grin - İngilizce Türkçe Cümleler
Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.

İngilizce Türkçe
grin sırıtmak v.
  • The old man grinned at the little boy.
  • Yaşlı adam küçük çocuğa sırıttı.
  • Fred and George looked at each other and grinned.
  • Fred ve George birbirlerine bakıp sırıttılar.
  • Tom grinned slyly.
  • Tom sinsice sırıtırdı.
Show More (46)
grin sırıtış n.
  • Well, I know very well that I will be greeted with smiles and grins everywhere.
  • Her yerde gülümsemeler ve sırıtışlarla karşılanacağımı çok iyi biliyorum.
  • There was that grin on his face again.
  • Yüzünde yine o sırıtış vardı.
  • Tom had a big grin on his face.
  • Tom'un yüzünde büyük bir sırıtış vardı.
Show More (4)
grin sırıtma n.
  • George waved his hand to me with a warm grin on his face.
  • George yüzünde sıcak bir sırıtmayla bana elini salladı.
Show More (-2)
grin sırıtmak n.
  • Grinning ear to ear, he walked towards her cage while lighting up a cigarette.
  • Kulaktan kulağa sırıtarak, bir sigara yakarken kafesine doğru yürüdü.
Show More (-2)