1 |
discard |
ıskarta |
n. |
|
- In addition, I am pleased that she has referred to discards.
- Ayrıca ıskarta konusuna değinmiş olmasından memnuniyet duyuyorum.
- Also the Commission is currently working on an action plan on discards in the framework of the CFP reform.
- Ayrıca Komisyon şu anda CFP reformu çerçevesinde ıskarta konusunda bir eylem planı üzerinde çalışıyor.
- Thirdly, we want to amend the provisions on grading the catches in order to reduce discards.
- Üçüncü olarak ıskartaları azaltmak amacıyla avların derecelendirilmesine ilişkin hükümlerde değişiklik yapmak istiyoruz.
- Surely discards are a bigger problem, perhaps the major impact?
- Kuşkusuz ıskarta daha büyük bir sorun, belki de en büyük etki?
- I am very well aware that it is the discarding issue that rears its head here.
- Burada baş gösteren konunun ıskarta meselesi olduğunun çok iyi farkındayım.
- In addition, I am pleased that she has referred to discards.
- Buna ek olarak, ıskarta konusuna da değinmiş olmasından memnuniyet duyuyorum.
- In relation to discards, this is also completely unacceptable.
- Iskarta ile ilgili olarak da, bu tamamen kabul edilemez bir durumdur.
- UK fishermen are outraged at discards, which continually account for nearly 50% of catches.
- Birleşik Krallık balıkçıları, avlanan balıkların yaklaşık %50'sini oluşturan ıskarta balıklara karşı öfke duymaktadır.
Show More (5)
|
2 |
discard |
ıskartaya çıkarmak |
v. |
|
- If the fishermen do not have quotas, these fish are discarded.
- Eğer balıkçıların kotaları yoksa, bu balıklar ıskartaya çıkar.
- The distribution of slots must therefore not result in newcomers being accorded discarded slots only.
- Bu nedenle yetki dağılımı, yeni gelenlere sadece ıskartaya çıkarılmış yetkilerin verilmesiyle sonuçlanmamalıdır.
- The distribution of slots must therefore not result in newcomers being accorded discarded slots only.
- Bu nedenle slotların dağılımı yeni gelenlere sadece ıskartaya çıkarılmış slotların verilmesiyle sonuçlanmamalıdır.
- If the fishermen do not have quotas, these fish are discarded.
- Eğer balıkçıların kotaları yoksa, bu balıklar ıskartaya çıkarılır.
Show More (1)
|
3 |
discard |
atmak |
v. |
|
- I'll discard my old jacket.
- Eski ceketimi atacağım.
- They discarded unnecessary things.
- Gereksiz şeyleri bir kenara attılar.
Show More (-1)
|
4 |
discard |
atma |
n. |
|
- I am very well aware that it is the discarding issue that rears its head here.
- Burada baş gösteren meselenin atma meselesi olduğunun çok iyi farkındayım.
Show More (-2)
|
5 |
discard |
at |
expr. |
|
- As with all things, take from this video any wisdom that is useful, and discard the bullshit.
- Her şeyde olduğu gibi, bu videodan da işinize yarayacak her türlü bilgeliği alın ve saçmalıkları atın.
Show More (-2)
|
6 |
discard |
çöp |
n. |
|
- The plans were discarded.
- Planlar çöp oldu.
Show More (-2)
|
7 |
discard |
kurtulmak |
v. |
|
- It's not easy to discard a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değil.
Show More (-2)
|