guiding - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
guiding yol gösteren adj.
  • This should be seen as a guiding principle in further preparation for the entry into force of the decision.
  • Bu, kararın yürürlüğe girmesi için yapılacak hazırlıklarda yol gösterici bir ilke olarak görülmelidir.
  • Only then can food safety be taken as a guiding principle.
  • Ancak o zaman gıda güvenliği yol gösterici bir ilke olarak kabul edilebilir.
  • It is time we stopped this practice and took the need of the refugees themselves as a guiding principle.
  • Bu uygulamaya son vermenin ve mültecilerin kendi ihtiyaçlarını yol gösterici bir ilke olarak kabul etmenin zamanı geldi.
Show More (5)
guiding rehberlik n.
  • In order to do this, all we need to do is to be guided by common sense.
  • Bunu yapmak için tek yapmamız gereken sağduyunun rehberliğinde hareket etmektir.
  • In order to do this, all we need to do is to be guided by common sense.
  • Bunu yapabilmek için yapmamız gereken tek şey sağduyunun rehberliğinde hareket etmektir.
  • Lord, guard and guide us today!
  • Tanrım, bugün bizi koru ve bize rehberlik et!
Show More (0)