informed - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
informed bilinçli adj.
  • We should, therefore, think carefully and take informed decisions.
  • Bu nedenle dikkatli düşünmeli ve bilinçli kararlar almalıyız.
  • This will allow consumers in Europe to make an informed choice.
  • Bu sayede Avrupa'daki tüketiciler bilinçli bir seçim yapabilecekler.
  • I would like to thank colleagues for a very focused and informed debate.
  • Meslektaşlarıma çok odaklı ve bilinçli bir tartışma yürüttükleri için teşekkür etmek istiyorum.
Show More (10)
informed bilgilendirilmiş adj.
  • Only one in five Europeans feels 'well' or 'very well' informed.
  • Her beş Avrupalıdan sadece biri kendini 'iyi' ya da 'çok iyi' bilgilendirilmiş hissediyor.
  • In my opinion, the only argument in favour is that the public is better informed.
  • Bana göre lehte olan tek argüman halkın daha iyi bilgilendirilmiş olmasıdır.
  • The consumer must remain free to make a fully informed decision.
  • Tüketicinin tam olarak bilgilendirilmiş şekilde karar verme özgürlüğü olmalıdır.
Show More (0)
informed bilgili adj.
  • Tom has always kept me informed.
  • Tom her zaman beni bilgili tuttu.
  • We'll keep you informed.
  • Biz seni bilgili tutacağız.
Show More (-1)
informed haberdar adj.
  • They are not the best informed.
  • Çok haberdar değiller.
  • Please keep us informed.
  • Lütfen bizi gelişmelerden haberdar et.
Show More (-1)
informed bilgi alan adj.
  • According to our informed sources, the petrol prices will continue to increase.
  • Bilgi alan kaynaklarımıza göre benzin fiyatları artmaya devam edecek.
Show More (-2)