lick - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
lick yalamak v.
  • When the dog licked his face, his owner decided to give him some food.
  • Köpek yüzünü yaladığında, sahibi ona biraz mama vermeye karar verdi.
  • The cat was licking its paws.
  • Kedi patilerini yalıyordu.
  • Can I lick your toes?
  • Ayak parmaklarını yalayabilir miyim?
Show More (50)
lick yenmek v.
  • He believes he can lick anyone in the team.
  • Takımdaki herkesi yenebileceğine inanıyor.
Show More (-2)
lick yalayıp geçmek v.
  • The flames licked the hut.
  • Alevler kulübeyi yalayıp geçti.
Show More (-2)
lick yalayış n.
  • Even one lick makes me sick.
  • Tek bir yalayış midemin bulanmasına yeter.
Show More (-2)
lick tokat n.
  • Corin got very angry after his friend's lick.
  • Corin arkadaşının attığı tokattan öfkeden deliye döndü.
Show More (-2)
lick gitar ezgisi n.
  • Everyone loved his rock guitar lick.
  • Herkes onun rock gitar ezgilerine bayıldı.
Show More (-2)
lick halletmek v.
  • We've got this problem licked.
  • Bu sorunu hallettik.
Show More (-2)