hidden - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
hidden gizli adj.
  • There are so many powerful but hidden forces at work!
  • İş başında çok güçlü ama gizli güçler var!
  • Discrimination against untouchables is, according to them, a hidden form of apartheid.
  • Dokunulmazlara karşı ayrımcılık onlara göre apartheidın gizli bir biçimidir.
  • National marking often acts as a hidden barrier to trade.
  • Ulusal markalama çoğu zaman ticaretin önünde gizli bir engel teşkil eder.
Show More (36)
hidden saklı adj.
  • We have massive amounts of asbestos hidden in our workplaces, homes, schools and hospitals.
  • İşyerlerimizde, evlerimizde, okullarımızda ve hastanelerimizde saklı büyük miktarlarda asbest bulunmaktadır.
  • We have massive amounts of asbestos hidden in our workplaces, homes, schools and hospitals.
  • İşyerlerimizde, evlerimizde, okullarımızda ve hastanelerimizde saklı büyük miktarda asbest var.
  • Tom knew what was hidden in the cave.
  • Tom mağarada neyin saklı olduğunu biliyordu.
Show More (23)
hidden gizlenmiş adj.
  • We are dissatisfied with the fact that those figures seem to have been in some way hidden within UK figures.
  • Bu rakamların bir şekilde Birleşik Krallık rakamları içinde gizlenmiş gibi görünmesinden memnun değiliz.
  • The current practice, whereby sports-related projects get hidden away under other articles in the budget, is ridiculous.
  • Sporla ilgili projelerin bütçedeki diğer maddelerin altına gizlendiği mevcut uygulama gülünçtür.
  • Environmental issues are all too often hidden away in development work.
  • Çevresel konular çoğu zaman kalkınma çalışmaları içerisinde gizlenmektedir.
Show More (18)