| 1 |
lady |
bayan |
n. |
|
- That lady you mentioned, was Maria Eraunzetamurgil, but you said that nobody knows who did it.
- Bahsettiğiniz bayan Maria Eraunzetamurgil'di ancak bunu kimin yaptığını kimsenin bilmediğini söylediniz.
- The lady's behaviour was always dignified.
- Bayanın davranışı her zaman onurluydu.
- The lady persisted in wearing such an old-fashioned shirt.
- Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.
- The lady does not like football.
- Bayan futbolu sevmiyor.
- You should know better than to ask a lady her age.
- Bir bayana yaşını sormaktan daha iyisini bilmelisin.
- Mary is an aristocrat and a proper lady.
- Mary aristokrat ve terbiyeli bir bayan.
- He helped an old lady get up from her seat.
- Yerinden kalkması için yaşlı bir bayana yardım etti.
- Is this any way to treat a lady?
- Bir bayana böyle mi davranılır?
- You mustn't keep a lady waiting.
- Bir bayanı bekletmemelisin.
- The lady does not like football.
- Bayan futbolu sevmez.
Show More (7)
|
| 2 |
ms. |
bayan |
n. |
|
- Other than that, Ms Breyer, almost everything you said was factually incorrect.
- Bunun dışında, Bayan Breyer, söylediğiniz neredeyse her şey gerçekte yanlıştı.
- The Commission deeply regrets the death of Ms Sánchez in Equatorial Guinea.
- Komisyon, Bayan Sánchez'in Ekvator Ginesi'nde hayatını kaybetmesinden derin üzüntü duymaktadır.
- I would like to thank Ms Smet for her work as rapporteur on this report.
- Bayan Smet'e bu raporda raportör olarak yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür etmek isterim.
- I thank Ms Corbey for her work as rapporteur on this subject.
- Bu konuda raportör olarak yaptığı çalışmalar için Bayan Corbey'e teşekkür ediyorum.
- Thank you, Ms Kauppi, for this extremely interesting and timely question.
- Bu son derece ilginç ve tam zamanında sorduğunuz soru için teşekkür ederiz, Bayan Kauppi.
- I vigorously endorse what Ms Oomen-Ruijten has said.
- Bayan Oomen-Ruijten'in söylediklerini şiddetle destekliyorum.
- I wholeheartedly support this report by Ms Weiler which welcomes the 2002 employment guidelines.
- Bayan Weiler'in 2002 istihdam kılavuzunu memnuniyetle karşılayan bu raporunu tüm kalbimle destekliyorum.
- Thank you, Ms Kauppi, for this extremely interesting and timely question.
- Bu son derece ilginç ve yerinde soru için teşekkür ederim, Bayan Kauppi.
Show More (5)
|
| 3 |
female |
bayan |
n. |
|
- I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.
- Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
- There are more male members than female ones on this website.
- Bu web sitesinde bayan üyelerden daha fazla erkek üye var.
Show More (-1)
|
| 4 |
mistress |
bayan |
n. |
|
- Mistress Tillotson has just arrived.
- Bayan Tillotson yeni geldi.
Show More (-2)
|
| 5 |
madam |
bayan |
n. |
|
- Didn't madam Rodriguez want to see my essay?
- Bayan Rodriguez kompozisyonumu görmek istemedi mi?
Show More (-2)
|
| 6 |
madame |
bayan |
n., interj. |
|
- She is another Madame Curie.
- O adeta ikinci bir Bayan Curie.
Show More (-2)
|
