Tureng - internet - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	internet	internet	n.
	The internet revolutionized communication. İnternet iletişimde devrim yaratmıştır. You can easily find any information on the internet. İnternette her türlü bilgiyi kolaylıkla bulabilirsiniz. Making intimidation attempts with the use of private information by way of telephone, Internet, etc.? Telefon, internet vb. yollarla özel bilgileri kullanarak yıldırma girişimlerinde bulunmak? Let me remind you that ICANN was created in October 1998 in order to stand up to American hegemony in Internet running. ICANN'in Ekim 1998'de İnternet yönetiminde Amerikan hegemonyasına karşı durmak için kurulduğunu hatırlatmak isterim. Having said that, I am pleased to note that we are finally making progress in Internet broadcasting. Bununla birlikte, internet yayıncılığı konusunda nihayet ilerleme kaydettiğimizi belirtmekten memnuniyet duyuyorum. Surveys show there are differences in the way in which men and women use Internet services. Anketler, kadın ve erkeklerin internet hizmetlerini kullanma biçimlerinde farklılıklar olduğunu göstermektedir. The e-Europe initiative praises the use and expertise of Internet and multimedia. E-Avrupa girişimi internet ve multimedya kullanımını ve uzmanlığını övmektedir. In Internet terms, it is a lifetime. İnternet terimleriyle bu bir ömürdür. My own personal experience with Internet shopping has not inspired me with e-confidence. İnternet alışverişi ile ilgili kendi kişisel deneyimim bana e-güven konusunda ilham vermedi. Concentrated Internet marketing would be the cheapest way. Yoğunlaştırılmış internet pazarlaması en ucuz yol olacaktır. The new Internet generation is making many interactive applications possible. Yeni internet nesli birçok interaktif uygulamayı mümkün kılmaktadır. We can show that we are able to act in Internet time. İnternet zamanında harekete geçebileceğimizi gösterebiliriz. Internet marketing is a sector in itself full of jargon and acronyms. İnternet pazarlamacılığı başlı başına jargon ve kısaltmalarla dolu bir sektördür. Internet marketing is a sector in itself full of jargon and acronyms. İnternet pazarlamacılığı kendi içinde jargon ve kısaltmalarla dolu bir sektördür. Internet marketing really offers a good chance of earning real money online. İnternet pazarlamacılığı çevrimiçi olarak gerçek para kazanma konusunda gerçekten iyi bir şans sunuyor. Internet marketing is the most important element in blogging. İnternet pazarlaması blog yazmanın en önemli unsurudur. Many business models that can work in tandem with internet marketing are now available. İnternet pazarlamasıyla birlikte çalışabilecek birçok iş modeli artık mevcut. Internet marketing is a popular technique that can make your business worldwide and productive. İnternet pazarlaması, işinizi dünya çapında ve üretken hale getirebilecek popüler bir tekniktir. Internet marketing is the most important element in blogging. İnternet üzerinden pazarlama, blog yazmanın en mühim unsurudur. Good internet marketing adds traffic to your web. İyi bir internet pazarlamacılığı web sitenizdeki trafiği artırır. Internet marketing was the first thing we thought of. İnternetten satış ilk düşündüğümüz şeydi. There are so many questions when it comes to internet marketing. İnternet pazarlaması söz konusu olduğunda pek çok soru var. There are so many questions when it comes to internet marketing. İnternet pazarlaması söz konusu olduğunda çok fazla soru var. Internet marketing was the first thing we thought of. İnternet pazarlaması ilk düşündüğümüz şeydi. Internet marketing really offers a good chance of earning real money online. İnternet pazarlamacılığı gerçekten çevrimiçi gerçek para kazanma fırsatı sunuyor. Internet marketing really offers a good chance of earning real money online. İnternet pazarlaması, çevrimiçi olarak gerçek para kazanma konusunda gerçekten iyi bir imkan sunuyor. So you don't know how to do internet marketing. Yani internet pazarlamasının nasıl yapılacağını bilmiyorsunuz. The anonymous Internet is said to attract criminals and those interested in black market activities as well. Anonim internetin suçluları ve karaborsa faaliyetleriyle ilgilenenleri de cezbettiği söyleniyor. So you don't know how to do internet marketing. Demek internette nasıl satış yapılır bilmiyorsunuz. Internet Explorer is a web browser that isn't as popular as it used to be. Internet Explorer, eskisi kadar popüler olmayan bir internet tarayıcısıdır. Internet marketing is the most important element in blogging. İnternet pazarlamacılığı blog yazarlığının en önemli unsuru. Many business models that can work in tandem with internet marketing are now available. İnternet pazarlamacılığıyla birlikte çalışabilecek birçok iş modeli artık mevcut. Internet marketing gives you an opportunity to demonstrate your expert as a go-to resource. İnternet pazarlamacılığı, uzmanlığınızı başvurulabilecek bir kaynak olarak göstermek için bir fırsat sunar. Internet marketing is a popular technique that can make your business worldwide and productive. İnternet pazarlamacılığı, işletmenizi global ve üretken hale getirebilecek popüler bir tekniktir. Online or internet marketing is indeed a modern means of advertising your product or services. Çevrimiçi veya internet pazarlaması gerçekten de ürün veya hizmetlerinizin reklamını yapmanın modern bir yoludur. Many business models that can work in tandem with internet marketing are now available. İnternet pazarlamacılığı ile birlikte çalışabilecek birçok iş modeli artık mevcut. There are so many questions when it comes to internet marketing. İnternet pazarlamacılığı söz konusu olduğunda çok fazla soru var. Good internet marketing adds traffic to your web. İyi internet pazarlamacılığı internet sitenizdeki trafiği artırır. Internet marketing was the first thing we thought of. Aklımıza ilk gelen şey internet pazarlamasıydı. Internet marketing is a sector in itself full of jargon and acronyms. İnternet üzerinden pazarlama, kendi içinde jargon ve kısaltmalarla dolu bir sektör. So you don't know how to do internet marketing. Yani internetten nasıl satış yapacağınızı bilmiyorsunuz. Online or internet marketing is indeed a modern means of advertising your product or services. Çevrimiçi veya internet üzerinden pazarlama, ürün veya hizmetlerinizin reklamını yapmanın çağdaş bir yoludur. Internet marketing gives you an opportunity to demonstrate your expert as a go-to resource. İnternet pazarlaması size, uzmanınızı başvurulacak kaynak olarak gösterme fırsatı verir. Online or internet marketing is indeed a modern means of advertising your product or services. Çevrimiçi veya internet pazarlamacılığı gerçekten ürün veya hizmetlerinizin reklamını yapmanın modern bir yoludur. Internet marketing gives you an opportunity to demonstrate your expert as a go-to resource. İnternet üzerinden pazarlama, size uzmanlığınızı başvurulacak bir kaynak olarak gösterme fırsatı verir. Tom is such an Internet white knight. Tom tam bir internet beyaz şövalyesi. Do you belong to an internet community? Bir internet topluluğuna üye misiniz? Tom uses Internet Explorer 11. Tom, İnternet Explorer 11 kullanıyor. Internet gave me the chance to be popular. İnternet bana popüler olma şansı verdi. I need Internet. İnternete ihtiyacım var. I can't do my job without an internet connection. İşimi internet bağlantısı olmadan yapamam. Internet comments are generally idiotic. İnternet yorumları genellikle aptalca. I don't supply my real name to any Internet site. Hiçbir internet sitesine gerçek adımı vermem. Internet comments are generally idiotic. İnternet yorumları genellikle aptalcadır. When was the last time you clicked on an Internet ad? En son ne zaman bir internet reklamına tıkladınız? When was the last time you clicked on an Internet ad? En son ne zaman bir internet reklamına tıkladın? Internet is very slow. İnternet çok yavaş. I have an internet business. Bir internet işim var. Many companies monitor their employees' internet activity. Birçok şirket, çalışanlarının internet etkinliğini izlemektedir. Tom is an Internet celebrity. Tom bir internet ünlüsü. Many companies monitor their employees' internet activity. Birçok şirket, çalışanlarının internet faaliyetlerini izliyor. Movie theaters are losing more and more revenue due to internet piracy. Sinema salonları internet korsanlığı nedeniyle giderek daha fazla gelir kaybediyor. The interview was recorded on video and shared all over the Internet. Görüşme videoya kaydedilip tüm internette paylaşılmıştı. Sami was doing Internet porn with his girlfriend. Sami kız arkadaşıyla internet pornosu çekiyordu. That's enough Internet for today. Bugünlük bu kadar internet yeter. I can't do my job without an internet connection. İnternet bağlantısı olmadan işimi yapamam. I need Internet. İnternet lazım. Nobody had Internet in my country. Benim ülkemde kimsenin interneti yoktu. Do you belong to an internet community? Bir internet topluluğuna üye misin? Nobody has Internet in my country. Ülkemde hiç kimsenin interneti yok. Nobody had Internet in my country. Ülkemde hiç kimsenin interneti yoktu. Nobody has Internet in my country. Benim ülkemde kimsenin interneti yok. There was no internet back then. O zamanlar internet yoktu. Tom still uses dial-up Internet. Tom hala çevirmeli internet kullanıyor. The interview was recorded on video and shared all over the Internet. Röportaj videoya kaydedildi ve tüm internette paylaşıldı. Tom can't do his job without an internet connection. Tom internet bağlantısı olmadan işini yapamaz. I have an internet business. Benim bir internet işim var. Internet gave me the chance to be popular. İnternet bana popüler olma şansını verdi. Show More (75)
2	internet	internet bağlantısı	n.
