embarrassed - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
embarrassed utanmış adj.
  • My room is so cluttered that I'm too embarrassed to invite anyone in.
  • Odam o kadar dağınık ki kimseyi içeri davet etmeye utanıyorum.
  • Tom was very embarrassed.
  • Tom çok utanmıştı.
  • I was so embarrassed.
  • Çok utanmıştım.
Show More (105)
embarrassed mahcup adj.
  • I feel embarrassed if I am asked to talk in front of people.
  • İnsanların önünde konuşmam istendiğinde mahcup hissediyorum.
  • Why are you embarrassed?
  • Sen neden mahcupsun?
  • You don't look embarrassed.
  • Sen mahçup görünmüyorsun.
Show More (19)
embarrassed utangaç adj.
  • I felt embarrassed at first.
  • Başlangıçta utangaç hissettim.
  • Don't be embarrassed, Tom.
  • Utangaç olma, Tom.
  • Tom and Mary told John they were embarrassed.
  • Tom ve Mary, John'a utangaç olduklarını söyledi.
Show More (3)
embarrassed sıkılgan adj.
  • Tom is looking a little embarrassed.
  • Tom biraz sıkılgan görünüyor.
Show More (-2)