Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
sheet wall
be set
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"be set"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
be set
f.
hazırlanmış olmak
2
Genel
be set
f.
hazır olmak
3
Genel
be set
f.
bulunmak
4
Genel
be set
f.
kurulmak (masa)
"be set"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 100 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
be set up
f.
kurulmak
A fund
was set up
to preserve endangered marine life.
Tehlikede olan deniz yaşamını korumak için bir fon
kuruldu.
More Sentences
2
Genel
be set on
f.
aklına koymak
3
Genel
be set free
f.
azat olmak
4
Genel
be set on edge
f.
kamaşmak (diş)
5
Genel
be set in type
f.
dizilmek
6
Genel
be dead set on something
f.
kafasına koymak
7
Genel
be set up
f.
dikilmek
8
Genel
be set in one's ways
f.
kendi kurduğu düzenden pek şaşmayan biri olmak
9
Genel
be dead set on
f.
engel tanımamak
10
Genel
be set in stone
f.
sabit olmak
11
Genel
be set in stone
f.
değiştirilemez olmak
12
Genel
be set to a task
f.
göreve getirilmek
13
Genel
be set an example
f.
örnek gösterilmek
14
Genel
be set-off
f.
mahsup edilmek
15
Genel
be set to zero
f.
sıfırlanmak
16
Genel
be all set to tell something
f.
kendini bir şey söylemeye hazırlamak
Colloquial
17
Konuşma Dili
be all set for
f.
bir şeye hazır olmak
Idioms
18
Deyim
be(all) set (for something)
f.
olacak/yapacak gibi görünmek
19
Deyim
be(all) set (for something)
f.
olmaya/yapmaya (tamamen/tümüyle/hepsi) hazır/aday olmak
20
Deyim
be(all) set (for something)
f.
olmak/yapmak üzere olmak
21
Deyim
be(all) set (to do something)
f.
olacak/yapacak gibi görünmek
22
Deyim
be(all) set (to do something)
f.
olmaya/yapmaya (tamamen/tümüyle/hepsi) hazır/aday olmak
23
Deyim
be(all) set (to do something)
f.
olmak/yapmak üzere olmak
24
Deyim
be set in cement
f.
iyice yerleşmek
25
Deyim
be set in cement
f.
kemikleşmek
26
Deyim
be set in cement
f.
sabit hale gelmek
27
Deyim
be set in cement
f.
son halini almak
28
Deyim
be set aback
f.
ödü kopmak
29
Deyim
be set aback
f.
irkilmek
30
Deyim
be set aback
f.
ürkmek
31
Deyim
be set aback
f.
tedirgin olmak
32
Deyim
be set aback
f.
şaşıp kalmak
33
Deyim
be set aback
f.
afallamak
34
Deyim
be set aback
f.
hayret etmek
35
Deyim
be set aback
f.
apışmak
36
Deyim
be set aback
f.
şok olmak
37
Deyim
be set aback
f.
telaş yapmak
38
Deyim
be dead set on something
f.
bir şeye kilitlenmek
39
Deyim
be set in one's ways
f.
bildiğini okumak
40
Deyim
be all set (to do something)
f.
bir şeyi yapmaya tam olarak hazır olmak
41
Deyim
be set in stone
f.
değiştirilemez olmak
42
Deyim
be set in concrete
f.
sıkıca/değiştirilemez biçimde kurulmak
43
Deyim
be set fair [uk]
f.
hava iyi olacak gibi durmak/görünmek
44
Deyim
be set fair [uk]
f.
başaracak durumda olmak
45
Deyim
be set fair [uk]
f.
başarma/galip gelme şansı olmak
46
Deyim
be set fair [uk]
f.
(hava) iyi gitmek
47
Deyim
be set fair [uk]
f.
başarma ihtimali olmak
48
Deyim
be (all) set (for something/to do something)
f.
(bir şey için/bir şeyi yapmak için) hazır olmak
49
Deyim
be (all) set (for something/to do something)
f.
