29
Deyim
strike a chord with someone
f.
anımsatmak
30
Deyim
strike a bargain
f.
anlaşmak
31
Deyim
strike a blow
f.
atak yapmak
32
Deyim
strike a chord
f.
bam telini titretmek
33
Deyim
strike a bad patch
f.
başı dara düşmek
34
Deyim
strike a happy medium
f.
bir orta yol bulmak
35
Deyim
strike a blow against
f.
bir darbe indirmek
36
Deyim
strike a bargain
f.
bir pazarlıkta uyuşmak
37
Deyim
strike a bargain
f.
bir sonuca ulaşmak
38
Deyim
strike a chord with someone
f.
bir çağrışıma yol açmak
39
Deyim
strike all of a heap
f.
çok şaşırtmak
40
Deyim
strike a blow for
f.
destek olmak/vermek
41
Deyim
strike a raw nerve
f.
can evinden vurmak
42
Deyim
strike a chord with someone
f.
çağrıştırmak
43
Deyim
strike a chord
f.
heyecanlandırmak
44
Deyim
strike a note
f.
en hassas yerinden vurmak
45
Deyim
strike a note
f.
etkilemek
46
Deyim
strike a blow
f.
hücum etmek
47
Deyim
strike a sour note
f.
gölge düşürmek
48
Deyim
strike a sour note
f.
içine etmek
49
Deyim
strike/touch a chord
f.
ilgisini çekmek
50
Deyim
strike a balance
f.
ortak nokta bulmak
51
Deyim
strike up a conversation
f.
muhabbet açmak
52
Deyim
strike a balance between
f.
ortasını bulmak
53
Deyim
strike all of a heap
f.
kafasını karıştırmak
54
Deyim
strike a balance
f.
ortak taban bulmak
55
Deyim
strike a balance
f.
ortak noktada buluşmak
56
Deyim
strike a happy medium
f.
ortasını bulmak
57
Deyim
strike a bargain
f.
sonuca varmak
58
Deyim
strike all of a heap
f.
şok etkisi yaratmak
59
Deyim
strike a bargain
f.
pazarlıkta anlaşmak
60
Deyim
strike a pose
f.
poz vermek
61
Deyim
strike up a conversation
f.
sohbet etmeye başlamak
62
Deyim
strike all of a heap
f.
şaşkına çevirmek
63
Deyim
strike a bargain
f.
pazarlığı sonuçlandırmak
64
Deyim
strike up a conversation
f.
sohbet başlatmak
65
Deyim
strike up a conversation
f.
sohbet etmek
66
Deyim
strike all of a heap
f.
şaşkınlığa uğratmak
67
Deyim
strike a bargain
f.
pazarlığı bağlamak
68
Deyim
strike a blow
f.
saldırı yapmak
69
Deyim
strike a sour note
f.
tadını kaçırmak
70
Deyim
strike a chord
f.
üzerinde etki yapmak
71
Deyim
strike a balance
f.
uzlaşmak
72
Deyim
strike a bargain
f.
(fiyat konusunda) anlaşmaya varmak
73
Deyim
strike a bargain
f.
uzlaşmak
74
Deyim
strike a chord
f.
(mesaj/tavsiye) yerine ulaşmak
75
Deyim
strike a note
f.
(mesaj/tavsiye) yerine ulaşmak
76
Deyim
strike up a friendship
f.
(birisiyle) arkadaş olmak
77
Deyim
strike a bargain
f.
(fiyat konusunda) uzlaşmaya varmak
78
Deyim
strike a deal
f.
(fiyat konusunda) anlaşmaya varmak
79
Deyim
strike a deal
f.
