degrade - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
degrade küçük düşürmek v.
  • Instead of doing that, the EU degrades itself by ordering collective deportations.
  • AB bunu yapmak yerine toplu sınır dışı emirleri vererek kendini küçük düşürmektedir.
  • Such jibes degrade Parliament as an institution and the European Union as a political process.
  • Bu tür alaylar bir kurum olarak Parlamentoyu ve siyasi bir süreç olarak Avrupa Birliği'ni küçük düşürmektedir.
  • This song is degrading to women.
  • Bu şarkı kadınları küçük düşürüyor.
Show More (0)
degrade azaltmak v.
  • First, it degrades our ability to engage with one another about important issues.
  • İlk olarak, önemli konular hakkında birbirimizle iletişim kurma becerimizi azaltır.
  • First, it degrades our ability to engage with one another about important issues.
  • Birincisi, önemli konular hakkında birbirimizle etkileşim kurma yeteneğimizi azaltıyor.
Show More (-1)
degrade bozulmak v.
  • Ecosystems are degrading rapidly all around the Earth.
  • Ekosistemler dünyanın her yerinde hızla bozuluyor.
Show More (-2)