Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.
|
İngilizce |
Türkçe |
|
| 1 |
back and forth |
ileri geri |
adv. |
|
- The infection may then pass back and forth between the mother's breasts and the baby's mouth.
- Enfeksiyon daha sonra annenin göğüsleri ile bebeğin ağzı arasında ileri geri geçebilir.
- Go back and forth every ten minutes.
- Her on dakikada bir ileri geri gidin.
- Once you have added a Walkie-Talkie contact and they have accepted, you can talk back and forth directly.
- Bir Walkie-Talkie kişisini ekledikten ve kabul ettikten sonra, doğrudan ileri geri konuşabilirsiniz.
- If the Christmas tree is in front of the window, you can twist the tree 360 degrees and see the lights back and forth.
- Noel ağacı pencerenin önündeyse, ağacı 360 derece döndürebilir ve ışıkları ileri geri görebilirsiniz.
- Place the convex side of a cold spoon under your eyes and move them up and down and back and forth.
- Soğuk bir kaşığın dışbükey tarafını gözlerinizin altına yerleştirin ve yukarı aşağı ve ileri geri hareket ettirin.
- Use the slider to slide back and forth between the FS17 and FS19.
- FS17 ve FS19 arasında ileri geri kaydırmak için kaydırıcıyı kullanın.
- Move your neck slowly back and forth.
- Boynunuzu yavaşça ileri geri hareket ettirin.
- Only water can go back and forth.
- Sadece su ileri geri gidebilir.
- I have to haul all these big waves back and forth.
- Bütün bu büyük dalgaları ileri geri taşımak zorundayım.
- Tom and Mary threw the ball back and forth.
- Tom ve Mary topu ileri geri fırlattı.
- He shook his head back and forth.
- Başını ileri geri salladı.
- Tom was nervously pacing back and forth.
- Tom gergin bir şekilde ileri geri volta atıyordu.
- Tom rocked back and forth in his chair.
- Tom sandalyesinde ileri geri sallandı.
- The lamp was swinging back and forth.
- Lamba ileri geri sallanıyordu.
- Tom and Mary tossed a ball back and forth.
- Tom ve Mary bir topu ileri geri attılar.
- He walked back and forth on the platform while waiting for the train.
- Treni beklerken platformda ileri geri yürüdü.
- A strange man was walking back and forth in front of my house.
- Garip bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.
- In an earthquake, the ground can shake up and down, or back and forth.
- Depremde yer aşağı yukarı ya da ileri geri sallanabilir.
- Swing your arm back and forth.
- Kolunu ileri geri salla.
- He walked back and forth.
- İleri geri yürüdü.
- A strange man was walking back and forth on the pavement.
- Garip bir adam kaldırımda ileri geri yürüyordu.
- Tom and Mary threw the ball back and forth.
- Tom ve Mary topu ileri geri attılar.
- A man I didn't know was walking back and forth in front of my house.
- Tanımadığım bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.
Show More (20)
|
| 2 |
back and forth |
aşağı yukarı |
adv. |
|
- Sami knew the Bible back and forth.
- Sami, İncil'i aşağı yukarı biliyordu.
Show More (-2)
|