(fiyat konusunda) uzlaşmaya varmak
80
Deyim
strike a conciliatory tone
f.
yatıştırıcı bir üslup kullanmak
81
Deyim
strike a false note
f.
yanlış gibi gelmek
82
Deyim
strike a false note
f.
sahte gibi gelmek
83
Deyim
strike a false note
f.
samimiyetsiz gibi gelmek
84
Deyim
strike a false note
f.
yalan gibi gelmek
85
Deyim
strike a false note
f.
inandırıcı değil gibi gelmek
86
Deyim
strike a false note
f.
uygunsuz gibi gelmek
87
Deyim
strike a false note
f.
yanlış gibi görünmek
88
Deyim
strike a false note
f.
sahte gibi görünmek
89
Deyim
strike a false note
f.
samimiyetsiz gibi görünmek
90
Deyim
strike a false note
f.
yalan gibi görünmek
91
Deyim
strike a false note
f.
inandırıcı değil gibi görünmek
92
Deyim
strike a note (of something)
f.
hislerini/düşüncelerini belli bir tonda ifade etmek
93
Deyim
strike a note (of something)
f.
hislerini/düşüncelerini belli bir tarzda ifade etmek
94
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir yaklaşımla konuşmak
95
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir tonda konuşmak
96
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir havada iletişim kurmak/konuşmak
97
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir tarzda iletişim kurmak/konuşmak
98
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir tavırla iletişim kurmak/konuşmak
99
Deyim
strike a note (of something)
f.
belli bir üslupla iletimim/kurmak konuşmak
100
Deyim
strike a note (of something)
f.
(bir şey) tonuyla konuşmak
101
Deyim
strike a note (of something)
f.
(bir şey) yapar tavırda konuşmak
102
Deyim
strike a note (of something)
f.
(bir şey) tonunda konuşmak
103
Deyim
strike a note (of something)
f.
(bir tür) duygu/fikir belirtmek
104
Deyim
strike a (kind of) note
f.
(konuşma) belirli bir tonda olmak
105
Deyim
strike a (kind of) note
f.
(konuşma) belirli bir tavırda olmak
106
Deyim
strike a blow against (something)
f.
(bir şeye) bir darbe indirmek
107
Deyim
strike a blow against (something)
f.
(bir şeye) karşı mücadeleye destek olmak
108
Deyim
strike a blow at (something)
f.
(bir şeye) bir darbe indirmek
109
Deyim
strike a blow at (something)
f.
(bir şeye) karşı mücadeleye destek olmak
110
Deyim
strike a blow for (something)
f.
(bir şeye) destek olmak/vermek
111
Deyim
strike up a conversation (with one)
f.
(biriyle) sohbet etmeye başlamak
112
Deyim
strike up a conversation (with one)
f.
(biriyle) muhabbet açmak
113
Deyim
strike up a conversation (with one)
f.
(biriyle) sohbet başlatmak
114
Deyim
strike a nerve
f.
kızdırmak
115
Deyim
strike a nerve
f.
sinirlendirmek
116
Deyim
strike a nerve
f.
damarına dokunmak
Trade/Economic
117
Ticaret/Ekonomi
break a strike
i.
bir grevin dağılması
118
Ticaret/Ekonomi
call a strike
f.
greve çağırmak
119
Ticaret/Ekonomi
be unemployed due to a strike
f.
grev nedeniyle işsiz kalmak
120
Ticaret/Ekonomi
strike a balance
f.
hesapları dengelemek
121
Ticaret/Ekonomi
strike a deal
f.
iş anlaşması yapmak
122
Ticaret/Ekonomi
stage a sit-down strike
f.
oturma grevi yapmak
123
Ticaret/Ekonomi
strike a docket [uk]
f.
(iflas durumunda) alacaklının taahhütname ve güvence akçesini ibraz etmek
Law
124
Hukuk
strike a jury
f.
mahkeme kararıyla özel bir jüri kurmak
125
Hukuk
go on a hunger strike
f.
açlık grevine başlamak
126
Hukuk
strike a balance
f.
hesapları dengelemek
Politics
127
Siyasal
stage a hunger strike
f.
açlık grevi yapmak
Mining
128
Maden
strike a lead
f.
cevher damarı bulmak
Football
129
Futbol
strike a volley
f.
vole vurmak
British Slang
130
İngiliz Argosu
strike a light!
expr.
hadi be!
131
İngiliz Argosu
strike a light!
expr.
hadi canım!
132
İngiliz Argosu
strike a light!
expr.
yapma be!
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a strike
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy