freak - İngilizce Türkçe Cümleler
Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.

İngilizce Türkçe
freak ucube n.
  • A freak entered the store and started to shout at people.
  • Ucubenin biri dükkana girdi ve insanlara bağırmaya başladı.
  • I didn't fit in, and I felt like a freak.
  • Uyum sağlayamadım ve kendimi ucube gibi hissettim.
  • Don't call him a freak.
  • Ona ucube deme.
Show More (21)
freak hilkat garibesi n.
  • Tom looks like a real freak.
  • Tom gerçek bir hilkat garibesi gibi görünüyor.
  • This man is a real freak!
  • Bu adam gerçek bir hilkat garibesi.
  • Don't call her a freak.
  • Ona hilkat garibesi deme.
Show More (1)
freak acayiplik n.
  • All of the crops died due to some freak of nature.
  • Doğanın bir acayipliği yüzünden tüm ürünler öldü.
Show More (-2)
freak acayip adj.
  • The tree was fallen by a freak wind.
  • Ağaç acayip bir rüzgarla devrilmiş.
Show More (-2)
freak çılgına dönmek v.
  • John freaked when he learned that he got scammed.
  • John dolandırıldığını öğrenince çılgına döndü.
Show More (-2)
freak delisi n.
  • I was a gaming freak when I was young.
  • Gençken tam bir oyun delisiydim.
Show More (-2)
freak (kaderin) cilvesi n.
  • By some freak of fate, she won the lottery.
  • Kaderin bir cilvesiyle piyangoyu kazanmış.
Show More (-2)
freak garip adj.
  • It was a freak accident.
  • O garip bir kazaydı.
Show More (-2)