	Secondly, the usage rate of Internet connections amongst us in Europe is low. İkinci olarak, Avrupa'da aramızdaki internet bağlantılarının kullanım oranı düşüktür. Managing pumps via this system requires nothing more than a web browser and an internet connection. Pompaları bu sistem üzerinden yönetmek için bir web tarayıcısı ve internet bağlantısından başka bir şey gerekmez. This, therefore, enables users to protect their entire internet connection and not just their web browser traffic. Bu nedenle, kullanıcıların sadece internet tarayıcı trafiğini değil, tüm internet bağlantılarını korumalarını sağlar. However, internet connections have made a great strides since. Ancak internet bağlantıları o zamandan bu yana büyük ilerleme kaydetti. However, internet connections have made a great strides since. Ancak internet bağlantıları o zamandan beri büyük bir ilerleme kaydetti. However, internet connections have made a great strides since. Ancak, internet bağlantıları o zamandan beri büyük adımlar attı. He has a fast internet connection. Onun hızlı bir internet bağlantısı var. How fast is your internet connection? Sizin internet bağlantınız ne kadar hızlı? My Internet connection is slow. İnternet bağlantım yavaş. In ten years, all households will have Internet connection. On yıl içinde, tüm evlerin internet bağlantısı olacak. Tom has a fast internet connection. Tom'un hızlı bir internet bağlantısı var. In ten years, all households will have Internet connection. On yıl içinde tüm evler internet bağlantısına sahip olacak. My Internet connection is slow and expensive. İnternet bağlantım yavaş ve pahalı. How fast is your internet connection? İnternet bağlantın ne kadar hızlı? Why is my Internet connection so slow? İnternet bağlantım neden bu kadar yavaş? I have a slow Internet connection. Yavaş bir internet bağlantım var. He has a fast internet connection. Hızlı bir internet bağlantısı var. Show More (14)
3	internet	internet erişimi	n.
	Priority must be given to the development of broadband Internet access to rural and peripheral regions. Kırsal ve çevre bölgelere geniş bant internet erişiminin geliştirilmesine öncelik verilmelidir. Today 90% of European enterprises have Internet access. Bugün Avrupa'daki işletmelerin %90'ı internet erişimine sahiptir. Do you have internet access at home? Evde internet erişiminiz var mı? Why is my internet access so slow? İnternet erişimim neden bu kadar yavaş? People used to have LAN parties for multiplayer gaming before the widespread availability of high-speed Internet access. Yüksek hızlı internet erişiminin yaygınlaşmasından önce insanlar topluca oyun oynamak için LAN partileri veriyordu. Do you have internet access at home? Evde internet erişimin var mı? I don't have Internet access. İnternet erişimim yok. Show More (4)

	İngilizce	Türkçe
1	the internet	internet	n.
	A young man, Wissam Abyad, was entrapped on the Internet. Genç bir adam, Wissam Abyad, internette tuzağa düşürüldü. Direct marketing is possible over the Internet if the consumer has given permission for it in advance. Tüketicinin önceden izin vermiş olması halinde internet üzerinden doğrudan pazarlama mümkündür. It is true that the Internet offers a public platform for everyone to express opinions. İnternetin herkesin görüşlerini ifade edebilmesi için kamuya açık bir platform sunduğu doğrudur. After all, the Internet was a tool intended to facilitate research networking. Ne de olsa İnternet, araştırma ağı kurmayı kolaylaştırmayı amaçlayan bir araçtı. The first concerns the use of the Internet as a teaching tool. İlki, internetin bir öğretim aracı olarak kullanılmasıyla ilgilidir. Nowadays, when every public directory ends up on the Internet, we have no way of protecting ourselves. Günümüzde, herkese açık tüm rehberler internete düştüğünde, kendimizi korumamızın hiçbir yolu kalmıyor. This, of course, is where, especially, use of the Internet comes in. Elbette bu noktada özellikle internet kullanımı devreye girmektedir. There are specific provisions in these proposals to deal with the problem of paedophilia on line on the Internet. Bu tekliflerde, internet üzerinden pedofili sorunuyla başa çıkmak için özel hükümler bulunmaktadır. Indeed, mutual aid and the free exchange of ideas are part of the Internet's splendid philosophy. Aslında, karşılıklı yardımlaşma ve fikirlerin serbestçe paylaşılması internetin muhteşem felsefesinin bir parçasıdır. The first concerns the use of the Internet as a teaching tool. Bunlardan ilki, internetin bir öğretim aracı olarak kullanılmasıyla ilgilidir. The rapporteur has done everything he can to criminalise the Internet as a whole. Raportör, interneti bir bütün olarak kriminalize etmek için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Publishing audiovisual recordings of our work on the Internet is a key form of publicity for our institutions. Çalışmalarımızın görsel-işitsel kayıtlarını internette yayınlamak kurumlarımız için önemli bir tanıtım şeklidir. You cannot get economic growth off the Internet. İnternetten ekonomik büyüme elde edemezsiniz. These reports, which found serious weaknesses, are already available on the Internet. Ciddi zayıflıklar tespit eden bu raporlar halihazırda internette mevcuttur. One of the most effective ways of communicating with such a vast audience is via the Internet. Böylesine geniş bir kitleyle iletişim kurmanın en etkili yollarından biri de internettir. People are being entrapped on the Internet because of their homosexuality. İnsanlar eşcinsellikleri nedeniyle internette tuzağa düşürülüyor. That having been said, the Internet is of real importance to democracy. Bununla birlikte, internet demokrasi için gerçek bir öneme sahiptir. The fact is that the Internet genie is out of the bottle. Gerçek şu ki, internet cini şişeden çıkmıştır. Publishing audiovisual recordings of our work on the Internet is a key form of publicity for our institutions. Çalışmalarımızın görsel-işitsel kayıtlarının internette yayınlanması kurumlarımız için önemli bir tanıtım şeklidir. The global reach of the Internet and television requires an international approach. İnternet ve televizyonun küresel erişimi uluslararası bir yaklaşım gerektirmektedir. After all, it is the users who pay the Internet access fees. Neticede, İnternet erişim ücretlerini ödeyenler kullanıcılardır. As we already know, this applies to the Internet as well. Bildiğimiz gibi bu durum internet için de geçerlidir. We should then also apply all this to services offered over the Internet. O halde tüm bunları İnternet üzerinden sunulan hizmetlere de uygulamalıyız. It is the 'water' flowing in the pipes of the Internet. İnternetin borularında akan 'su'dur. We asked for an increase in the resources to combat child pornography on the Internet, and this was granted. İnternette çocuk pornografisiyle mücadele için kaynakların artırılmasını talep ettik ve bu talebimiz kabul edildi. It concerns twinning schools via the Internet, which was, in fact, requested by the Barcelona Council. Aslında Barselona Konseyi tarafından talep edilen internet üzerinden okulların eşleştirilmesi ile ilgilidir. From this point of view, the comments that were read on the Internet are very interesting. Bu açıdan bakıldığında, internette okunan yorumlar çok ilginçtir. The