bloc - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
bloc blok n.
  • Divided into blocs of large and small countries, with the reinforced ability of the former to affect decisions?
  • Büyük ve küçük ülkelerden oluşan bloklara bölünerek, birincilerin kararları etkileme kabiliyeti mi arttırılacak?
  • Another position which I feel it is important to stress concerns the legislative bloc.
  • Vurgulanmasının önemli olduğunu düşündüğüm bir diğer husus da yasama bloğu ile ilgilidir.
  • The regional economic blocs, apart from our own European Union, are not living through good times.
  • Bizim Avrupa Birliğimiz dışındaki bölgesel ekonomik bloklar iyi günler yaşamıyor.
Show More (10)