bleeding - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bleeding

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"bleeding" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 35 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
bleeding i. kanama
General
bleeding i. havasını alma
bleeding i. kanatma
bleeding i. sürekli kayıp
bleeding i. sürekli başarısızlık
bleeding i. başarısızlık döngüsü
bleeding s. kanayan
bleeding s. allah'ın cezası
bleeding s. kederli
bleeding s. şefkatli
bleeding zf. kanayarak
Technical
bleeding i. beton sütü
bleeding i. bitüm kusma
bleeding i. kanatma
bleeding i. kanama
bleeding i. letans
bleeding i. suverme
bleeding i. sulatma
bleeding i. terleme
bleeding i. kaplama yüzeyinde değişiklik yapmak için pigment veya başka bir malzemenin difüzyonu
Textile
bleeding i. rengin istenmeyen yer ve bölgelere yayılması
Construction
bleeding i. kanama
bleeding i. kusma
bleeding i. sızma
bleeding i. terleme
Automotive
bleeding i. basınç veya sıvının boşaltılması
bleeding i. hava alma
bleeding i. kapalı bir sistemden hava
bleeding i. kusma
Traffic
bleeding i. terleme
Aeronautic
bleeding i. yayılma
Medical
bleeding i. kanama
bleeding i. kan kaybı
Linguistics
bleeding s. aksatıcı
bleeding s. bozucu

"bleeding" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 213 sonuç

İngilizce Türkçe
General
a bleeding heart i. herkese sempati duyan
vaginal bleeding i. vajinal kanama
love lies bleeding i. horozibiği çiçeği
menstrual bleeding i. adet kanaması
breakthrough bleeding i. ani kanama
withdrawal bleeding i. çekilme kanaması
bleeding of the nose i. burun kanaması
gastric bleeding i. mide kanaması
bleeding tooth i. diş kanaması
bleeding-edge technology i. prototip teknoloji
bleeding-edge technology i. yeni teknoloji
bleeding-edge technology i. deneysel teknoloji
a bleeding heart i. kız kalbi
bleeding wound i. kanayan yara
a bleeding wound i. kanayan bir yara
stop bleeding f. kanamayı durdurmak
stop the bleeding f. kanamayı durdurmak
staunch the bleeding f. kanamayı durdurmak
stem the bleeding f. kanamayı durdurmak
control the bleeding f. kanamayı durdurmak
stop the bleeding f. kanamayı kesmek
staunch the bleeding f. kanamayı kesmek
stem the bleeding f. kanamayı kesmek
control the bleeding f. kanamayı kesmek
stop the bleeding f. kanamayı durdurmak
keep bleeding f. kanamaya devam etmek
control the bleeding f. kanamayı kontrol etmek
be rushed into surgery with internal bleeding f. bir iç kanama geçirirken acilen ameliyata alınmak
bleeding edge s. yeni {teknoloji vb}
bleeding-heart s. yufka yürekli
Phrases
from the department of the bleeding obvious expr. sanki biz bilmiyorduk
from the department of the bleeding obvious expr. malumu ilam birimi'nden
from the department of the bleeding obvious expr. bunu bilmeyen mi var
Colloquial
stop the bleeding f. kanamayı durdurmak
get the bleeding stopped f. kanamayı durdurmak
Idioms
a bleeding heart i. başkalarının sorunlarına fazlasıyla sempatiyle yaklaşan kimse
bleeding heart i. başkalarının sorunlarına fazlasıyla sempatiyle yaklaşan kimse
on the bleeding edge i. en ileri
a bleeding heart i. herkese sempati duyan
bleeding edge i. en ileri seviyede
bleeding edge i. en ileri teknolojide
bleeding edge i. son teknolojide
bleeding edge i. son seviyede
bleeding edge i. en yüksek teknolojide/seviyede
bleeding edge i. en ileri seviye
bleeding edge i. en ileri teknoloji
bleeding edge i. son teknoloji
bleeding edge i. son seviye
bleeding edge i. en yüksek teknoloji/seviye
bleeding heart i. belli politik sorunlarını oldukça içselleştiren genellikle liberal/solcu kimse
bleeding heart i. yufka yürekli kimse
bleeding heart i. aşırı yumuşak kalpli kimse
stop the bleeding f. kan kaybetmeyi durdurmak
stop the bleeding f. kan kaybetmenin önüne geçmek
stop the bleeding f. bir sorunun daha da büyük sorunlara yol açmasını engellemek
be bleeding red ink f. mali zorluk yaşamak
be bleeding red ink f. sürekli olarak para kaybetmek
be bleeding red ink f. kırmızı mürekkep kanamak