pharmaceutical products which have the greatest market penetration via the Internet are for the overweight. İnternet üzerinden pazara en fazla nüfuz eden farmasötik ürünler aşırı kilolular içindir. Politicians too should believe that child pornography exists on the Internet. Politikacılar da internette çocuk pornografisinin var olduğuna inanmalıdır. It could undermine the free intra-Community trade of books, in particular via the Internet. Bu durum, özellikle internet aracılığıyla, Topluluk içi serbest kitap ticaretini baltalayabilir. The results are posted on the Internet for you to read any time you want. Sonuçlar istediğiniz zaman okuyabilmeniz için internette yayınlanmıştır. They also contribute to the spread of viruses on the Internet. Ayrıca virüslerin İnternet üzerinde yayılmasına da katkıda bulunurlar. We have companies which are world leaders in telecommunications and the Internet. Telekomünikasyon ve internet alanında dünya lideri olan şirketlerimiz var. Furthermore, we have all been witnesses to the frequent bad use of the Internet. Ayrıca hepimiz internetin sıklıkla kötü kullanımına şahit olmuşuzdur. Media pluralism concerns the broadcasting of information, television and the Internet as well as audiovisual creation. Medya çoğulculuğu, bilgi yayını, televizyon ve internetin yanı sıra görsel-işitsel yaratımla da ilgilidir. The Internet and television have changed the world. İnternet ve televizyon dünyayı değiştirdi. It concerns twinning schools via the Internet, which was, in fact, requested by the Barcelona Council. Bu program, aslında Barselona Konseyi tarafından talep edilen okulların internet üzerinden eşleştirilmesi ile ilgilidir. No doubt you will be able to find it on the Internet. İnternette bulabileceğinize hiç şüphe yok. But legal certainty and consumer protection are essential conditions for the development of trade over the Internet. Ancak yasal kesinlik ve tüketicinin korunması, internet üzerinden ticaretin gelişmesi için temel koşullardır. Also, a lot of the services that should be provided for people on the Internet are not provided. Ayrıca, internette insanlara sunulması gereken pek çok hizmet sunulmamaktadır. Indeed, mutual aid and the free exchange of ideas are part of the Internet's splendid philosophy. Gerçekten de karşılıklı yardımlaşma ve fikirlerin serbestçe paylaşımı internetin muhteşem felsefesinin bir parçasıdır. The Internet, as we have heard, is no longer a new phenomenon. İnternet, daha önce de duyduğumuz gibi, artık yeni bir olgu değil. This directive will force consumers to purchase these products on the Internet, where there are no controls. Bu yönerge, tüketicileri bu ürünleri hiçbir kontrolün olmadığı internet üzerinden satın almaya zorlayacaktır. Furthermore, this registration must be available and accessible on the Internet. Ayrıca bu kayıt internette mevcut ve erişilebilir olmalıdır. The other aspect concerns the Internet. Diğer husus ise İnternet ile ilgilidir. I shall conclude with a few words about the Internet revolution. Sözlerimi İnternet devrimi hakkında birkaç kelime ile bitireceğim. From the report, it is clear that less progress has been made in these areas than in the area of the Internet. Rapordan, bu alanlarda İnternet alanına kıyasla daha az ilerleme kaydedildiği anlaşılmaktadır. The Internet, Minitel, the post are nothing more than the medium. İnternet, Minitel, posta sadece birer araçtır. It is the 'water' flowing in the pipes of the Internet. Bu, internetin borularında akan 'su'dur. It could undermine the free intra-Community trade of books, in particular via the Internet. Özellikle internet aracılığıyla Topluluk içi serbest kitap ticaretini baltalayabilirdi. The proposal also includes a ban on tobacco advertising on the Internet. Teklif ayrıca internette tütün reklamlarının yasaklanmasını da içeriyor. The rapporteur has done everything he can to criminalise the Internet as a whole. Raportör interneti bir bütün olarak kriminalize etmek için elinden gelen her şeyi yaptı. Secondly, the register that is published must of course also be posted on the Internet. İkinci olarak yayınlanan kayıtlar elbette internette de yayınlanmalıdır. Now we have the Internet and we can introduce this process in the European Parliament. Artık elimizde internet var ve bu süreci Avrupa Parlamentosu'nda başlatabiliriz. The right of freedom of expression entitles companies to display their wares on the Internet. İfade özgürlüğü hakkı, şirketlere mallarını internette sergileme hakkı verir. Children are also great consumers of the Internet and video games. Çocuklar aynı zamanda internet ve video oyunlarının da büyük tüketicileridir. Now we have the Internet and we can introduce this process in the European Parliament. Artık internetimiz var ve bu süreci Avrupa Parlamentosu'nda başlatabiliriz. We are awaiting European regulations on the use of the Internet. İnternet kullanımına ilişkin Avrupa düzenlemelerini bekliyoruz. There are specific provisions in these proposals to deal with the problem of paedophilia on line on the Internet. Bu tekliflerde internet üzerinden pedofili sorunuyla başa çıkmak için özel hükümler bulunmaktadır. You can already receive e-mail messages on mobile devices which are connected to the Internet. İnternete bağlı mobil cihazlardan e-posta mesajlarını zaten alabilirsiniz. The results are posted on the Internet for you to read any time you want. Sonuçlar, istediğiniz zaman okuyabilmeniz için internette yayınlanmaktadır. This, of course, is where, especially, use of the Internet comes in. Tabii ki bu noktada özellikle internet kullanımı devreye giriyor. Already, everything that is illegal offline is also illegal on the Internet. Zaten çevrimdışı olarak yasadışı olan her şey internette de yasadışıdır. Exchanging information and best practices via the Internet platform is of key importance. İnternet platformu aracılığıyla bilgi ve en iyi uygulamaların paylaşılması kilit önem taşımaktadır. When the Internet comes to homes via children we can avoid the divide from the start. İnternet çocuklar aracılığıyla evlere girdiğinde, bölünmeyi en başından önleyebiliriz. The Internet is therefore a reflection of society as a whole. Dolayısıyla internet, toplumun bütününün bir yansımasıdır. There is of course nothing wrong with the Internet. Elbette internetle ilgili yanlış bir şey yok. The Internet must continue to be a means of communication for all. İnternet herkes için bir iletişim aracı olmaya devam etmelidir. They also contribute to the spread of viruses on the Internet. Ayrıca internette virüslerin yayılmasına da katkıda bulunuyorlar. Unfortunately, in 2003 alone, more than 600 British subjects purchased pharmaceutical products over the Internet. Ne yazık ki sadece 2003 yılında 600'den fazla İngiliz vatandaşı internet üzerinden eczacılık ürünleri satın almıştır. I think that we need working protection rather than excessive measures which will stop the Internet from operating. İnternetin çalışmasını durduracak aşırı önlemler yerine çalışan bir korumaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Will they be able to surf the Internet or travel if they wish to? İstedikleri zaman internete girebilecek ya da seyahat edebilecekler mi? I would say, in this regard, that the Internet makes