|
- Belarus has itself chosen the isolation to which it has been exposed.
- Belarus maruz kaldığı izolasyonu kendisi seçmiştir.
- In addition, there is talk of a kind of internal isolation.
- Buna ek olarak, bir tür iç izolasyondan da söz edilmektedir.
- When it comes to matters of climate, armament and racism, the US President sought isolation.
- İklim, silahlanma ve ırkçılık konularında ABD Başkanı izolasyon arayışına girdi.
- The way in which road and rail interact demonstrates a policy of isolation rather than one of integration.
- Karayolu ve demiryolunun etkileşim şekli, entegrasyondan ziyade izolasyon politikasını göstermektedir.
- Single-handedly he has caused his country's political isolation.
- Tek başına ülkesinin siyasi izolasyonuna neden oldu.
- Secondly, their relative isolation because of their great distance from Europe.
- İkincisi, Avrupa'ya olan büyük uzaklıkları nedeniyle göreceli izolasyonları.
- We have also had a taste of Russian isolation.
- Rusya'nın izolasyonunun da tadına vardık.
- I am talking about moral and political isolation.
- Ben ahlaki ve siyasi izolasyondan bahsediyorum.
- Thus, Belarus' isolation is increasing, and so the situation remains utterly unchanged.
- Dolayısıyla Belarus'un izolasyonu artıyor ve bu durum hiç değişmeden devam ediyor.
- The problem is that the current political isolation of the country means that access to this area is restricted.
- Sorun, ülkenin mevcut siyasi izolasyonunun bu alana erişimin kısıtlı olduğu anlamına gelmesidir.
- North Korea has gone from bad to worse as a result of her self-imposed isolation.
- Kuzey Kore, kendi kendine uyguladığı izolasyonun bir sonucu olarak kötüden daha kötüye gitti.
- Thus, Belarus' isolation is increasing, and so the situation remains utterly unchanged.
- Böylece Belarus'un izolasyonu artmakta ve durum tamamen değişmeden kalmaktadır.
- It is precisely those people that we need to take out of their Learning isolation.
- Öğrenim izolasyonundan çıkarmamız gerekenler tam da bu insanlardır.
- Don't enter the room of anyone in isolation without wearing a mask.
- Maske takmadan izolasyondaki birinin odasına girmeyin.
- He is sitting in the isolation cell.
- O, izolasyon hücresinde oturuyor.
Show More (12)
|