elder - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
elder büyük adj.
  • How old is your elder son?
  • Büyük oğlun kaç yaşında?
  • Then the younger sibling set off, and the elder remained behind.
  • Sonra küçük kardeş yola çıktı ve büyük kardeş geride kaldı.
  • Then the younger sister set off, and the elder remained behind.
  • Sonra küçük kardeş yola çıktı ve büyük kardeş geride kaldı.
Show More (16)
elder yaşlı n.
  • The village elders will act as a referee to solve the conflict.
  • Anlaşmazlığın çözümünde köyün yaşlıları hakemlik yapacak.
  • The elder passed away recently.
  • Yaşlı adam geçenlerde vefat etti.
Show More (-1)
elder ihtiyar adj.
  • That elder died of hunger.
  • O ihtiyar açlıktan öldü.
  • The elders decided to expel him from the village.
  • İhtiyar heyeti onu köyden kovmaya karar verdi.
Show More (-1)
elder mürver n.
  • It is believed that the elder has an effect against evil forces.
  • Mürverin kötü güçlere karşı etkisi olduğuna inanılır.
Show More (-2)
elder yaşça büyük adj.
  • His elder sister died due to heart disease.
  • Yaşça büyük kız kardeşi kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetti.
Show More (-2)
elder papaz n.
  • The elder of the church preached to the crowd.
  • Kilisenin papazı kalabalığa vaaz verdi.
Show More (-2)