Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
propeller shafting
voie octuple
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
grenade
el bombası
n.
I have a
grenade.
Benim bir
el bombam
var.
I have a
grenade.
El bombam
var.
Mommy, I want you to buy me a
grenade!
Anne, bana bir
el bombası
almanı istiyorum!
The
grenade
exploded five metres from the soldiers.
El bombası
askerlerden beş metre uzakta patladı.
The
grenade
exploded five metres from the soldier.
El bombası
askerden beş metre uzakta patladı.
Show More (2)
2
grenade
göz yaşartıcı bomba
n.
The police threw many tear-gas
grenades
at the protesters.
Polis protestoculara çok sayıda
göz yaşartıcı bomba
attı.
Show More (-2)