Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
keep of something
keep of something
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"keep of something"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
keep of something
f.
-den uzak durmak
"keep of something"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
keep something in a corner of one's mind
f.
aklının bir köşesinde bulundurmak
2
Genel
keep something in a corner of one's mind
f.
aklının bir köşesinde tutmak
3
Genel
keep something out of
f.
uzak tutmak
4
Genel
keep the spirit of something alive
f.
ruhunu canlı tutmak
5
Genel
keep on the left-hand side of something
f.
bir şeyin solundan gitmek
6
Genel
keep on the left side of something
f.
bir şeyin solundan gitmek
7
Genel
keep on the left side of something
f.
bir şeyin solunda kalmak/olmak
8
Genel
keep on the left-hand side of something
f.
bir şeyin solunda kalmak/olmak
Phrasals
9
Öbek Fiiller
keep on top of something
f.
bir şeyden (gelişmeler vb) haberdar olmak
10
Öbek Fiiller
keep ahead (of someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) önünde olmak
11
Öbek Fiiller
keep ahead (of someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) önde olmak
12
Öbek Fiiller
keep ahead (of someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) önünde tutmak
13
Öbek Fiiller
keep ahead (of something)
f.
(bir şeyi) zamanında/önden tamamlamak
14
Öbek Fiiller
keep ahead (of something)
f.
(bir şeyi) vakitlice yapmak
15
Öbek Fiiller
keep ahead (of something)
f.
(bir şeyi) vaktinden önce/erkenden yapmak
16
Öbek Fiiller
keep off (of) (something)
f.
(bir şeyden) uzak durmak
17
Öbek Fiiller
keep off (of) (something)
f.
(bir şeye) yaklaşmamak
18
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeyin) dışında kalmak
19
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeyden) uzak durmak
20
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeye) girmemek/yaklaşmamak
21
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(birini/bir şeyi) uzak tutmak
22
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(birini/bir şeyi) dışarıda tutmak
23
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(birini/bir şeyi) içeri sokmamak
24
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(birini/bir şeyi) karıştırmamak
25
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(birini/bir şeyi) konunun dışında tutmak
26
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeye) karışmamak
27
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeye) burnunu sokmamak
28
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeye) karışmasını engellemek
29
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeye) dahil olmasını engellemek
30
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeye) sokmamak
31
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeyden/yerden) çekilmek
32
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir yerde) durmamak
33
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeyden/yerden) çekmek
34
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeyden/yerden) uzaklaştırmak/almak
35
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
başına bela olmamak
36
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
yoluna çıkmamak
37
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
ayağına dolanmamak
38
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
ayak bağı olmamak
39
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
başına bela etmemek
40
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
yoluna çıkarmamak
41
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
ayak bağı etmemek
42
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeye) bulaşmamak
43
Öbek Fiiller
keep out (of something)
f.
(bir şeye) bulaştırmamak
Idioms
44
Deyim
keep something in the back of someone's mind
f.
aklının bir köşesinde bulundurmak
45
Deyim
keep something at the back of someone's mind
f.
aklının bir köşesinde bulundurmak
46
Deyim
keep something in the back of someone's mind
f.
aklının köşesinde bulundurmak
47
Deyim
keep something at the back of someone's mind
f.
aklının köşesinde bulundurmak
48
Deyim
keep one's nose out of something
f.
burnunu sokmamak
49
Deyim
keep something inside of oneself
f.
kendi içinde tutmak
50
Deyim
keep one's finger on the pulse of something
f.
nabzını tutmak
51
Deyim
keep something inside of oneself
f.
(hislerini/duygularını) içinde tutmak
52
Deyim
keep sight of (someone or something)
f.
gözünü (birinin/bir şeyin) üzerinde tutmak
53
Deyim
keep sight of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) gözden kaçırmamak
54
Deyim
keep sight of (someone or something)
f.
gözünü (birinin/bir şeyin) üzerinden ayırmamak
55
Deyim
keep sight of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görebilecek şekilde durmak
56
Deyim
keep sight of (something)
f.
(bir şeyi) aklından çıkarmamak
57
Deyim
keep sight of (something)
f.
(bir şeyi) hatırlamak
58
Deyim
keep sight of (something)
f.
