bleeding - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
bleeding kanama n.
  • Too much of this drug can increase the risk of bleeding complications.
  • Bu ilacın gereğinden fazla kullanılması kanama komplikasyonları riskini artırabilir.
  • Do you have any unexplained bruising or bleeding?
  • Vücudunuzda sebepsiz morarma ya da kanamalar oluyor mu?
  • The bleeding isn't Tom's biggest problem.
  • Tom'un en büyük sorunu kanama değil.
Show More (6)
bleeding lanet adj.
  • Don't touch my desk with your bleeding hands!
  • O lanet ellerinle masama dokunma!
Show More (-2)
bleeding kanayan adj.
  • Tom didn't realize his nose was bleeding.
  • Tom burnunun kanadığını fark etmedi.
Show More (-2)