1 |
finished |
hazır |
adj. |
|
- We're finished, aren't we?
- Hazırız, değil mi?
- Tom is nearly finished, isn't he?
- Tom neredeyse hazır, değil mi?
- Tom and Mary are finished here.
- Tom ve Mary burada hazır.
- Tom is finished, isn't he?
- Tom hazır, değil mi?
- Tom thinks Mary is finished doing that.
- Tom, Mary'nin bunu yapmaya hazır olduğunu düşünüyor.
- Are you all finished here?
- Hepiniz burada hazır mısınız?
- I'm not quite finished yet.
- Henüz tamamen hazır değilim.
- When will your homework be finished?
- Ev ödevin ne zaman hazır olacak?
- Tom and Mary are finished.
- Tom ve Mary hazır.
- You're not finished here.
- Sen burada hazır değilsin.
- We're pretty much finished.
- Biz hemen hemen hazırız.
- Tom is almost finished, isn't he?
- Tom neredeyse hazır, değil mi?
- Tom said Mary is finished doing that.
- Tom Mary'nin onu yapmaya hazır olduğunu söyledi.
- Are we nearly finished?
- Neredeyse hazır mıyız?
- Are we almost finished?
- Neredeyse hazır mıyız?
- Tom and Mary aren't finished.
- Tom ve Mary hazır değil.
- Wait a minute; I'm not finished yet.
- Bir dakika bekle; Ben henüz hazır değilim.
- Tom and Mary are finished already.
- Tom ve Mary zaten hazır.
- You aren't finished.
- Hazır değilsiniz.
- Tom wasn't finished yet.
- Tom henüz hazır değildi.
- Is your homework finished?
- Ev ödevin hazır mı?
- Tom and Mary are nearly finished.
- Tom ve Mary neredeyse hazır.
- I'm still not finished.
- Ben hâlâ hazır değilim.
- Are you finished?
- Hazır mısın?
- They should be finished pretty soon.
- Onlar oldukça kısa sürede hazır olmalı.
- Tom wasn't yet finished.
- Tom henüz hazır değildi.
Show More (23)
|
2 |
finished |
bitmiş |
adj. |
|
- But in the case of Slovakia too, preparations have not yet entirely finished.
- Ancak Slovakya örneğinde de hazırlıklar henüz tamamen bitmiş değil.
- The work of creating institutions and structures is not yet finished.
- Kurumlar ve yapılar oluşturma işi henüz bitmiş değil.
- I had a trialogue here in the House that has only just finished.
- Burada, Meclis'te henüz yeni bitmiş olan bir deneme görüşmesi yaptım.
- That work will be finished at the end of this week.
- Bu iş bu haftanın sonunda bitmiş olacak.
- My work was already finished on January 15th.
- Benim işim 15 Ocak'ta bitmişti.
- The report is not quite finished.
- Rapor tamamen bitmiş değil.
- It's not finished.
- Bitmiş değil.
- It's not finished yet.
- Henüz bitmiş değil.
- They should be finished shortly.
- Kısa süre içinde bitmiş olurlar.
- When I got to school, the race had already finished.
- Okula gittiğimde yarış çoktan bitmişti.
- It'll be finished by the time you get here.
- Sen buraya gelinceye kadar bitmiş olacak.
- The job must be finished by 3 p.m.
- İş öğleden sonra 3'e kadar bitmiş olmalı.
- When will the repair be finished?
- Tamir ne zaman bitmiş olacak?
- The meeting will have finished by the time we get there.
- Biz oraya varmadan önce toplantı bitmiş olacak.
- The meeting will have finished by the time we get there.
- Biz oraya varana kadar toplantı bitmiş olacak.
- The work is not finished yet.
- İş, henüz bitmiş değil.
- In about ten days the first fermentation will definitely be finished.
- Yaklaşık on gün içinde ilk fermantasyon kesinlikle bitmiş olacak.
- It's still not finished.
- Hâlâ bitmiş değil.
- The work will be finished by 8 o'clock.
- İş saat 8'de bitmiş olacak.
- It'll be finished by the time you get here.
- Sen gelene kadar bitmiş olacak.
- It'll be finished in a day or two.
- Bu bir veya iki gün içinde bitmiş olacak.
Show More (18)
|
3 |
finished |
işi bitmiş |
adj. |
|
- Are you all finished here?
- Burada işiniz bitti mi?
- Tom was finished.
- Tom'un işi bitmişti.
- I had hoped that you would be finished by my return.
- Döndüğümde işinizin bitmiş olacağını umuyordum.
- I thought you were finished.
- İşinin bittiğini sanıyordum.
Show More (1)
|
4 |
finished |
sona ermiş |
adj. |
|
- Sharon will decide to order a withdrawal when the massacre is finished.
- Sharon, katliam sona erdiğinde geri çekilme emri vermeye karar verecektir.
- When was it finished?
- Ne zaman sona erdi?
Show More (-1)
|