İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | boating i. | kayıkla gezme |
Genel | boating i. | botla dolaşma |
Genel | boating i. | sandal |
Genel | boating i. | kayık |
Genel | boating i. | kayıkçılık |
Genel | boating i. | tekne gezintisi |
Genel | boating s. | tekneyle ilgili |
Genel | boating s. | tekneye ait |
Marine | ||
Denizcilik | boating i. | gemicilik |
Denizcilik | boating i. | kayıkla taşıma |
Denizcilik | boating i. | kayıkla gezinti |
Denizcilik | boating i. | kayıkçılık |
Denizcilik | boating i. | kayıkla gezme |
Denizcilik | boating i. | yatçılık |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Marine | ||||
Denizcilik | boating accident i. | tekne kazası | ||
Tom died in a boating accident. Tom bir tekne kazasında öldü. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | boats and boating i. | kayıklar ve kayıkçılık | ||
Genel | boating knot i. | gemici düğümü | ||
Genel | go boating f. | sandalla gezmek | ||
Genel | go boating f. | kayıkla gezmek | ||
Genel | go boating f. | kürek çekmek | ||
Genel | go boating ünl. | esneme | ||
Marine | ||||
Denizcilik | boating knot i. | denizci bağı | ||
Denizcilik | boating knot i. | deniz bağı | ||
Denizcilik | boating knot i. | gemici bağı |