efficient - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
efficient verimli adj.
  • Intermodality is absolutely essential if we want to make our transport systems more effective and efficient.
  • Ulaşım sistemlerimizi daha etkin ve verimli hale getirmek istiyorsak intermodal taşımacılık kesinlikle gereklidir.
  • It enables emerging firms to be more efficient and more dynamic and continue to thrive.
  • Gelişmekte olan firmaların daha verimli ve daha dinamik olmalarını ve gelişmeye devam etmelerini sağlar.
  • The European approach in opening up energy markets and making them more efficient is well balanced.
  • Avrupa'nın enerji piyasalarını açma ve daha verimli hale getirme yaklaşımı iyi dengelenmiştir.
Show More (72)
efficient etkin adj.
  • Introduction of the necessary changes in an efficient and cost-effective way needs a little more time.
  • Gerekli değişikliklerin etkin ve uygun maliyetli bir şekilde hayata geçirilmesi için biraz daha zamana ihtiyaç vardır.
  • The Bulgarian Government has pledged to ensure that all citizens have access to an efficient complaints procedure.
  • Bulgar Hükümeti tüm vatandaşların etkin bir şikayet prosedürüne erişimini sağlama taahhüdünde bulunmuştur.
  • Even basic trade, however, would not be possible without an efficient transport system which is available to all.
  • Bununla birlikte, herkesin kullanabileceği etkin bir ulaşım sistemi olmadan temel ticaret bile mümkün olmayacaktır.
Show More (30)
efficient etkili adj.
  • That is not efficient, and it is most certainly not competitive and dynamic à la Lisbon Declaration.
  • Bu etkili değildir ve kesinlikle Lizbon Deklarasyonu gibi rekabetçi ve dinamik bir yaklaşım değildir.
  • Efficient legislative programming effectively means two things.
  • Etkili yasal programlama iki anlama gelmektedir.
  • We have to set up an efficient disaster fund, give it sufficient funds and define criteria for it.
  • Etkili bir afet fonu kurmalı, bu fona yeterli kaynak sağlamalı ve bunun için kriterler belirlemeliyiz.
Show More (23)
efficient becerikli adj.
  • Tom is usually very efficient, isn't he?
  • Tom genelde çok beceriklidir, değil mi?
  • She is very efficient in the secretarial work.
  • Sekreterlik işinde çok becerikli.
  • Tom is efficient, isn't he?
  • Tom becerikli, değil mi?
Show More (3)
efficient tasarruflu adj.
  • All of our home appliances are energy efficient.
  • Tüm ev aletlerimiz enerji tasarrufludur.
Show More (-2)
efficient yetenekli adj.
  • I wasn't very efficient.
  • Çok yetenekli değildim.
Show More (-2)