alien - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
alien uzaylı n.
  • Do you believe aliens exist?
  • Uzaylıların var olduğuna inanıyor musun?
  • My wife sometimes forgets she is not a space alien.
  • Karım bazen bir uzaylı olmadığını unutuyor.
  • That's probably why the Alien didn't kill these four people on the monitor.
  • Uzaylı'nın monitördeki bu dört kişiyi öldürmemesinin nedeni de muhtemelen budur.
Show More (89)
alien yabancı adj.
  • The city life was alien to Pearl.
  • Şehir hayatı Pearl'e yabancıydı.
  • I love exploring alien lands.
  • Yabancı toprakları keşfetmeyi seviyorum.
  • They are alien to our tradition.
  • Bunlar bizim geleneklerimize yabancıdır.
Show More (16)
alien yaratık n.
  • They're currently in alien terrain, surrounded by millions of the most vicious creatures on the planet.
  • Şu anda yabancı bir arazide, gezegendeki en vahşi yaratıkların milyonlarcasıyla çevrelenmiş durumdalar.
  • However, this alien planet is hostile with creatures lurking about.
  • Ancak, bu yabancı gezegen, etrafta gizlenen yaratıklarla düşmanca ilişkiler içinde.
  • However, this alien planet is hostile with creatures lurking about.
  • Ancak bu yabancı gezegen, etrafta gizlenen yaratıklara düşmandır.
Show More (1)
alien uymayan adj.
  • Those ideas are alien to our way of thinking.
  • Bu fikirler düşünme tarzımıza uymaz.
  • Such actions are alien to our beliefs.
  • Bu tür eylemler bizim inançlarımıza uymaz.
Show More (-1)
alien dünya dışı adj.
  • Many think we share the universe with alien beings.
  • Birçoğu evreni dünya dışı varlıklarla paylaştığımızı düşünüyor.
Show More (-2)
alien yabancı n.
  • Aliens need to get their official documents.
  • Yabancıların resmi belgelerini almaları gerekiyor.
Show More (-2)