Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.
|
İngilizce |
Türkçe |
|
| 1 |
inquisitive |
meraklı |
adj. |
|
- I thought he was too inquisitive for a first date.
- İlk buluşmaya göre fazla meraklı olduğunu düşünmüştüm.
- Are you just as inquisitive now as you were the day you started?
- Şimdi de başladığınız günkü kadar meraklı mısınız?
- Maybe I should be less inquisitive in the future.
- Belki gelecekte daha az meraklı olmalıyım.
- They're inquisitive.
- Meraklılar.
- My daughter is a communicative and inquisitive girl.
- Kızım iletişime açık ve meraklı bir kızdır.
- Tom looks inquisitive.
- Tom meraklı görünüyor.
Show More (3)
|
| 2 |
inquisitive |
sürekli sorgulayan |
adj. |
|
- Her father loves Hunter's inquisitive mind.
- Babası Hunter'ın sürekli sorgulayan beynini seviyor.
Show More (-2)
|