1 |
distract |
dikkat dağıtmak |
v. |
|
- Please don't distract me from my work.
- Lütfen işimi yaparken dikkatimi dağıtma.
- Don't let Tom distract you.
- Tom'un dikkatini dağıtmasına izin verme.
- Tom tried to distract the police so Mary could escape.
- Tom Mary kaçabilsin diye polisin dikkatini dağıtmaya çalıştı.
- Dan tried to distract the police to let Linda escape.
- Dan, Linda'nın kaçması için polisin dikkatini dağıtmaya çalıştı.
- Don't distract me while I am studying.
- Ben çalışırken dikkatimi dağıtmayın.
- Don't let him distract you.
- Onun senin dikkatini dağıtmasına izin verme.
- Don't let them distract you.
- Onların dikkatini dağıtmasına izin verme.
- I tried to distract him, but it was in vain.
- Dikkatini dağıtmaya çalıştım ama nafile.
- Sami tried to distract the snake.
- Sami yılanın dikkatini dağıtmaya çalışıyordu.
- Please don't distract me.
- Dikkatimi dağıtma lütfen.
- Please don't distract me.
- Lütfen dikkatimi dağıtma.
- Tom tried to distract the police so Mary could escape.
- Tom Mary'nin kaçabilmesi için polisin dikkatini dağıtmaya çalıştı.
- Are you trying to distract me?
- Benin dikkatimi dağıtmaya mı çalışıyorsun?
- I tried to distract him, but it was in vain.
- Dikkatini dağıtmaya çalıştım, ama boşuna oldu.
- Tom tried to distract the police so Mary could escape.
- Tom, Mary kaçabilsin diye polisin dikkatini dağıtmaya çalıştı.
- Don't distract me.
- Dikkatimi dağıtma.
- Don't let him distract you.
- Onun dikkatinizi dağıtmasına izin vermeyin.
- Don't let anything else distract us.
- Başka hiçbir şeyin dikkatimizi dağıtmasına izin verme.
- Don't let anything else distract us.
- Başka bir şeyin dikkatimizi dağıtmasına izin verme.
- I'll try to distract them.
- Dikkatlerini dağıtmaya çalışacağım.
- Don't distract me while I am studying.
- Çalışırken dikkatimi dağıtmayın.
- I'll try to distract Tom.
- Tom'un dikkatini dağıtmaya çalışacağım.
- Sami tried to distract the snake.
- Sami yılanın dikkatini dağıtmaya çalıştı.
- I was trying to distract her.
- Onun dikkatini dağıtmaya çalışıyordum.
- I'll try to distract them.
- Onların dikkatlerini dağıtmaya çalışacağım.
- Don't let them distract you.
- Dikkatini dağıtmalarına izin verme.
- Are you trying to distract me?
- Dikkatimi dağıtmaya mı çalışıyorsun?
Show More (24)
|
2 |
distract |
uzaklaştırmak |
v. |
|
- The Afghan crisis, the war on terrorism, must not distract our attention from this part of the world.
- Afgan krizi, terörizmle savaş, dikkatimizi dünyanın bu bölgesinden uzaklaştırmamalıdır.
- We must not, of course, allow the historical perspective to distract our attention from the problems of today.
- Elbette tarihsel perspektifin dikkatimizi bugünün sorunlarından uzaklaştırmasına izin vermemeliyiz.
- We should not allow the sustainable development discussion to distract us from the climate change process.
- Sürdürülebilir kalkınma tartışmasının dikkatimizi iklim değişikliği sürecinden uzaklaştırmasına izin vermemeliyiz.
- Thirdly, and finally, a new initiative should not distract us from our multilateral priority.
- Üçüncü ve son olarak yeni bir girişim bizi çok taraflı önceliğimizden uzaklaştırmamalıdır.
- The need for steady, long-term progress must not distract us from the huge and immediate humanitarian challenge.
- İstikrarlı ve uzun vadeli ilerleme ihtiyacı, dikkatimizi büyük ve acil insani sorunlardan uzaklaştırmamalıdır.
- The noise distracted him from studying.
- Gürültü onun dikkatini ders çalışmaktan uzaklaştırdı.
- His talk distracted her from grief.
- Konuşması onu kederden uzaklaştırdı.
- His talk distracted her from grief.
- Onun konuşması onu üzüntüsünden uzaklaştırdı.
Show More (5)
|
3 |
distract |
dikkatini dağıtmak |
v. |
|
- The loud music distracted me.
- Gürültülü müzik dikkatimi dağıttı.
- Stop distracting me.
- Dikkatimi dağıtmayı bırak.
- While she distracted Tom, her boyfriend stole his wallet.
- Tom'un dikkatini dağıtırken, erkek arkadaşı onun cüzdanını çaldı.
- Shut up, you're distracting me.
- Kapa çeneni, dikkatimi dağıtıyorsun.
- The noise distracted him from studying.
- Gürültü o çalışırken dikkatini dağıttı.
Show More (2)
|
4 |
distract |
işinden alıkoymak |
v. |
|
- Please don't distract me from my work.
- Lütfen dikkatimi işimden alıkoymayın.
Show More (-2)
|