hum - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
hum (şarkı) mırıldanmak v.
  • I heard Linda humming in the next room.
  • Linda'nın yan odada mırıldandığını duydum.
  • Tom always hums that tune when he's washing dishes.
  • Tom bulaşık yıkarken hep bu ezgiyi mırıldanır.
  • Mary often hums songs under her breath while she works in the kitchen.
  • Mary mutfakta çalışırken sık sık içinden şarkılar mırıldanır.
Show More (15)
hum mırıldamak v.
  • Who's humming?
  • Kim mırıldanıyor?
  • Tom is humming.
  • Tom mırıldanıyor.
  • Tom heard someone humming his favorite tune.
  • Tom birinin en sevdiği melodiyi mırıldadığını duydu.
Show More (12)
hum uğultu n.
  • What's causing that hum?
  • O uğultuya ne sebep oluyor?
  • What's causing that hum?
  • Bu uğultuya ne sebep oluyor?
Show More (-1)
hum uğuldamak v.
  • The yard was humming with the sound of bees.
  • Bahçe arıların sesiyle uğulduyordu.
Show More (-2)
hum vınlama n.
  • The hum of air conditioning and the cool air made her sleepy
  • Klimadan çıkan vınlama sesi ve serin hava uykusunu getirdi.
Show More (-2)
hum vızır vızır olmak v.
  • The downtown of the town was humming with people and traffic.
  • Şehir merkezi insan ve trafik ile vızır vızırdı.
Show More (-2)