Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
mucous cast
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
impair
zarar vermek
v.
The massive explosion
impaired
my hearing.
Büyük patlama işitme duyuma
zarar verdi.
The ways in which the resolution is worded
impair
the Commission's proposals.
Kararın ifade ediliş biçimi Komisyon'un önerilerine
zarar vermektedir.
A solution has also been found that does not
impair
existing agreements.
Mevcut anlaşmalara
zarar vermeyen
bir çözüm de bulunmuştur.
Show More (0)
2
impair
bozmak
v.
Heavy smoking
impaired
his health.
Ağır sigara içimi sağlığını
bozdu.
Show More (-2)