isolation - English Turkish Sentences
English Turkish
isolation izolasyon n.
  • Secondly, their relative isolation because of their great distance from Europe.
  • İkincisi, Avrupa'ya olan büyük uzaklıkları nedeniyle göreceli izolasyonları.
  • We have also had a taste of Russian isolation.
  • Rusya'nın izolasyonunun da tadına vardık.
  • I am talking about moral and political isolation.
  • Ben ahlaki ve siyasi izolasyondan bahsediyorum.
Show More (12)
isolation izole olma n.
  • The tribe on that island lives in isolation.
  • O adadaki kabile izole bir şekilde yaşıyor.
Show More (-2)
isolation birbaşınalık n.
  • Feeling of isolation can have drastic effects on a person's psychology.
  • Birbaşınalık hissinin kişinin psikolojisi üzerinde ciddi etkileri olabilir.
Show More (-2)
isolation tecrit n.
  • He is sitting in the isolation cell.
  • Tecrit hücresinde oturuyor.
Show More (-2)
isolation izole etme n.
  • Don't enter the room of anyone in isolation without wearing a mask.
  • İzole edilmiş kişinin odasına maskesiz girmeyin.
Show More (-2)
isolation tecrit etme n.
  • The millionaire lived in complete isolation from the outside world.
  • Milyoner dış dünyadan tamamen tecrit edildi.
Show More (-2)