fleeing - Türkçe İngilizce Sözlük

fleeing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"fleeing" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 21 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
flee f. kaçmak
Refugees tried to flee from the civil war.
Mülteciler iç savaştan kaçmaya çalışıyorlardı.

More Sentences
General
flee f. kaçmak
He was arrested before he could flee the country.
Ülkeden kaçamadan tutuklandı.

More Sentences
Law
flee f. kaçmak
Our role should be to accompany, reassure and assist those who are fleeing dictatorships.
Bizim rolümüz diktatörlüklerden kaçanlara eşlik etmek, onlara güven vermek ve yardımcı olmak olmalıdır.

More Sentences
Politics
flee f. kaçmak
I ask the Commission to assist the refugees who have already fled and are in situ elsewhere.
Komisyondan, halihazırda kaçmış olan ve başka yerlerde bulunan mültecilere yardım etmesini talep ediyorum.

More Sentences
General
flee f. akıp gitmek
flee f. sıvışmak
flee f. terketmek
flee f. tüymek
flee f. firar etmek
flee f. kaçmak (suçlu vb)
flee f. bırakmak
flee f. fıymak
flee f. aceleyle çıkmak
flee f. kaçınmak
flee f. gözden kaybolmak
flee f. güvenlik noktasına koşmak
flee f. koruma bölgesine koşmak
Irregular Verb
flee f. fled - fled
Law
flee f. firar etmek
flee f. kaçıp kurtulmak
flee f. sıvışmak

"fleeing" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
flee from (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) kaçmak
They risk their lives to flee from dictatorships, conflict and misery.
Diktatörlüklerden, çatışmalardan ve sefaletten kaçmak için hayatlarını riske atıyorlar.

More Sentences
flee to (something) f. (bir şeye) kaçmak
Why are citizens from Vietnam's central highlands fleeing to the neighbouring country of Cambodia?
Vietnam'ın orta dağlık bölgelerinden vatandaşlar neden komşu ülke Kamboçya'ya kaçıyor?

More Sentences
General
flee from f. sakınmak
flee from f. kaçınmak
flee from f. çekinmek
flee abroad f. yurtdışına kaçmak
flee to exile f. kaçıp sürgünde yaşamaya gitmek
flee to exile f. sürgüne kaçmak
flee the fire f. yangından kaçmak
flee the scene f. olay yerini/mahallini terk etmek
flee the scene f. olay yerinden/mahallinden kaçmak
Phrasals
flee from (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) sıvışmak
flee from (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) kaçıp gitmek
flee to f. -e kaçmak
flee to f. '-e kaçıp gitmek
flee to (something) f. kaçıp (bir şeye) gitmek
Law
flee from country i. ülkeden kaçma
flee from justice f. adaletten kaçmak
Politics
flee unrest f. kargaşadan kaçmak
Zoology
flee [scotland] i. uçuş