Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.
|
İngilizce |
Türkçe |
|
| 1 |
grudge |
kin |
n. |
|
- I don't have any grudge against you.
- Sana karşı bir kinim yok.
- What was all this revenge and grudge for?
- Bütün bu intikam ve kin ne içindi?
- I don't hold grudges.
- Ben kin tutmam.
- He has a grudge against you.
- Onun size karşı bir kini var.
- He has a grudge against you.
- Sana karşı bir kini var.
- Forget all grudges and begin living freely.
- Bütün kinleri unut ve özgürce yaşamaya başla.
- Forget all grudges and begin living freely.
- Tüm kinleri unutun ve özgürce yaşamaya başlayın.
- Lisa has a grudge against Stan.
- Lisa'nın Stan'a karşı bir kini var.
- Lisa has a grudge against Stan.
- Lisa'nın Stan'e karşı bir kini var.
Show More (6)
|
| 2 |
grudge |
garez |
n. |
|
- I don't hold a grudge against you.
- Sana karşı bir garezim yok.
- My boss has a grudge against me.
- Patronumun bana karşı bir garezi var.
Show More (-1)
|
| 3 |
grudge |
içerlemek |
v. |
|
- I grudge doing the manual labour of the job.
- İşin el emeği kısmını ben yaptığımdan ötürü içerliyorum.
Show More (-2)
|
| 4 |
grudge |
çok görmek |
v. |
|
- I am grudged even the least bit of happiness.
- En ufak mutluluk bile bana çok görülüyor.
Show More (-2)
|