Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
intrigue
ilgisini çekmek
v.
It looks like Tom is
intrigued.
Tom'un
ilgisini çekmişe
benziyor.
Foreign people
intrigue
me.
Yabancı insanlar benim
ilgimi çekiyor.
Your way of thinking
intrigues
me.
Düşünce tarzın
ilgimi çekiyor.
That
intrigued
everybody.
Bu herkesin
ilgisini çekti.
Tom is
intrigued.
Tom'un
ilgisini çekti.
Sami was
intrigued
by the month of Ramadan.
Ramazan ayı Sami'nin
ilgisini çekmişti.
Tom said that Mary was
intrigued.
Tom, Mary'nin
ilgisini çektiğini
söyledi.
Tom said that he was
intrigued.
Tom
ilgisini çektiğini
söyledi.
Tom
intrigues
me.
Tom benim
ilgimi çekiyor.
I didn't think Tom would be so
intrigued.
Tom'un bu kadar
ilgisini çekeceğini
düşünmemiştim.
She
intrigues
me.
O benim
ilgimi çekiyor.
He
intrigues
me.
O benim
ilgimi çekiyor.
Tom
intrigues
me.
Tom
ilgimi çekiyor.
Is Tom
intrigued?
Tom'un
ilgisini çekti
mi?
Show More (11)
2
intrigue
entrika
n.
This is a story full of
intrigue,
love, betrayal and secrets.
Bu
entrika,
aşk, ihanet ve sırlarla dolu bir hikaye.
Show More (-2)