life so much easier these days. Bu bağlamda, internetin bugünlerde hayatı çok daha kolaylaştırdığını söyleyebilirim. Unwanted post will not be limited to the Internet. İstenmeyen gönderiler İnternet ile sınırlı kalmayacaktır. Unfortunately, in 2003 alone, more than 600 British subjects purchased pharmaceutical products over the Internet. Ne yazık ki, sadece 2003 yılında 600'den fazla İngiliz vatandaşı internet üzerinden eczacılık ürünleri satın almıştır. Achieving the same objectives by the use of the Internet might be a more appropriate way forward. Aynı hedeflere internet kullanımı yoluyla ulaşmak daha uygun bir yol olabilir. What does that mean, anticipating the future in the Internet sector? İnternet sektöründe geleceği öngörmek ne anlama geliyor? As such, the Internet is a vital weapon in the fight for a better world. Bu nedenle İnternet daha iyi bir dünya için verilen mücadelede hayati bir silahtır. As we already know, this applies to the Internet as well. Bildiğimiz üzere bu durum internet için de geçerlidir. The Internet is international and needs to be addressed internationally. İnternet uluslararasıdır ve uluslararası düzeyde ele alınmalıdır. Finally, we must remember that the Internet is going mobile. Son olarak internetin mobil hale geldiğini unutmamalıyız. The Internet is a wonderful tool that is available to us. İnternet kullanabileceğimiz harika bir araçtır. I want to concentrate on the need to tackle the growing phenomenon of child abuse on the Internet. İnternette giderek artan çocuk istismarı olgusuyla mücadele etme ihtiyacı üzerinde durmak istiyorum. As I have indicated in previous speeches, however, the Internet and television are a reflection of society. Ancak daha önceki konuşmalarımda da belirttiğim gibi, internet ve televizyon toplumun bir yansımasıdır. In carrying out that task, they produce reports which are published on the Internet. Bu görevi yerine getirirken, internette yayınlanan raporlar hazırlıyorlar. The various forms have to be available on the Internet. Çeşitli formlar internette mevcut olmalıdır. After all, the Internet is a worldwide phenomenon, and its improper use is best tackled worldwide. Ne de olsa internet dünya çapında bir olgu ve yanlış kullanımıyla en iyi dünya çapında mücadele edilebilir. He can obtain the services of such an ombudsman on the Internet via "FIN-NET". Böyle bir ombudsmanın hizmetlerine "FIN-NET" aracılığıyla internet üzerinden ulaşabilir. The problem with the Internet is that the pictures are so clear. İnternetle ilgili sorun resimlerin çok net olmasıdır. Furthermore, this registration must be available and accessible on the Internet. Ayrıca, bu kayıt internette mevcut ve erişilebilir olmalıdır. I think the sooner this is on the Internet, the better. Bence bu internette ne kadar erken yayınlanırsa o kadar iyi olur. The key word is the Internet. Anahtar kelime internettir. The Internet is not a product of the market but the result of research financed by the American army. İnternet piyasanın bir ürünü değil, Amerikan ordusu tarafından finanse edilen araştırmaların bir sonucudur. You only have to log on to the Internet. Sadece internette oturum açmanız yeterlidir. The proposal also includes a ban on tobacco advertising on the Internet. Teklif ayrıca internette tütün reklamlarının yasaklanmasını da içermektedir. We have, moreover, made our work available on the Internet free of charge in all the languages. Ayrıca çalışmalarımızı internet üzerinden tüm dillerde ücretsiz olarak erişilebilir hale getirdik. KidSplorer web browser is designed specifically for children to safely browse the internet. KidSplorer web tarayıcısı özellikle çocukların internette güvenli bir şekilde gezinmeleri için tasarlanmıştır. Your client needs access to the internet, computer, and web browser. Müşterinizin internete, bilgisayara ve web tarayıcısına erişmesi gerekir. The internet was first invented for military purposes. İnternet ilk olarak askeri amaçlar için icat edildi. Thanks to several specific features of the presented web browser, the Internet will be much more convenient and effective. Sunulan web tarayıcısının çeşitli özellikleri sayesinde İnternet çok daha kullanışlı ve etkili olacaktır. Using this web browser, users can surf the internet anonymously and can also bypass censorship. Bu web tarayıcısını kullanarak, kullanıcılar internette anonim olarak gezinebilir ve sansürü de atlayabilir. You can manage your store from anywhere as long as you have access to a web browser and the internet. Bir web tarayıcısına ve internete erişiminiz olduğu sürece mağazanızı her yerden yönetebilirsiniz. Have you ever connected to the Internet? Hiç internete bağlandın mı? He spends his free time on the internet. Boş zamanlarını internette geçiriyor. Tom is known as Mary on the Internet. Tom internette Mary olarak tanınıyor. I have the internet on my phone. Benim telefonumda internet var. In fact, there are countless, varied uses for the Internet. Aslında, internetin sayısız ve çeşitli kullanım alanları vardır. In the age of the Internet, people who write letters are considered odd. İnternet çağında, mektup yazanlar garip sayılırlar. In her free time, she likes to be on the Internet. Boş zamanlarında internette olmayı seviyor. I watched the game highlights on the Internet. İnternetten maçın özetine baktım. The Internet is so slow today. İnternet bugün çok yavaş. Access to information is now much easier than at any point in the past, thanks to the internet. İnternet sayesinde bilgiye ulaşmak eskiye nazaran hiç olmadığı kadar kolay. Stores are becoming showrooms for things people plan to buy on the Internet. Mağazalar insanların internetten almayı düşündükleri şeyleri inceledikleri showroomlara dönüşüyor. The Internet is an irresistible tsunami. İnternet karşı konulmaz bir tsunamidir. How often do you use the Internet? İnternete ne kadar sık giriyorsun? I communicate with my friends on the internet. Arkadaşlarımla internet üzerinden iletişim kuruyorum. The Internet has exploded in popularity. İnternetin popülaritesi arttı. The book that I bought on the internet hasn't been delivered to me yet. İnternetten aldığım kitap henüz elime ulaşmadı. In her free time, she likes to be on the Internet. O, boş zamanında internette olmaktan hoşlanır. Do you have the internet at home? Evde internetiniz var mı? On the internet, nobody knows you're a cat. İnternette kimse senin kedi olduğunu bilmiyor. The internet isn't working. İnternet çalışmıyor. I watched the game highlights on the Internet. Maçın özetini internetten izledim. Many crimes can be carried out on the Internet. İnternette birçok suç işlenebilir. Connecting a PC to the internet is not rocket science. İnternete bir PC bağlamak roket bilimi değildir. Absorbing information on the internet is like drinking water from a fire hydrant. İnternetten bilgi almak, yangın musluğundan su içmek gibidir. Can you remember how slow the Internet used to be? İnternetin eskiden ne kadar yavaş olduğunu hatırlıyor musun? One thing I love about the internet is its timelessness. İnternet hakkında sevdiğim tek şey onun ebediyetidir. Through the Internet, we can make many friends. İnternet sayesinde birçok arkadaş edinebiliriz. The Internet is a labyrinth. İnternet bir labirenttir. There are