carriage - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
carriage araba n.
  • The carriage of the cannon has wood wheels.
  • Top arabasının ahşap tekerlekleri var.
  • Every once in a while, a carriage passed by me.
  • Arada bir yanımdan bir araba geçti.
  • I'm going to wash my carriage.
  • Arabamı yıkayacağım.
Show More (9)
carriage at arabası n.
  • His granddad used to make carriages for nobles.
  • Büyükbabası eskiden soylular için at arabası yapardı.
  • Automobiles replaced carriages.
  • Otomobiller at arabalarının yerini aldı.
  • The horses pull the carriage.
  • Atlar arabayı çekiyor.
Show More (3)
carriage vagon n.
  • The train consists of 20 carriages and a locomotive.
  • Tren 20 adet vagon ve bir de lokomotiften oluşuyor.
  • She wanted to enter the carriage.
  • O, vagona girmek istedi.
  • These are not first-class carriages.
  • Bunlar birinci sınıf vagonlar değil.
Show More (0)
carriage nakliye n.
  • The carriage costs have risen due to the new fuel tax.
  • Yeni yakıt vergisi yüzünden nakliye masrafları arttı.
Show More (-2)
carriage şaryo n.
  • The carriage of the printer was stuck.
  • Yazıcının şaryosu sıkışmıştı.
Show More (-2)
carriage duruş n.
  • His carriage is similar to a log.
  • Adamın duruşu kütük gibi.
Show More (-2)