deal blows - Türkçe İngilizce Sözlük

deal blows

"deal blows" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

İngilizce Türkçe
Idioms
blow the deal f. anlaşmayı bozmak
He blew the deal.
Anlaşmayı bozdu.

More Sentences
blow the deal f. anlaşmayı mahvetmek
He blew the deal.
Anlaşmayı mahvetti.

More Sentences
General
deal a blow to f. darbe indirmek
deal somebody a blow f. oturtmak
deal a blow f. geçirmek
deal a blow at somebody f. yumruk atmak
deal somebody a blow f. yumruk atmak
deal death blow f. büyük darbe vurmak
deal major blow f. büyük darbe vurmak
deal big blow f. büyük darbe vurmak
deal big blow f. ağır darbe indirmek
deal major blow f. ağır darbe indirmek
deal great blow f. ağır darbe indirmek
Idioms
deal something a death blow f. bitirici darbeyi vurmak
deal something a death blow f. büyük darbe indirmek
deal something a death blow f. son darbeyi vurmak
deal a final blow f. son darbeyi indirmek
blow a deal f. anlaşmayı bozmak
blow a deal f. anlaşmayı mahvetmek
blow a deal f. anlaşmayı berbat etmek
blow a deal f. anlaşmayı yüzüne gözüne bulaştırmak
blow the deal f. anlaşmayı berbat etmek
blow the deal f. anlaşmayı yüzüne gözüne bulaştırmak
deal (someone or something) a blow f. (birine/bir şeye) büyük zarar vermek
deal (someone or something) a blow f. (birine/bir şeye) zarar vermek
deal (someone or something) a blow f. (birini/bir şeyi) olumsuz etkilemek
deal (someone or something) a blow f. (birini/bir şeyi) kötü etkilemek
deal (someone or something) a blow f. (birini/bir şeyi) yerle bir etmek
deal (someone or something) a blow f. (birine/bir şeye) büyük bir darbe vurmak
deal a death blow f. ölümcül bir darbe vurmak
deal a death blow f. öldürücü bir darbe vurmak
deal a death blow f. öldüren bir darbe vurmak
deal a death blow f. öldüren darbeyi vurmak
deal a death blow f. büyük darbe indirmek
deal a death blow f. bitirici darbeyi vurmak
deal a death blow f. son darbeyi vurmak
deal somebody/something a blow f. birine/bir şeye büyük zarar vermek
deal somebody/something a blow f. birine/bir şeye zarar vermek
deal somebody/something a blow f. birini/bir şeyi olumsuz etkilemek
deal somebody/something a blow f. birini/bir şeyi kötü etkilemek
deal somebody/something a blow f. birini/bir şeyi yerle bir etmek
deal somebody/something a blow f. birine/bir şeye büyük bir darbe vurmak
deal a blow to somebody/something f. birine/bir şeye büyük zarar vermek
deal a blow to somebody/something f. birine/bir şeye zarar vermek
deal a blow to somebody/something f. birini/bir şeyi olumsuz etkilemek
deal a blow to somebody/something f. birini/bir şeyi kötü etkilemek
deal a blow to somebody/something f. birini/bir şeyi yerle bir etmek
deal a blow to somebody/something f. birine/bir şeye büyük bir darbe vurmak