inclusive - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
inclusive kapsayıcı adj.
  • On the other hand, the road to equal rights could lead to a safe, inclusive European Union.
  • Öte yandan, eşit haklara giden yol güvenli ve kapsayıcı bir Avrupa Birliği'ne götürebilir.
  • On the other hand, the road to equal rights could lead to a safe, inclusive European Union.
  • Öte yandan, eşit haklara giden yol bizleri güvenli ve kapsayıcı bir Avrupa Birliği'ne götürebilir.
  • To me that parity was a clear signal of an inclusive Europe.
  • Bana göre bu eşitlik, kapsayıcı bir Avrupa'nın açık bir işaretiydi.
Show More (9)