be bleeding red ink f. maddi olarak zor bir dönemden geçmek
on the bleeding edge expr. en son teknolojiyle hazırlanmış
on the bleeding edge expr. en modern
on the bleeding edge expr. ileri teknoloji
on the bleeding edge expr. (teknolojinin) en ileri noktasında
Speaking
my eyes are bleeding expr. gözlerim kanıyor
he has an internal bleeding expr. iç kanaması var
Technical
brake air bleeding i. fren devresine giren havanın alınması
bleeding screw i. hava alma vidası
air bleeding i. hava boşaltma
bleeding hose i. hava alma hortumu
air bleeding i. hava alma
ingot bleeding i. ingot kanaması
bleeding ingot i. kanamalı ingot
bleeding ingot i. kanamalı tomruk
ingot bleeding i. tomruk kanaması
Construction
bleeding of concrete i. betonun terlemesi
mortar bleeding test device i. harç akış test cihazı
relative bleeding quantity of mixing water i. karışım suyunun bağıl terleme miktarı
Dyeing
bleeding tendency i. sızıntı eğilimi
Automotive
gravity bleeding i. ağırlıkla hava alma
pressure bleeding i. basınçlı hava alma
surge bleeding i. dalgalı hava alma
brake bleeding i. fren havasını alma
brake bleeding i. fren havasını alma
brake bleeding tube i. fren hava alma hortumu
brake system bleeding i. fren devresinin havasını alma
brake air bleeding i. fren havasını alma
brake bleeding i. fren hava tahliyesi
brake bleeding i. fren havasının alınması
bleeding the brakes i. hidrolik sistemin havasının alınması
bleeding sequence i. hava alma süreci
manual bleeding i. manuel hava alma
bench bleeding i. tezgahta hava alma
reverse bleeding i. ters hava boşaltma
Medical
abnormal menstrual bleeding i. anormal menstrüel kanama
lower gastrointestinal system bleeding i. alt gastrointestinal sistem kanaması
painless bleeding i. ağrısız kanama
abnormal uterine bleeding i. anormal uterin kanama
massive bleeding i. aşırı kanama
cyclical menstrual bleeding i. adet dönemine bağlı menstrüel kanama
abundant lower gastrointestinal bleeding i. abondan alt gastrointestinal kanama
nose-bleeding i. burun kanaması
cerebral bleeding i. beyin kanaması
nasal bleeding i. burun kanaması
bleeding in the brain i. beyinde kanama
surgical field bleeding scores i. cerrahi sahaya ait kanama skorları
surgeon bleeding score i. cerrah kanama skoru
withdrawal bleeding i. çekilme kanaması
operational bleeding i. cerrahi kanama
rectal bleeding in childhood i. çocukluk çağındaki rektal kanama
frank bleeding i. dışkıda bir kanama türü (yüzeyel)
dysfunctional uterine bleeding patient i. disfonksiyonel uterus kanamalı hasta
irregular bleeding i. düzensiz kanama
dysfunctional uterine bleeding i. disfonksiyonel uterin kanama
dysfunctional uterine bleeding i. disfonksiyonel üterin kanama
gingival bleeding i. dişeti kanaması
gingival bleeding i. diş eti kanaması
early pregnancy bleeding i. erken gebelik kanaması
bleeding in joints i. eklem içi kanama
gastrointestinal system bleeding i. gastrointestinal sistem kanaması
gastrointestinal bleeding i. gastrointestinal kanaması
gastrointestinal system bleeding i. gastrointestinal sistem kanamaları
gastrointestinal bleeding i. gastrointestinal kanama
intraocular bleeding i. göz içi kanaması
mild bleeding i. hafif kanama
patient presenting with gastrointestinal bleeding i. hastaneye gelen gastrointestinal sistem kanamalı hasta
hemorrhoidal bleeding i. hemoroid kanaması
inherited bleeding disorders i. herediter kanama hastalıkları
bleeding internally i. iç kanama
internal bleeding i. iç kanama
bleeding tendency i. kanama eğilimi
bleeding piles i. kanamalı basur
lateralization or localization of the bleeding site i. kanama bölgesinin lateralizasyonu ve lokalizasyonu
bleeding diathesis i. kanama diyatezi
bleeding pattern i. kanama paterni
bleeding diathesis i. kanama diatezi
bleeding complications i. kanama komplikasyonları
bleeding and coagulation times i. kanama ve pıhtılaşma zamanları
bleeding complication i. kanama komplikasyonu
bleeding risk i. kanama riski
bleeding site i. kanama bölgesi
