|
- You have fans in the visitors' gallery, but unfortunately, they are not permitted to applaud.
- Ziyaretçi galerisinde hayranlarınız var, ancak ne yazık ki alkışlamalarına izin verilmiyor.
- Some musicians and actors hire security guards to help fend off their over-eager fans.
- Bazı müzisyen ve aktörler aşırı istekli hayranlarını savuşturabilmek için güvenlik görevlisi işe alırlar.
- That movie star has many fans.
- O film yıldızının birçok hayranı var.
- Are you and Tom both baseball fans?
- Sen ve Tom ikiniz de beyzbol hayranları mısınız?
- That's what the fans wanted.
- Hayranlar onu istiyor.
- We're all big fans of your music around here.
- Burada hepimiz müziğinizin büyük hayranlarıyız.
- Our fans were absolutely crazy.
- Hayranlarımız kesinlikle deliydi.
- I didn't know that Tom had so many fans.
- Tom'un bu kadar çok hayranı olduğunu bilmiyordum.
- British soccer fans sometimes get completely out of hand.
- İngiliz futbolu hayranları bazen kontrolden çıkarlar.
- I didn't know that Tom had so many fans.
- Tom bu kadar çok hayranı olduğunu bilmiyordum.
- Tom's performance was not up to his fans' expectations.
- Tom'un performansı hayranlarının beklentilerini karşılayamadı.
- Before it gets out in the media, I'd like to announce to all my fans that I'm pregnant.
- Medyaya çıkmadan önce, hamile olduğumu bütün hayranlarıma duyurmak istiyorum.
- The actress greeted her fans from the stage.
- Aktris sahneden hayranlarını selamladı.
- That's what the fans wanted.
- Hayranların istediği buydu.
- Are you and Tom both baseball fans?
- Sen ve Tom beyzbol hayranı mısınız?
- Some musicians and actors hire security guards to help fend off their over-eager fans.
- Bazı müzisyenler ve oyuncular, aşırı hevesli hayranlarını savuşturmak için güvenlik görevlileri tutarlar.
- The stadium was flooded with baseball fans.
- Stadyum beyzbol hayranlarının akınına uğradı.
- Our fans were absolutely crazy.
- Hayranlarımız kesinlikle çılgındı.
- The teenage actress has quite a few fans.
- Genç aktrisin epeyce hayranı var.
- He interfered with the fans.
- Hayranlara müdahale etti.
- The teenage actress has quite a few fans.
- Genç aktrisin bir sürü hayranı var.
- Oprah Winfrey has great influence over her fans.
- Oprah Winfrey'in hayranları üzerinde büyük bir etkisi var.
- Who has more fans, Celine Dion or Mariah Carey?
- Kimin daha çok hayranı var, Celine Dion mu Mariah Carey mi?
- The fans have been amazing.
- Hayranlar inanılmazdı.
- The fans sought to shake the actress's hand.
- Hayranları, aktristin elini sıkmak istedi.
- She showed me some letters that she had received from her fans.
- Bana hayranlarından aldığı bazı mektupları gösterdi.
- Many fans are gathering in front of the singer's car.
- Birçok hayranı şarkıcının arabasının önünde toplanıyor.
- Before it gets out in the media, I'd like to announce to all my fans that I'm pregnant.
- Medyada yer almadan önce, tüm hayranlarıma hamile olduğumu duyurmak istiyorum.
- She showed me some letters that she had received from her fans.
- O bana hayranlarından aldığı bazı mektupları gösterdi.
- They're not big fans of mine.
- Benim pek hayranım değiller.
- British soccer fans sometimes get completely out of hand.
- İngiliz futbolu hayranları bazen çığrından çıkarlar.
Show More (28)
|