(bir şeyi) kendine hatırlatmak
59
Deyim
keep something inside of oneself
f.
bir şeyi içine atmak
60
Deyim
keep something inside of oneself
f.
bir şeyi dışa vurmamak
61
Deyim
keep something inside of oneself
f.
bir şeyi belli etmemek
62
Deyim
keep astride of (something)
f.
(bir şeyden) haberdar olmak/kalmak
63
Deyim
keep astride of (something)
f.
(bir şeyin) gelişmelerini takip etmek
64
Deyim
keep astride of (something)
f.
(bir şeydeki) gelişmeleri takip etmek
65
Deyim
keep astride of (something)
f.
(bir şeyi) yakından takip etmek
66
Deyim
keep astride of (something)
f.
(bir şey) hakkında yakından/sürekli bilgi sahibi olmak
67
Deyim
keep astride of (something)
f.
(bir şeyden) sürekli haberdar olmak
68
Deyim
keep astride of (something)
f.
(bir şeydeki) gelişmeleri yakından takip etmek
69
Deyim
can't keep (one's) eyes off (of) (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) gözlerini alamamak
70
Deyim
can't keep (one's) eyes off (of) (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) gözünü alamamak
71
Deyim
can't keep (one's) eyes off (of) (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakmadan edememek
72
Deyim
can't keep (one's) eyes off (of) (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakmaktan kendini alamamak
73
Deyim
keep (a) count (of someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) sayısını almak
74
Deyim
keep (a) count (of someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) saymak
75
Deyim
keep (a) count (of someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) sayısını tutmak
76
Deyim
keep (a) count (of someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) hesabını tutmak
77
Deyim
keep (a) count (of someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) çetelesini tutmak
78
Deyim
keep abreast of something
f.
bir şeyden haberdar olmak
79
Deyim
keep abreast of something
f.
bir şeyi yakından takip etmek
80
Deyim
keep abreast of something
f.
son gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmak
81
Deyim
keep abreast of something
f.
son gelişmelerden haberdar olmak
82
Deyim
keep abreast of something
f.
gelişmeleri takip etmek
83
Deyim
keep abreast of something
f.
gelişmeleri izlemek
84
Deyim
keep abreast of something
f.
bir şey hakkında güncel kalmak
85
Deyim
keep on top of (something)
f.
(bir şeyin) başında durmak/olmak
86
Deyim
keep on top of (something)
f.
(bir şeyi) takip etmek
87
Deyim
keep on top of (something)
f.
(bir şeyi) kontrolü altında tutmak
88
Deyim
keep on top of (something)
f.
(bir şeyi) planlayıp programlamak
89
Deyim
keep one step ahead (of someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin sürekli) bir adım ilerisinde/önünde olmak
90
Deyim
keep one step ahead (of someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden sürekli) bir adım ileride/önde olmak
91
Deyim
keep sight of somebody/something
f.
birini/bir şeyi gözden kaçırmamak
92
Deyim
keep sight of somebody/something
f.
gözünü birinin/bir şeyin üzerinden ayırmamak
93
Deyim
keep sight of somebody/something
f.
birini/bir şeyi görebilecek şekilde durmak
94
Deyim
keep sight of somebody/something
f.
gözünü birinin/bir şeyin üzerinde tutmak
95
Deyim
keep sight of somebody/something
f.
birini/bir şeyi hatırlamak
96
Deyim
keep sight of somebody/something
f.
birini/bir şeyi kendine hatırlatmak
97
Deyim
keep sight of somebody/something
f.
birini/bir şeyi aklından çıkarmamak
98
Deyim
keep somebody posted (on/of/about something)
f.
birini (bir şeyden/bir şey hakkında) haberdar etmek
99
Deyim
keep track of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) takip etmek
100
Deyim
keep track of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) izlemek
101
Deyim
keep track of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) izini kaybetmemek
102
Deyim
keep track of (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) dikkat etmek
103
Deyim
keep track of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) aklında tutmak
104
Deyim
keep track of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) izini tutmak
105
Deyim
keep track of something/someone
f.
bir şeyi/birini takip etmek
106
Deyim
keep track of something/someone
f.
bir şeyi/birini izlemek
107
Deyim
keep track of something/someone
f.
bir şeyin/birinin izini kaybetmemek
108
Deyim
keep track of something/someone
f.
bir şeye/birine dikkat etmek
109
Deyim
keep track of something/someone
f.
bir şeyi/birini aklında tutmak
110
Deyim
keep track of something/someone
f.
bir şeyin/birinin izini tutmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of keep of something
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy