|
- Amber was entrusted with taking care of her sisters.
- Kız kardeşlerinin bakımı Amber'a emanet edilmişti.
- The report decides to entrust the main guidelines to the Convention.
- Rapor, ana yönergelerin Konvansiyon'a emanet edilmesine karar veriyor.
- The report decides to entrust the main guidelines to the Convention.
- Rapor, temel kılavuz ilkelerin Sözleşme'ye emanet edilmesine karar vermektedir.
- She entrusted her husband with a letter.
- Kocasına bir mektup emanet etti.
- She entrusted her baby to her divorced husband.
- Bebeğini boşandığı kocasına emanet etti.
- I entrusted my money to Tom.
- Paramı Tom'a emanet ettim.
- She entrusted the care of her child to her aunt.
- Çocuğunun bakımını teyzesine emanet etti.
- She entrusted the care of her child to her aunt.
- O, çocuğunun bakımını halasına emanet etti.
Show More (5)
|