(bir şeyi yapmak) üzere olmak
50
Deyim
be (dead) set on something/on doing something
f.
bir şeyi/bir şey yapmayı kafaya koymak
51
Deyim
be (dead) set on something/on doing something
f.
bir şey/bir şey yapmak konusunda kararlı olmak
52
Deyim
be (dead) set on something/on doing something
f.
bir şeye/bir şey yapmaya kilitlenmek
53
Deyim
be set in stone
f.
değiştirilemez olmak
54
Deyim
be set in stone
f.
sabit olmak
55
Deyim
be set in stone
f.
kesin karar verilmiş olmak
56
Deyim
be set in stone
f.
tartışmaya/değişime kapalı olmak
57
Deyim
be set in stone
f.
son halini almış olmak
58
Deyim
be dead set against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tamamen karşı olmak
59
Deyim
be dead set against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) muhalif olmak
60
Deyim
be dead set against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) tamamen karşısında olmak
61
Deyim
be dead set against something
f.
bir şeye tamamen karşı olmak
62
Deyim
be dead set against something
f.
bir şeye muhalif olmak
63
Deyim
be dead set against something
f.
bir şeyin tamamen karşısında olmak
64
Deyim
be dead set on (something)
f.
(bir şeyi) yapmakta kararlı olmak
65
Deyim
be dead set on (something)
f.
(bir şeyi) yapmayı kafaya takmak
66
Deyim
be dead set on something
f.
bir şeyi yapmakta kararlı olmak
67
Deyim
be dead set on something
f.
bir şey) yapmayı kafaya takmak
68
Deyim
be set against (something)
f.
(bir şeye) tamamen/kesinlikle karşı olmak
69
Deyim
be set against (something)
f.
(bir şeye) muhalif olmak
70
Deyim
be set against (something)
f.
(bir şeyin) kesinlikle karşısında olmak
71
Deyim
be set against something/against doing something
f.
bir şeye/bir şey yapmaya tamamen/kesinlikle karşı olmak
72
Deyim
be set against something/against doing something
f.
bir şeye/bir şey yapmaya muhalif olmak
73
Deyim
be set against something/against doing something
f.
bir şeyin/bir şey yapmanın kesinlikle karşısında olmak
74
Deyim
be set against something/against doing something
f.
bir şeye/bir şey yapmaya kesinlikle yanaşmamak
75
Deyim
be (dead) set against something/against doing something
f.
bir şeye/bir şey yapmaya tamamen/kesinlikle karşı olmak
76
Deyim
be (dead) set against something/against doing something
f.
bir şeye/bir şey yapmaya muhalif olmak
77
Deyim
be (dead) set against something/against doing something
f.
bir şeyin/bir şey yapmanın kesinlikle karşısında olmak
78
Deyim
be (dead) set against something/against doing something
f.
bir şeye/bir şey yapmaya kesinlikle yanaşmamak
79
Deyim
be set in concrete
f.
son halini almak
80
Deyim
be set in concrete
f.
kesinleşmek
81
Deyim
be set in concrete
f.
sabitleşmek
82
Deyim
be set in concrete
f.
sabit hale gelmek
83
Deyim
be set in concrete
f.
değişmez olmak
84
Deyim
be set in concrete
f.
sabit olmak
85
Deyim
be set in concrete
f.
değiştirilemez olmak
86
Deyim
be set in your ways
f.
değişime pek açık olmamak
87
Deyim
be set in your ways
f.
kendi kurduğu düzenden pek şaşmamak
88
Deyim
be set in your ways
f.
kendi yolunda gitmek
89
Deyim
be set in your ways
f.
kendi alışkanlıklarına/fikirlerine bağlı olmak
90
Deyim
be set in your ways
f.
kendi düzeninden/alışkanlıklarından/fikirlerinden vazgeçmemek
91
Deyim
be set on something/on doing something
f.
bir şeyi/bir şey yapmayı kafaya koymak
92
Deyim
be set on something/on doing something
f.
bir şey/bir şey yapmak konusunda kararlı olmak
93
Deyim
be set on something/on doing something
f.
bir şeye/bir şeye yapmaya kilitlenmek
94
Deyim
be set to rights
f.
düzenlenmek
95
Deyim
be set to rights
f.
eski haline getirilmek
96
Deyim
be set to rights
f.
yoluna koyulmak
97
Deyim
be set to rights
f.
düzeltilmek
98
Deyim
be, look, set
f.
hazır olmak, görünmek
99
Deyim
be (all) set (for something/to do something)
f.
(bir şeye/bir şeyi yapmaya) hazır olmak
100
Deyim
be (all) set (for something/to do something)
f.
(bir şeyi yapmak) üzere olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of be set
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy