bastırılmış - İngilizce Türkçe Cümleler
Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.

İngilizce Türkçe
suppressed bastırılmış adj.
  • Free speech, freedom of assembly and freedom of movement are suppressed.
  • İfade özgürlüğü, toplanma özgürlüğü ve hareket özgürlüğü bastırılmıştır.
  • To be silent is worse; all suppressed truths become poisonous.
  • Susmak daha kötüdür; bastırılmış tüm gerçekler zehirli hale gelir.
  • The uprising was violently suppressed.
  • Ayaklanma şiddetle bastırıldı.
Show More (5)
repressed bastırılmış adj.
  • She has a repressed love for him.
  • Ona karşı bastırılmış hisler taşıyor.
  • In September 1999, a major prisoner revolt has been severely repressed.
  • Eylül 1999'da, büyük bir hapishane isyanı sert bir biçimde bastırılmıştır.
  • He's sexually repressed.
  • O cinsel olarak bastırılmış.
Show More (3)
stifled bastırılmış adj.
  • Tom stifled a grin.
  • Tom bir sırıtışı bastırdı.
  • Tom stifled a groan.
  • Tom bir iniltiyi bastırdı.
Show More (-1)
pent-up bastırılmış adj.
  • After weeks of rain, the children's pent-up energy was released.
  • Haftalar süren yağmurun ardından çocukların bastırılmış enerjisi açığa çıktı.
Show More (-2)
quelled bastırılmış adj.
  • The army quelled the rebellion.
  • Ordu isyanı bastırdı.
Show More (-2)