tons of cat photos on the internet. İnternette tonlarca kedi fotoğrafı var. There are no girls on the Internet. İnternette hiç kız yok. Do you have the internet at home? Evinizde internet var mı? I have the internet on my phone. Telefonumda internet var. I use the internet for business. İnterneti iş için kullanıyorum. I can't connect to the Internet. Ben internete bağlanamıyorum. I am on the Internet. Ben internetteyim. When was the last time you connected to the Internet? En son ne zaman internete bağlandın? There's nothing interesting on the Internet today. Bugün internette enteresan bir şey yok. Boys use the Internet more than girls. Erkekler interneti kızlardan daha çok kullanıyor. I only believe half of what I read on the internet. İnternette okuduklarımın sadece yarısına inanırım. Dan printed thousands of pages of articles from the Internet. Dan internetten binlerce sayfa makalenin çıktısını aldı. He is on the Internet. İnternette. Imagine what the world would be like without the internet. İnternet olmasaydı dünyanın nasıl bir yer olacağını hayal edin. I hate the internet. İnternetten nefret ediyorum. I couldn't imagine translating without the internet. İnternet olmadan çeviri yapmayı hayal edemem. Do you remember how slow the internet used to be? Eskiden internetin ne kadar yavaş olduğunu hatırlıyor musun? I still believe the Internet is not a place for children. Hâlâ internetin çocuklar için uygun bir yer olmadığına inanıyorum. I can't imagine life without the internet. İnternetsiz bir hayat hayal edemiyorum. Sami was harassing Layla on the Internet. Sami, Layla'yı internette taciz ediyordu. Stores are becoming showrooms for things people plan to buy on the Internet. Mağazalar, insanların internetten almayı planladıkları şeyler için birer showroom haline geliyor. How do you access the Internet? İnternete nasıl giriyorsun? The Internet is not your personal army. İnternet senin kişisel ordun değil. In fact, there are countless, varied uses for the Internet. Aslında, internetin sayısız, çeşitli kullanım alanları vardır. Excessive use of the Internet is not a medical or psychiatric issue. İnternetin aşırı kullanımı tıbbi ya da psikiyatrik bir sorun değildir. Tom has never used the Internet. Tom interneti hiç kullanmadı. I use the internet for business. İnterneti iş için kullanırım. Sami was searching for love on the Internet. Sami aşkı internette arıyordu. Is this computer connected to the Internet? Bu bilgisayar internet'e bağlı mı? How should you advertise on the Internet? İnternette nasıl reklam yapmalısın? Our company makes use of the Internet. Şirketimiz internetten faydalanmaktadır. I was surfing on the internet at this time yesterday. Dün bu saatlerde internet de sörf yapıyordum. Usually I don't buy anything on the Internet. Genellikle internetten bir şey satın almam. A firewall guarantees your security on the internet. Güvenlik duvarı, internette güvenliğinizi garanti eder. I can't imagine how people were able to translate without the internet. İnsanların internet olmadan nasıl çeviri yapabildiklerini hayal bile edemiyorum. How does the Internet work? İnternet nasıl çalışıyor? Dan printed thousands of pages of articles from the Internet. Dan internetten binlerce sayfa makale yazdırdı. I don't supply my real name to any site on the Internet. İnternetteki hiçbir siteye gerçek adımı vermem. Have you ever connected to the Internet? Hiç internete bağlandınız mı? The Internet is now something we can't live without. İnternet artık onsuz yaşayamayacağımız bir şey. Tom is using the Internet to learn Spanish. Tom interneti İspanyolca öğrenmek için kullanıyor. Not everyone has access to the Internet. Herkesin internete erişimi yok. This is the first time I've ever connected to the Internet in the country. Bu ülkede ilk defa internete bağlanıyorum. The internet is such an incredible development. İnternet inanılmaz bir gelişme. The Internet, after several centuries, extended into the entire Solar System. İnternet, birkaç yüzyıl sonra tüm Güneş Sistemi'ne yayıldı. Tom is addicted to the Internet. Tom internet bağımlısı. I do all of my reading on the internet. Tüm okumalarımı internet üzerinden yapıyorum. The Internet is very useful for knowing the circumstances of each part of the world. İnternet, dünyanın her yerindeki koşulları öğrenmek için çok yararlıdır. I can't imagine life without the internet. İnternetsiz bir hayatı hayal edemiyorum. If you're tired of arguing with strangers on the Internet, try talking with one of them in real life. İnternette yabancılarla tartışmaktan bıktıysanız, gerçek hayatta onlardan biriyle konuşmayı deneyin. I use the internet professionally. İnterneti profesyonel olarak kullanıyorum. Do you remember how slow the internet used to be? İnternet eskiden ne kadar ağırdı, hatırlıyor musun? I looked you up on the internet last night. Dün gece internette seni aradım. Access to information is now much easier than at any point in the past, thanks to the internet. İnternet sayesinde bilgiye erişim artık geçmişte hiç olmadığı kadar kolay. As the vast opportunities of the Internet reach every corner of the globe, learning outside of school has become as important as learning in school. İnternetin uçsuz bucaksız imkânları dünyanın dört bir köşesine yayıldıkça okul dışı öğrenim de okulda öğrenim kadar önem kazandı. Excessive use of the Internet is not a medical or psychiatric issue. İnternetin aşırı kullanımı tıbbi veya psikiyatrik bir sorun değildir. How can you avoid the dangers of the Internet? İnternetin tehlikelerinden nasıl kaçınabilirsin? I can't imagine how people were able to translate without the internet. İnternet olmadan insanların nasıl çeviri yapabildiklerini hayal bile edemiyorum. Sami was looking for love on the Internet. Sami aşkı internette arıyordu. One thing I love about the internet is its timelessness. İnternetle ilgili sevdiğim bir şey de zamansızlığı. I use the internet to do business. İnterneti iş yapmak için kullanıyorum. The Internet, after several centuries, extended into the entire Solar System. İnternet birkaç yüzyıl sonra tüm Güneş Sistemi'ne yayıldı. The internet is a wonderful source of mindless entertainment. İnternet, zeka gerektirmeyen eğlenceler için harika bir kaynaktır. You can make a computer-to-computer call on the internet for free! İnternet üzerinden bilgisayardan bilgisayara bedava arama yapabilirsiniz! I know that downloading music from the internet without paying is wrong, but I do it anyway. Ödeme yapmadan internetten müzik indirmenin yanlış olduğunu biliyorum ama ben yine de yapıyorum. I looked you up on the internet last night. Dün gece seni internetten araştırdım. I ordered pizza on the internet. İnternetten pizza sipariş ettim. Wikipedia is the best encyclopedia on the Internet. Wikipedia internetteki en iyi ansiklopedidir. Who controls the internet? İnterneti kim kontrol ediyor? Most of the Internet uses unfriendly language. İnternetin çoğu dostça olmayan bir dil kullanıyor. I connect to the Internet almost every day. Neredeyse her gün internete bağlanıyorum. There are few sites in the Tatar language on the Internet. İnternette Tatar dilinde çok az site vardır. There are few sites in the Tatar language on the Internet. İnternette Tatar dilinde çok az site var. How does