1 |
covenant |
sözleşme |
n. |
|
- This punishment is incompatible with the conventions and covenants signed by Nigeria.
- Bu ceza Nijerya tarafından imzalanan sözleşme ve antlaşmalarla bağdaşmamaktadır.
- I should like to finish off with a remark about the content of the covenant itself.
- Sözleşme'nin içeriğine ilişkin bir açıklama yaparak bitirmek istiyorum.
- This punishment is incompatible with the conventions and covenants signed by Nigeria.
- Bu ceza Nijerya'nın imzaladığı sözleşme ve antlaşmalarla bağdaşmamaktadır.
- Take the packaging covenant, for example.
- Örneğin ambalaj sözleşmesini ele alalım.
- I should like to finish off with a remark about the content of the covenant itself.
- Sözlerimi sözleşmenin içeriği hakkında bir açıklama yaparak bitirmek istiyorum.
Show More (2)
|
2 |
covenant |
antlaşma |
n. |
|
- I will make a new covenant with the people of Israel.
- İsrail halkıyla yeni bir antlaşma yapacağım.
- I will make a new covenant with the people of Israel.
- İsraillilerle yeni bir antlaşma yapacağım.
- I will make a new covenant with the people of Israel.
- İsrail halkı ile yeni bir antlaşma yapacağım.
- And I will establish my covenant with thee, and thou shalt enter into the ark, thou and thy sons, and thy wife, and the wives of thy sons with thee.
- Seninle antlaşma yapacağım, sen, oğulların, karın ve oğullarının karıları gemiye gireceksiniz.
Show More (1)
|
3 |
covenant |
anlaşma |
n. |
|
- In those days, there was a covenant involving industry and the municipality on building in a sustainable manner.
- O günlerde, sürdürülebilir bir şekilde inşa etme konusunda sanayi ve belediyeyi içeren bir anlaşma vardı.
- In those days, there was a covenant involving industry and the municipality on building in a sustainable manner.
- O günlerde sürdürülebilir bir şekilde inşa etme konusunda sanayi ve belediyeyi içeren bir anlaşma vardı.
Show More (-1)
|