Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
wöchnerinnenabteilungen
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
belch
püskürtmek
v.
The chimney is
belching
black smoke.
Baca, siyah duman
püskürtüyor.
The train
belched
clouds of black smoke into the air as it chugged away.
Tren hareket ederken havaya siyah duman bulutları
püskürttü.
The train
belched
clouds of black smoke into the air as it chugged away.
Tren ilerlerken havaya siyah duman bulutları
püskürtüyordu.
Show More (0)
2
belch
geğirmek
v.
I
belched.
Geğirdim.
Tom
belched.
Tom
geğirdi.
Tom let out a
belch.
Tom
geğirdi.
Show More (0)