the Internet work? İnternet nasıl çalışır? How do I access the Internet? İnternete nasıl gireceğim? People can't find true friends in the Internet. İnsanlar internette gerçek arkadaşlar bulamazlar. She thought of a good way to make money on the Internet. İnternetten para kazanmak için iyi bir yol düşündü. As the vast opportunities of the Internet reach every corner of the globe, learning outside of school has become as important as learning in school. İnternetin geniş olanakları dünyanın her köşesine ulaştıkça, okul dışında öğrenmek de okulda öğrenmek kadar önemli hale geldi. I can't imagine life without the internet. İnternetsiz bir hayat düşünemiyorum. The Internet was also called the information superhighway in the 1990s. İnternet 1990'larda bilgi otoyolu olarak da adlandırılıyordu. The Internet is serious business. İnternet ciddi bir iş. A firewall guarantees your security on the internet. Bir güvenlik duvarı internette güvenliğinizi garanti eder. I do all of my reading on the internet. Ben okumamın hepsini internette yapıyorum. Is this computer connected to the Internet? Bu bilgisayar internete bağlı mı? The Internet is limitless. İnternet sınırsız. How often do you use the Internet? İnterneti ne sıklıkta kullanıyorsun? I can't imagine life without the internet. İnternetsiz bir yaşam düşünemiyorum. Our company makes use of the Internet. Şirketimiz internetten yararlanıyor. The internet is a waste of time. İnternet bir vakit kaybıdır. I use the internet to do business. İnterneti iş yapmak için kullanırım. The Internet is a series of tubes. İnternet bir tüpler dizisidir. I love the internet. İnterneti seviyorum. I love the internet. Ben interneti severim. Forty-five percent of Greeks said that they had never used the Internet in 2011. Yunanlıların yüzde kırk beşi 2011 yılında interneti hiç kullanmadıklarını söyledi. I'm on the lookout for a good introductory book about the Internet. İnternet hakkında iyi bir tanıtıcı kitap arıyorum. There are too many trolls on the Internet. İnternette çok fazla trol var. Tom is known as Mary on the Internet. Tom internette Mary olarak biliniyor. Tom is addicted to the Internet. Tom internet bağımlısıdır. The book that I bought on the internet hasn't been delivered to me yet. İnternette satın aldığım kitap henüz bana teslim edilmedi. I communicate with my friends on the internet. Arkadaşlarımla internet üzerinde haberleşiyorum. I know that downloading music from the internet without paying is wrong, but I do it anyway. İnternetten para ödemeden müzik indirmenin yanlış olduğunu biliyorum ama yine de yapıyorum. Tom and Mary are circulating the photos on the Internet. Tom ve Mary fotoğrafları internette dolaştırıyorlar. The only way I see my family is through the Internet. Ailemi görmenin tek yolu İnternet'ten geçiyor. Uncut footage of the governor's affair has surfaced on the Internet. Valinin ilişkisinin kesilmemiş görüntüleri internette ortaya çıktı. In his free time, he likes to be on the Internet. Boş zamanında internette olmayı seviyor. Connecting a PC to the internet is not rocket science. Bir bilgisayarı internete bağlamak roket bilimi değildir. The Internet is not your personal army. İnternet senin kişisel ordun değildir. If you're tired of arguing with strangers on the Internet, try talking with one of them in real life. İnternette yabancılarla tartışmaktan yorulduysanız, onlardan biriyle gerçek hayatta konuşmayı deneyin. The Internet is serious business. İnternet ciddi bir iştir. Forty-five percent of Greeks said that they had never used the Internet in 2011. 2011 yılında Yunanların yüzde kırk beşi, İnternet'i hiç kullanmamış olduklarını söylediler. The Internet is unavailable now. İnternet şu anda kullanılamıyor. I use the internet professionally. İnternet'i profesyonel olarak kullanıyorum. I always order pizza over the Internet, which is quite convenient. Ben her zaman internet üzerinden pizza siparişi veriyorum, bu da oldukça kullanışlı. Don't believe everything you read on the Internet. İnternette okuduğunuz her şeye inanmayın. It's just a picture I downloaded from the Internet. Sadece internetten indirdiğim bir resim. I am connecting this computer to the Internet. Bu bilgisayarı internete bağlıyorum. Tom harasses marginalized people on the Internet. Tom internette marjinal insanları taciz ediyor. I can't imagine life without the internet. İnternetin olmadığı bir hayat hayal edemiyorum. Who owns the Internet? İnternetin sahibi kim? The Internet has exploded in popularity. İnternetin popülaritesi patladı. The Internet is a labyrinth. İnternet bir labirent. I looked it up on the Internet. İnternetten baktım. I use the Internet as a resource for my research. İnterneti araştırmalarım için bir kaynak olarak kullanıyorum. The Internet has spoken. İnternet konuştu. He is on the Internet. O, internette. Barely a third of the population in this country have access to the Internet. Bu ülkedeki nüfusun ancak üçte birinin internete erişimi var. Reports of the actor's death have gone viral on the Internet. Aktörün ölüm haberi internette viral oldu. How should you advertise on the Internet? İnternette nasıl reklam yapmalısınız? Idle hands are the Internet's workshop. Boş eller internetin atölyesidir. The Internet is so slow today. Bugün internet çok yavaş. Mary hasn't connected her phone to the Internet yet. Mary telefonunu henüz internete bağlamadı. Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days. Eskiler internetin en özgür olduğu zamanın Usenet günleri olduğunu iddia edebilirler. The Internet is limitless. İnternet sınırsızdır. Did you find that on the internet? Bunu internetten mi buldun? How has the Internet changed your job? İnternet, işinizi nasıl değiştirdi? I can't connect to the Internet. İnternete bağlanamıyorum. Wikipedia is the best encyclopedia on the Internet. Vikipedi, İnternet'teki en iyi ansiklopedidir. Tom is connecting his phone to the Internet. Tom telefonunu internete bağlıyor. I looked it up on the Internet. Onu internette aradım. He knows how to connect his computer to the Internet. Bilgisayarını internete nasıl bağlayacağını biliyor. Sami scoured the Internet to find more information about that. Sami o konuda daha fazla bilgi bulmak için interneti taradı. The only way I see my family is through the Internet. Ailemi görmemin tek yolu internet. Imagine what the world would be like without the internet. İnternet olmadan dünyanın nasıl olacağını düşünün. The Internet is an irresistible tsunami. İnternet karşı konulmaz bir tsunami. It is difficult to imagine a life with neither television nor the Internet. Ne televizyonun ne de internetin olduğu bir hayatı hayal etmek zor. People can't find true friends in the Internet. İnsanlar internette gerçek arkadaş bulamıyor. Sami was searching for love on the Internet. Sami internette aşk arıyordu. When was the last time you connected to the Internet? En son ne zaman internete bağlandınız? Just get off the internet and do something you enjoy. İnternetten çık ve zevk aldığın bir şey yap. In the age of the Internet, people who write letters are considered odd. İnternet çağında, mektup yazan insanlar tuhaf kabul ediliyor. How often do you use the Internet? İnterneti ne sıklıkla kullanıyorsunuz? How has the Internet changed your job? İnternet