Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
dazzle
gözlerini kamaştırmak
v.
The electric lights
dazzled
her eyes.
Elektrik lambaları onun
gözlerini kamaştırdı.
The electric lights
dazzled
her eyes.
Elektrik ışıkları
gözlerini kamaştırdı.
He was
dazzled
by her good looks.
Mary'nin yakışıklılığı
gözlerini kamaştırmıştı.
Show More (0)
2
dazzle
göz kamaştırmak
v.
Where did you
dazzle
them?
Nerede
gözlerini kamaştırdınız?
Show More (-2)