beam - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
beam kiriş n.
  • Plants hung from a beam in the living room.
  • Bitkiler oturma odasındaki bir kirişe asılmıştı.
  • These beams will not carry the weight of the roof.
  • Bu kirişler çatının ağırlığını taşımazlar.
  • These beams will not carry the weight of the roof.
  • Bu kirişler çatının ağırlığını taşıyamaz.
Show More (0)
beam ışın n.
  • This lamp sends out a powerful beam.
  • Bu lamba güçlü bir ışın gönderiyor.
  • This lamp sends out a powerful beam.
  • Bu lamba güçlü bir ışın gönderir.
Show More (-1)
beam kemere n.
  • Ships with larger beams are more stable.
  • Daha büyük kemere gemiler daha sağlamdır.
Show More (-2)
beam (ışık) süzülmek v.
  • Sunlight beamed through the window.
  • Güneş ışığı pencereden içeri süzüldü.
Show More (-2)
beam ışıldamak v.
  • Her entire face beamed with joy.
  • Tüm yüzü sevinçle ışıldıyordu.
Show More (-2)
beam gülümseme n.
  • When she saw us, she broke into a beam of delight.
  • Bizi görünce yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.
Show More (-2)
beam parlamak v.
  • Her face beamed with joy.
  • Sevinçten yüzü parlıyordu.
Show More (-2)
beam yaymak v.
  • We beamed the message to the world.
  • Mesajı dünyaya yaydık.
Show More (-2)
beam yüzü sevinçle parlamak v.
  • Her face beamed with joy.
  • Yüzü sevinçle parlıyordu.
Show More (-2)
beam demet n.
  • Cathode rays are beams of electrons.
  • Katot ışınları elektron demetleridir.
Show More (-2)
beam denge kirişi n.
  • The gymnast slipped on the balance beam.
  • Cimnastikçi denge kirişi üzerinde kaydı.
Show More (-2)