senin işini nasıl değiştirdi? Mary hasn't connected her phone to the Internet yet. Mary henüz telefonunu internete bağlamadı. In his free time, he likes to be on the Internet. Boş zamanlarında internete girmeyi seviyor. The Internet is a series of tubes. İnternet bir dizi tüpten oluşur. The Internet changed everything. İnternet her şeyi değiştirdi. Sami posted Layla's naked photographs on the Internet. Sami, Layla'nın çıplak fotoğraflarını internette yayınladı. I have the internet on my phone. Telefonumda internetim var. Usually I don't buy anything on the Internet. Genelde internetten bir şey almam. Sami was looking for love on the Internet. Sami internette aşk arıyordu. It's difficult to imagine life without television or the Internet. Televizyon ya da internet olmadan yaşamayı hayal etmek zor. Tom hasn't connected to the Internet yet. Tom henüz internete bağlanmadı. What I will do after dinner is to chat on the internet. Akşam yemeğinden sonra yapacağım şey internette sohbet etmek. Connecting a PC to the internet isn't rocket science. Bir bilgisayarı internete bağlamak roket bilimi değildir. I use the internet professionally. İnternet'i profesyonelce kullanıyorum. I'm on the lookout for a good introductory book about the Internet. İnternet hakkında iyi bir giriş kitabı arayışındayım. The internet is a waste of time. İnternet zaman kaybı. I couldn't imagine translating without the internet. İnternet olmadan çeviri yapmayı hayal bile edemezdim. He spends the day watching kitten videos on the Internet. Gününü internette kedi videoları izleyerek geçiriyor. I cannot connect my phone to the Internet. Telefonumu internete bağlayamıyorum. It's just a picture I downloaded from the Internet. Bu sadece internetten indirdiğim bir resim. There's nothing interesting on the Internet today. İnternette bugün ilginç hiçbir şey yok. Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days. Yaşlılar, Usenet günlerinde internetin daha özgür olduğunu iddia edebilirler. You can make a computer-to-computer call on the internet for free! Ücretsiz olarak internet üzerinden bir bilgisayardan bilgisayara arama yapabilirsiniz! Don't believe everything you read on the Internet. İnternette okuduğun her şeye inanma. What I will do after dinner is to chat on the internet. Akşam yemeğinden sonra yapacağım şey internette sohbet etmektir. Sami scoured the Internet to find more information about that. Sami bu konuda daha fazla bilgi bulmak için interneti taradı. There are no girls on the Internet. İnternette kızlar yoktur. The internet is great for mindless entertainment. İnternet, dikkat gerektirmeyen eğlenceler için çok iyi bir kaynaktır. I use the internet in the bathroom. İnterneti banyoda kullanıyorum. It is easier to hit on people on the Internet than in the street. İnternet üzerinden insanlara asılmak sokakta asılmaktan daha kolaydır. Boys spend more time than girls on the computer and the Internet. Erkekler bilgisayar ve internette kızlardan daha fazla zaman geçiriyor. Connecting a PC to the internet isn't rocket science. Bilgisayarı internete bağlamak roket bilimi değildir. Show More (310)
2	internet	internet	n.
	The internet revolutionized communication. İnternet iletişimde devrim yaratmıştır. You can easily find any information on the internet. İnternette her türlü bilgiyi kolaylıkla bulabilirsiniz. Concentrated Internet marketing would be the cheapest way. Yoğunlaştırılmış internet pazarlaması en ucuz yol olacaktır. Making intimidation attempts with the use of private information by way of telephone, Internet, etc.? Telefon, internet vb. yollarla özel bilgileri kullanarak yıldırma girişimlerinde bulunmak? Let me remind you that ICANN was created in October 1998 in order to stand up to American hegemony in Internet running. ICANN'in Ekim 1998'de İnternet yönetiminde Amerikan hegemonyasına karşı durmak için kurulduğunu hatırlatmak isterim. Having said that, I am pleased to note that we are finally making progress in Internet broadcasting. Bununla birlikte, internet yayıncılığı konusunda nihayet ilerleme kaydettiğimizi belirtmekten memnuniyet duyuyorum. Surveys show there are differences in the way in which men and women use Internet services. Anketler, kadın ve erkeklerin internet hizmetlerini kullanma biçimlerinde farklılıklar olduğunu göstermektedir. In Internet terms, it is a lifetime. İnternet terimleriyle bu bir ömürdür. My own personal experience with Internet shopping has not inspired me with e-confidence. İnternet alışverişi ile ilgili kendi kişisel deneyimim bana e-güven konusunda ilham vermedi. The e-Europe initiative praises the use and expertise of Internet and multimedia. E-Avrupa girişimi internet ve multimedya kullanımını ve uzmanlığını övmektedir. We can show that we are able to act in Internet time. İnternet zamanında harekete geçebileceğimizi gösterebiliriz. The new Internet generation is making many interactive applications possible. Yeni internet nesli birçok interaktif uygulamayı mümkün kılmaktadır. Internet marketing is a sector in itself full of jargon and acronyms. İnternet pazarlamacılığı başlı başına jargon ve kısaltmalarla dolu bir sektördür. There are so many questions when it comes to internet marketing. İnternet pazarlaması söz konusu olduğunda pek çok soru var. Internet marketing really offers a good chance of earning real money online. İnternet pazarlamacılığı gerçekten çevrimiçi gerçek para kazanma fırsatı sunuyor. Many business models that can work in tandem with internet marketing are now available. İnternet pazarlamasıyla birlikte çalışabilecek birçok iş modeli artık mevcut. Internet marketing really offers a good chance of earning real money online. İnternet pazarlamacılığı çevrimiçi olarak gerçek para kazanma konusunda gerçekten iyi bir şans sunuyor. Internet marketing is the most important element in blogging. İnternet pazarlaması blog yazmanın en önemli unsurudur. Good internet marketing adds traffic to your web. İyi bir internet pazarlamacılığı web sitenizdeki trafiği artırır. Internet marketing is the most important element in blogging. İnternet üzerinden pazarlama, blog yazmanın en mühim unsurudur. Internet marketing is a sector in itself full of jargon and acronyms. İnternet pazarlamacılığı kendi içinde jargon ve kısaltmalarla dolu bir sektördür. So you don't know how to do internet marketing. Yani internet pazarlamasının nasıl yapılacağını bilmiyorsunuz. Internet marketing is a popular technique that can make your business worldwide and productive. İnternet pazarlaması, işinizi dünya çapında ve üretken hale getirebilecek popüler bir tekniktir. Internet marketing was the first thing we thought of. İnternetten satış ilk düşündüğümüz şeydi. There are so many questions when it comes to internet marketing. İnternet pazarlaması söz konusu olduğunda çok fazla soru var. So you don't know how to do internet marketing. Demek internette nasıl satış yapılır bilmiyorsunuz. The anonymous Internet is said to attract criminals and those interested in black market activities as well. Anonim internetin suçluları ve karaborsa faaliyetleriyle ilgilenenleri de cezbettiği söyleniyor. Internet marketing really offers a good chance of earning real money online. İnternet pazarlaması, çevrimiçi olarak gerçek para kazanma konusunda