acquit - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
acquit aklamak v.
  • After three years of trial, all the defendants were acquitted.
  • Üç yıl süren yargılamanın ardından tüm sanıklar aklandı.
  • Clearly it is an attempt to acquit the system and persuade us that there is a way out within it.
  • Açıkçası bu, sistemi aklama ve bizi sistem içinde bir çıkış yolu olduğuna ikna etme girişimidir.
Show More (-1)
acquit beraatine karar vermek v.
  • The jury acquitted her of all the charges against her.
  • Jüri, kendisine yöneltilen tüm suçlamalardan beraatine karar verdi.
Show More (-2)