amount of bleeding i. kanama miktarı
management of bleeding i. kanama yönetimi
bleeding patient i. kanamalı hasta
bleeding and need for blood transfusion i. kanama ve kan transfüzyonu gereksinimi
bleeding disorder i. koagülopati
benign gastric stromal tumor with massive bleeding i. masif kanayan benin gastrik stromal tümör
gastrointestinal bleeding i. mide-bağırsak kanaması
gastrointestinal bleeding i. mide kanaması
postmenopausal bleeding i. menapoz sonrası kanama
mucosal bleeding i. mukoza kanaması
punctual bleeding i. noktasal kanama
complaint of postmenopausal bleeding i. postmenopozal kanama yakınması
peptic ulcer bleeding i. peptik ülser kanaması
perioperative and postoperative bleeding i. peroperatuar ve postoperatuar kanama
postpartum bleeding i. postpartum kanama
complaint of postmenopausal bleeding i. postmenopozal kanama şikayeti
rectal bleeding commencing after radiotherapy i. pelvik radyoterapi sonrası başlayan rektal kanama
woman with postmenopausal bleeding i. postmenopozal kanaması olan kadın
postmenopausal bleeding i. postmenopozal kanama
child with rectal bleeding i. rektal kanamalı çocuk
rectal bleeding i. rektal kanama
secondary post-tonsillectomy bleeding i. tonsillektomi sonrası sekonder kanama
recurrent intraarticular bleeding i. tekrarlayan eklem içi kanama
toxic megacolon and bleeding i. toksik megakolon ve kanama
upper gastrointestinal bleeding i. üst gastrointestinal kanama
vaginal bleeding i. vajinal kanama
upper gastrointestinal system bleeding i. üst gastrointestinal sistem kanaması
nonvariceal upper gastrointestinal bleeding i. varis dışı üst gastrointestinal kanama
upper gastrointestinal system bleeding i. üst gastrointestinal kanama
heavy vaginal bleeding i. uzun süreli vajinal kanama
patient presenting with vaginal bleeding i. vaginal kanama şikayeti ile gelen hasta
the severity of one’s injuries and the amount of internal bleeding i. yaralarının ağırlığı ve iç kanamasının miktarı
vitamin k deficiency bleeding i. vitamin k eksikliğine bağlı kanama
heavy vaginal bleeding i. yoğun vajinal kanama
implantation bleeding i. yerleşme kanaması
bleeding with urination i. i̇drar ile kan gelmesi
bleeding disorder i. kanama bozukluğu
frank bleeding i. bariz kanama
aggravate the bleeding f. kanamayı ağırlaştırmak
Physiology
bleeding period i. kanama süresi
Pathology
abnormal uterine and vaginal bleeding i. anormal uterus ve vajina kanamaları
ovulation bleeding i. ovulasyon kanaması
postcoital and contact bleeding i. postkoital ve kontakt kanama
excessive bleeding in premenopausal period i. premenapozal dönemde aşırı kanama
postmenopausal bleeding i. postmenapozal kanama
Marine Biology
bleeding tooth (nerita peloronta) i. kabuk açıklığının çevresinde kırmızımsı diş çıkıntıları bulunan bir karındanbacaklı deniz salyangozu
Botanic
love-lies-bleeding i. horoz ibiği çiçeği
love-lies-bleeding i. tohumları tahıl, taze yaprakları ise sebze olarak kullanılan bir bitki
bleeding heart i. şebboy
love-lies-bleeding i. tilkikuyruğu
bleeding heart i. ağlayan kalp
bleeding heart i. kanayan kalp
bleeding heart [dialect] [uk] i. sarı şebboy
bleeding heart [australia] i. kırmızı mercan
bleeding heart [dialect] i. iğ ağacı
bleeding heart [dialect] i. filkulağı
bleeding heart i. kaladyum
love-lies-bleeding i. kanayan kalpler çiçeği
love-lies-bleeding i. dicentra cinsine ait bir bitki
love-lies-bleeding i. aşağıda doğru sarkan kalp şeklinde koyu pembe salkımlı çiçekleri olan bir bahçe bitkisi
love-lies-bleeding i. keklikgözü
love-lies-bleeding i. sülün gözü
love-lies-bleeding i. adonis çiçeği
love-lies-bleeding i. sülün gözü çiçeği
love-lies-bleeding i. kan damlası çiçeği
love-lies-bleeding i. kırmızı papatya
love-lies-bleeding i. koyu kırmızı çiçekleri olan bir avrasya bitkisi
Linguistics
bleeding rule i. bozucu kural
bleeding order i. bozucu kural sıralaması
Military
bleeding edge i. taşırılmış kenar baskı
Printery
color bleeding i. renk akması
colour bleeding i. renk akması
Star Wars
bleeding gut i. kanayan karın