gerçekten iyi bir imkan sunuyor. Internet marketing gives you an opportunity to demonstrate your expert as a go-to resource. İnternet pazarlamacılığı, uzmanlığınızı başvurulabilecek bir kaynak olarak göstermek için bir fırsat sunar. Internet marketing is a popular technique that can make your business worldwide and productive. İnternet pazarlamacılığı, işletmenizi global ve üretken hale getirebilecek popüler bir tekniktir. Internet marketing was the first thing we thought of. İnternet pazarlaması ilk düşündüğümüz şeydi. Internet Explorer is a web browser that isn't as popular as it used to be. Internet Explorer, eskisi kadar popüler olmayan bir internet tarayıcısıdır. Many business models that can work in tandem with internet marketing are now available. İnternet pazarlamacılığıyla birlikte çalışabilecek birçok iş modeli artık mevcut. Internet marketing is the most important element in blogging. İnternet pazarlamacılığı blog yazarlığının en önemli unsuru. Online or internet marketing is indeed a modern means of advertising your product or services. Çevrimiçi veya internet pazarlamacılığı gerçekten ürün veya hizmetlerinizin reklamını yapmanın modern bir yoludur. Online or internet marketing is indeed a modern means of advertising your product or services. Çevrimiçi veya internet üzerinden pazarlama, ürün veya hizmetlerinizin reklamını yapmanın çağdaş bir yoludur. Internet marketing gives you an opportunity to demonstrate your expert as a go-to resource. İnternet pazarlaması size, uzmanınızı başvurulacak kaynak olarak gösterme fırsatı verir. Internet marketing is a sector in itself full of jargon and acronyms. İnternet üzerinden pazarlama, kendi içinde jargon ve kısaltmalarla dolu bir sektör. So you don't know how to do internet marketing. Yani internetten nasıl satış yapacağınızı bilmiyorsunuz. Internet marketing was the first thing we thought of. Aklımıza ilk gelen şey internet pazarlamasıydı. Online or internet marketing is indeed a modern means of advertising your product or services. Çevrimiçi veya internet pazarlaması gerçekten de ürün veya hizmetlerinizin reklamını yapmanın modern bir yoludur. Many business models that can work in tandem with internet marketing are now available. İnternet pazarlamacılığı ile birlikte çalışabilecek birçok iş modeli artık mevcut. There are so many questions when it comes to internet marketing. İnternet pazarlamacılığı söz konusu olduğunda çok fazla soru var. Good internet marketing adds traffic to your web. İyi internet pazarlamacılığı internet sitenizdeki trafiği artırır. Internet marketing gives you an opportunity to demonstrate your expert as a go-to resource. İnternet üzerinden pazarlama, size uzmanlığınızı başvurulacak bir kaynak olarak gösterme fırsatı verir. Tom is such an Internet white knight. Tom tam bir internet beyaz şövalyesi. There was no internet back then. O zamanlar internet yoktu. Nobody has Internet in my country. Ülkemde hiç kimsenin interneti yok. Nobody had Internet in my country. Ülkemde hiç kimsenin interneti yoktu. Nobody has Internet in my country. Benim ülkemde kimsenin interneti yok. Many companies monitor their employees' internet activity. Birçok şirket, çalışanlarının internet faaliyetlerini izliyor. Tom uses Internet Explorer 11. Tom, İnternet Explorer 11 kullanıyor. Do you belong to an internet community? Bir internet topluluğuna üye misiniz? I need Internet. İnternete ihtiyacım var. Movie theaters are losing more and more revenue due to internet piracy. Sinema salonları internet korsanlığı nedeniyle giderek daha fazla gelir kaybediyor. I have an internet business. Bir internet işim var. Internet comments are generally idiotic. İnternet yorumları genellikle aptalca. I don't supply my real name to any Internet site. Hiçbir internet sitesine gerçek adımı vermem. I can't do my job without an internet connection. İşimi internet bağlantısı olmadan yapamam. Internet gave me the chance to be popular. İnternet bana popüler olma şansı verdi. When was the last time you clicked on an Internet ad? En son ne zaman bir internet reklamına tıkladın? Many companies monitor their employees' internet activity. Birçok şirket, çalışanlarının internet etkinliğini izlemektedir. Sami was doing Internet porn with his girlfriend. Sami kız arkadaşıyla internet pornosu çekiyordu. Tom is an Internet celebrity. Tom bir internet ünlüsü. Internet is very slow. İnternet çok yavaş. When was the last time you clicked on an Internet ad? En son ne zaman bir internet reklamına tıkladınız? That's enough Internet for today. Bugünlük bu kadar internet yeter. The interview was recorded on video and shared all over the Internet. Görüşme videoya kaydedilip tüm internette paylaşılmıştı. Internet comments are generally idiotic. İnternet yorumları genellikle aptalcadır. Tom still uses dial-up Internet. Tom hala çevirmeli internet kullanıyor. I can't do my job without an internet connection. İnternet bağlantısı olmadan işimi yapamam. I need Internet. İnternet lazım. Nobody had Internet in my country. Benim ülkemde kimsenin interneti yoktu. The interview was recorded on video and shared all over the Internet. Röportaj videoya kaydedildi ve tüm internette paylaşıldı. Tom can't do his job without an internet connection. Tom internet bağlantısı olmadan işini yapamaz. I have an internet business. Benim bir internet işim var. Internet gave me the chance to be popular. İnternet bana popüler olma şansını verdi. Do you belong to an internet community? Bir internet topluluğuna üye misin? Show More (75)
3	the web	internet	n.
	Writing for the web, however, is a whole different world. Ancak, internet siteniz için yazmak bambaşka bir dünya. It's a device that allows us to send products through the web. İnternet üzerinden ürün göndermemize olanak sağlayan bir cihazdır. Writing for the web, however, is a whole different world. Ancak internete yazı yazmak bambaşka bir olay. Tom uses Internet Explorer to browse the web. Tom, internete göz atmak için İnternet Explorer kullanıyor. Fadil spent every spare moment searching the web for a gift to buy Layla. Fadıl her boş anını Leyla'ya alabileceği bir hediye bulmak için internette araştırma yaparak geçirdi. Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people. Tom bütün akşamı internette ünlü insanların fotoğraflarını arayarak geçirdi. Why do we need an open source movement on the web? Neden internet üzerinde bir açık kaynak akımına ihtiyacımız var? I don't want everybody on the Web to be able to access my photos. İnternetteki herkesin fotoğraflarıma ulaşabilmesini istemiyorum. She spends way too much time surfing the web. O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar. Not everything on the web can be found through Google. İnternetteki her şey Google'da bulunmuyor. Perhaps it's because the web is slow. Belki de internet yavaş olduğu içindir. Show More (8)
4	the net	internet	n.
	It is a prospect that runs the risk of discouraging and deterring people from using the net and e-commerce. İnsanları internet ve e-ticaret kullanımından caydırma ve vazgeçirme riski taşıyan bir ihtimaldir. He spends every weekend surfing the Net. Her hafta sonunu internette sörf yaparak geçiriyor. He spends every weekend surfing the Net. O her hafta sonunu internette sörf yaparak geçirir. Show More (0)